Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Özgür Gazze mitingi… Ekrem İmamoğlu: “Artık hiçbir masumun katledilmediği, barış içinde istikrarlı bir Orta Doğu’yu görmek istiyoruz”

Marmara Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Özgür Gazze mitingi” için gönderdiği mesajda “Biz, artık hiçbir masumun katledilmediği, barış içinde istikrarlı bir Orta Doğu’yu görmek istiyoruz. Bu umudu tehdit eden saldırganlığın sonuna kadar karşısındayız. Ülkemizi bu hedefle tahkim etmemiz; içeride istikrarın, kalkınmanın ve adaletin sağlanması adına büyük bir azmi göstermemiz gerekmektedir. İnşallah ülkemiz ateş çemberi olan bu bölgede barışın ve umudun en önemli temsilcisi olacaktır. Güçlü, iradeli, vizyoner bir Türkiye’ye kavuşacağımız günler inşallah yakındır” ifadelerini kullandı.

Marmara Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem

(İSTANBUL) – Marmara Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Özgür Gazze mitingi” için gönderdiği mesajda “Biz, artık hiçbir masumun katledilmediği, barış içinde istikrarlı bir Orta Doğu’yu görmek istiyoruz. Bu umudu tehdit eden saldırganlığın sonuna kadar karşısındayız. Ülkemizi bu hedefle tahkim etmemiz; içeride istikrarın, kalkınmanın ve adaletin sağlanması adına büyük bir azmi göstermemiz gerekmektedir. İnşallah ülkemiz ateş çemberi olan bu bölgede barışın ve umudun en önemli temsilcisi olacaktır. Güçlü, iradeli, vizyoner bir Türkiye’ye kavuşacağımız günler inşallah yakındır” ifadelerini kullandı.

Saadet Partisi tarafından İstanbul Üsküdar’da “Özgür Gazze mitingi” düzenlendi. Mitingde, Silivri’de tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’nun gönderdiği mesaj okundu. İmamoğlu, mesajında şunları kaydetti:

“Bölgemiz bir savaşın eşiğine sürükleniyor. Orta Doğu’da barışa, istikrara ve artık sivil ölümlerin uluslararası hukuku hiçe sayan saldırıların son bulduğu bir ortama her zamandan çok ihtiyacımız var. Fakat bugün barış umudunu değil savaşın ve çatışmanın yıkıcı etkisini yaşıyoruz. İsrail’in saldırganlığı, hukuku ve vicdanı hiçe sayan katliamları ve uluslararası toplumun buna sessiz kalması, bölgemizi bu kötü günlere getirmiştir. Yıllardır Filistin’de mazlumları katleden İsrail, bu sefer de İran’a bir saldırı gerçekleştirmiş, savaşı tetikleyecek bir hukuksuzluğa kalkışmıştır. Bu saldırılar, bölgemizi topyekün bir savaşa sürükleme riski taşımaktadır. Yıllardır uluslararası düzeyde yeterli tepkiyi ve yaptırımı görmeyen İsrail saldırganlığı artık bölgemizi da aşan uluslararası bir düzeyde bir tehdit haline gelmiştir.

“Uluslararası toplumun artık İsrail’in bu saldırganlığını durduracak aksiyonları alması gerekmektedir”

Bu saldırının ABD ve İran arasında sürdürülegelen ve bölgesel tansiyonun düşürülmesi için kritik öneme sahip olan diplomatik girişimleri doğrudan hedef aldığını görüyoruz. İsrail, barış ihtimalinden ve bölgedeki dengelerin değişmesinden çok endişe duymaktadır. İsrail’in diplomasiyi ve uluslararası hukuku hiçe sayan saldırıları, diyalog yollarını sabote ederek tüm milletlere ağı bedeller ödetmek istiyor. İsrail’in nükleer silahlara sahip bir devlet olarak bu pervasız saldırganlığı küresel barış ve güvenlik açısından da ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Uluslararası toplumun artık gerekli tepki ve yaptırımı uygulaması, acil ve zorunludur. İsrail’in bu saldırısı aynı zamanda dünya ekonomisinin de bölgemizde yaşanacak bir çatışmaya karşı ne kadar hassas olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Artan petrol ve altın fiyatları, son ayların en yüksek seviyesini yakalamış ve ülkelerin ekonomilerine hasar vermiştir. Uluslararası toplumun artık İsrail’in bu saldırganlığını durduracak aksiyonları alması gerekmektedir.

Dünyanın gözü önünde Filistin’de sivilleri katleden İsrail, bu saldırıyla Gazze’de yürüttüğü kuşatmayı ve katliamı da gölgelemeye çalışmaktadır. Şu anda Gazze’de masumlar canını veriyor, hayatta kalanlarsa her gün açlık ve ölüm tehlikesiyle yaşama tutunmaya çalışıyor. Gazze’deki ablukanın kaldırılması, insani yardımların ulaştırılması için aciliyetle diplomatik seferberliğin başlatılması gereklidir. Biz, artık hiçbir masumun katledilmediği, barış içinde istikrarlı bir Orta Doğu’yu görmek istiyoruz. Bu umudu tehdit eden saldırganlığın sonuna kadar karşısındayız. Ülkemizi bu hedefle tahkim etmemiz, içeride istikrarın kalkınmanın ve adaletin sağlanması adına büyük bir azmi göstermemiz gerekmektedir. İnşallah ülkemiz ateş çemberi olan bu bölgede barışın ve umudun en önemli temsilcisi olacaktır. Güçlü, iradeli, vizyoner bir Türkiye’ye kavuşacağımız günler inşallah yakındır.”