Haber: Oktay YILDIRIM – Kamera: Altuğ EKEN
(İSTANBUL) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun oğlu Selim İmamoğlu’na gemi alımı için gönderdiği parayı 772 bin lira yerine ‘772 milyon lira’ olarak haber yapan ve stok görüntülerle Hakan Bahçetepe ile Mustafa Akın’a yönelik aramalarda ait olduğu söylenen paraların iddianamede yer almamasına yönelik olarak bazı medya kuruluşlarına tepki gösterdi. Özel, “Bir tane gerçekten sorumluluk alacak, namuslu ‘Ben de kandırıldım. Özür diliyoruz’ diyecek TRT’den bir yetkili bekliyorum. Anadolu Ajansı’ndan bir yetkili bekliyorum. A Haber’den bir haysiyetli yönetici bekliyorum. TGRT’den özür dileyecek namusta, erdemde birini bekliyorum. Merkez medyadan haberin doğruluğunu soruşturmadan yayın yapan yayın yönetmenlerinden özür bekliyorum. Bunların hepsini birden organize eden Recep Tayyip Erdoğan’dan açıkça özür bekliyorum” dedi.
Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafında 2024 Mart seçimlerinden bir hafta önce ilk etabı açılan Kabataş Transfer Merkezi’nin ikinci etap açılış töreni bugün yapıldı. Açılışa CHP Genel Başkan Özgür Özel, İBB Başkan Vekili Nuri Aslan, parti yöneticileri, belediye başkanları ile bürokratları ve çok sayıda yurttaş da katıldı.
CHP’li belediyelerin çalışmalarına ve projelerine ilişkin Özel, şunları söyledi:
“Biz bir yandan mücadeleyi sürdürürken bir yandan da elimizi kolumuzu bağlamaya çalışsalar da başkanlarımızı hapse atsalar da hizmetin devam ettiğini, mücadelenin devam ettiğini, çalışmaların devam ettiğini görünür kılmak için açılışları yapmaya başladık. Türkiye’nin dört bir yanında haftada birkaç gün, bazen İstanbul’da, gittiğimiz yerlerde toplu açılış törenleri yapıyoruz ama CHP’nin üretim hızına yetişemiyoruz. Açılışları yapmaya tekrar başladığımızda bin 30 bekleyen açılış vardı. 70’den fazla açılış gerçekleştirdik. Şimdi bin 70 açılış var çünkü bir yandan da tamamlanan projeler oluyor. Bundan sonra da bunları hep birlikte yapmayı sürdüreceğiz. Tabii bu pozitif gündemin yanında memlekete bir negatif gündem dayatılıyor. O negatif gündeme karşı sussan olmuyor, dursan olmuyor. Durmayıp çalışmaya devam edeceğiz. Bir de birtakım iftiraları, yalanları deşifre etmeye; bunları ortaya koymaya ve buna karşı doğru sözü söylemeye, kurmaya da devam edeceğiz. O gün törende birinci etapta burada olan Ekrem Başkan burada değil. Beyoğlu Belediye Başkanı İnan (Güney) kardeşim burada değil ama belediyecilik ve hizmet anlayışımızla başa çıkamayacaklarını görenler, hileler ve kumpaslarla karşımızdalar. Ekrem Başkan 239 gündür hapiste tutuluyor ve o günden beri talep ettiğimiz, hadi dediğimiz adeta fasikül fasikül yandaş medyaya servis edilen, güya soruşturmanın gizliliği var.
“HSK’ya resmi başvuru yapacağız’
Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) resmi başvuru yapacağız, hazırlıyoruz. Buradan da ilanen söylüyorum. Soruşturma güya gizliydi. Avukatlara bile çok kısıtlı bilgiler veriliyor. Kendi ifaden dışında hiçbir şey göremiyordun ama iki güne bir, bir büyük yalan söylediler. İki güne bir iftira attılar. İki güne bir bir haysiyet cellatlığına giriştiler. Şimdi karşınıza bir iddianameyle nihayet çıktılar. İddianameyi ikiye ayıralım. İki sözüm de doğrudur. Şimdi ikisinden de bahsedeceğim. İddianamede bilinmedik bir şey yok. Bilmediğimiz bir şey yok ama bildiğimiz bir şey de yok. İddianamede televizyonlara söylenen şu oldu, bu oldu dedikleri bütün fasiküllere, her gün yandaşlara ne sızdırdılarsa son gün buna bir kap yapmışlar, ansiklopedi gibi iddianame diyorlar. Güya soruşturmada gizlilik vardı. Yandaş basına sızdırdıkları her şey iddianamenin içinde bir kısmıyla. Bu konuda olmayan şey ‘Kanıtlayacağız, ispatlayacağız, biz sadece sözde yapmayız’. Daha 2 Eylül günü söyledi. Dedi ki, ‘Tanık beyanıyla tutuklu olan kimse yok. Varsa söyleyin, yarın salalım’ dedi. İddianame çıktı. Başta Kadriye Kasapoğlu, özel kalem müdürü Ekrem Başkan’ın; Mehmet Pehlivan, Ekrem Başkanımızın avukatı; Kadir Öztürk, Sabri Caner Kırca, Hüseyin Yurttaş ve daha niceleri sadece tanık beyanıyla şu anda tutuklular. Sözünüzün bir ağırlığı varsa, sözünüzün eriyseniz, arkasındaysanız onlarca arkadaşımızı derhal serbest bırakmanız lazım.
“Bir kör kuruş ne ispat ne kanıt, hiçbir şey yok”
‘İddianamede sadece tanık beyanı yok. Kanıt var’ diyordu. Kanıtlanmış bir kör kuruş yok. Bir delikli para yok. Kanıtladığı varsa etkin pişmanlıktan iftira atanların sıkıştıkları noktada söyledikleri var, kendilerine dair, Ekrem Başkanımıza dair, namuslu belediye bürokratlarımıza dair, İstanbul’a hizmet eden bu kıymetli kadrolara dair bir kör kuruş ne ispat ne kanıt, hiçbir şey yok. Ne var? 969 kez ‘hatırladığım kadarıyla’ var. 691 kez ‘mış, muş’ var. 546 kez ‘duydum’, 499 kez ‘olabilir’, 235 kez ‘ben böyle düşünüyorum’, 9 kez ‘hissettim’ var. Ortada bir tek kanıt yok ama kanıt olmayınca mesela ne var ortada? Ekrem Başkan’ın oğlu para istemiş. Resmi hesabından para yollamış. 772 bin lira. 6 metrelik bir tekne almış 27 yaşındaki oğlu kendine. 772 bin lira. Bir daire 20 milyon, 30’da biri bir dairenin ve Anadolu Ajansı ‘sehven’, TRT ‘yanlışlıkla’ bunu ‘772 milyon lira’ yazmışlar. İddianamenin ilk günü ‘772 milyon lira yolladığı anlaşıldı’. Dekont 772 bin lira. Söylenenin binde biri ve para, babanın oğluna yolladığı, oğlunun da namusundan çekip kendine 6 metrelik; ‘Bir gemi var, gemicik var’ deyip 250 metrelik gemilere ‘gemicik’ diye dursun, 6 metrelik herhangi bir yerde satılan bir basit meseleyi bin katı diye söylediler. Uğraştık, aradık. Dün akşam benim konuşmamdan sonra yayından kaldırdılar. ‘Özür dileyin, kaldırdık işte’.
“Atılan iftiralar var, arkası boş”
Hakan Bahçetepe’nin Gaziosmanpaşa Belediyesi’ndeki kasasından böyle dolar çıkarıyor, görüntüleri vardı. Gördüm, inanamadım. Hemen dedim arama tutanağa gelsin. Bu paranın ne işi var belediyede? Arama tutanağı geldi. Mühür var, hard disk var. TRT’yi aradık. Ne yapıyorsunuz siz? Anadolu Ajansı yolladı. Ne yapıyorsunuz siz? Elimizde görüntü ulaşmamıştı. Stok görüntülerden yolladık. FETÖ’cülerin AK Partililere verip de AK Partililerin paraları çıkardığı görüntüleri sanki şimdinin görüntüleriymiş gibi yolladılar. Mustafa Akın’ın yayladaki kasasından 48 tek mermi çıktı. Ruhsatlı beylik silahına ait, bir kuruş para yok. Orada euro gösterdiler. Gaziosmanpaşa’da dolar gösterdiler. İddianame çıktı. İkisinin de kasasından hiçbir şey çıkmadığı ortaya çıktı. O yüzden şimdi buradan açıkça söylüyorum. Atılan iftiralar var, arkası boş. Kanıtı yok ama buradan bir tane gerçekten sorumluluk alacak, namuslu ‘Ben de kandırıldım. Özür diliyoruz’ diyecek TRT’den bir yetkili bekliyorum. Anadolu Ajansı’ndan bir yetkili bekliyorum. A Haber’den bir haysiyetli yönetici bekliyorum. TGRT’den özür dileyecek namusta, erdemde birini bekliyorum. Merkez medyadan haberin doğruluğunu soruşturmadan yayın yapan yayın yönetmenlerinden özür bekliyorum. Bunların hepsini birden organize eden Recep Tayyip Erdoğan’dan açıkça özür bekliyorum.”
(Sürecek)

