Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Özgür Gazze Mitingi… CHP Genel Başkanı Özel: “Hukuka dönüş artık Türkiye için tercih değil, bir zorunluluktur”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saadet Partisi’nin Üsküdar Meydanı’nda düzenlediği Özgür Gazze mitinginde, Türkiye’nin çevresinin ateş çemberine döndüğünü belirterek, “Türkiye olarak hem kendi vatandaşlarımız için hem de Filistin’deki ve bölgemizdeki tüm mazlumlar için güçlü olmaya, güçlü durmaya kararlıyız. İç cephemizi elbette sağlam tutmalıyız. Bunun yolu demokrasiye ve adalete bağlı kalmak, sahip çıkmaktır. Bir ülke kötü günde birlik olmak istiyorsa iyi günde ayrım yapmamalıdır. Devletin terazisi herkesi eşit tartmalıdır. Adalet kimseye ayrıcalık tanımayacaktır. Birliğimizi siyasi rakiplere kumpas kurarak, muhaliflere düşman hukuku uygulayarak sağlayamayız. Birliğimizi ancak ve ancak adaletle sağlarız. Hukuka dönüş artık Türkiye için tercih değil, bir zorunluluktur” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saadet Partisi'nin Üsküdar Meydanı’nda düzenlediği

(ANKARA) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saadet Partisinin Üsküdar Meydanı’nda düzenlediği Özgür Gazze mitinginde, Türkiye’nin çevresinin ateş çemberine döndüğünü belirterek, “Türkiye olarak hem kendi vatandaşlarımız için hem de Filistin’deki ve bölgemizdeki tüm mazlumlar için güçlü olmaya, güçlü durmaya kararlıyız. İç cephemizi elbette sağlam tutmalıyız. Bunun yolu demokrasiye ve adalete bağlı kalmak, sahip çıkmaktır. Bir ülke kötü günde birlik olmak istiyorsa iyi günde ayrım yapmamalıdır. Devletin terazisi herkesi eşit tartmalıdır. Adalet kimseye ayrıcalık tanımayacaktır. Birliğimizi siyasi rakiplere kumpas kurarak, muhaliflere düşman hukuku uygulayarak sağlayamayız. Birliğimizi ancak ve ancak adaletle sağlarız. Hukuka dönüş artık Türkiye için tercih değil, bir zorunluluktur” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saadet Partisi’nce İstanbul Üsküdar Meydanı’nda düzenlenen “Gazze Ablukada, İnsanlık Ayakta” temalı Özgür Gazze Mitingi’ne katıldı.

Mitingde konuşan Özel, mitinge katılan tüm siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine bu anlamlı buluşma için teşekkür etti, vefakar, cefakar tüm babaların Babalar Günü’nü kutladı. Bugün binlerce Filistinli çocuğun “baba” diyemediğini, Filistinli babaların, kaybettikleri evlatlarının mezarları başında gözyaşı döktüğünü belirten Özel, “Filistinli çocukları babasız, babaları evlatsız bırakan dünyanın en büyük insanlık suçunu lanetliyorum, kınıyorum” diye konuştu. Filistin davasını, kendi davası olarak sahiplenen bir parti olduklarını vurgulayan Özgür Özel, şunları kaydetti:

“Bizim çizgimiz, ‘Tam bağımsız Türkiye’ diyerek yürüyen, Özgür Filistin için El Fetih kamplarında direnen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının çizgisidir. Bizim duruşumuz, üçüncü Genel Başkanımız Başbakan Bülent Ecevit’in, Yaser Arafat ile kurduğu dostlukla muhafaza edilmektedir. Deniz Gezmiş’in El Fetih‘teki dostu, arkadaşı, can yoldaşı İsa’nın ‘Filistin Şiiri’ kitabı, yıllar sonra İsa’nın ölüm döşeğinde emanet ettiği oğlu eliyle bizlere ulaştırılmıştır. Emanet yüreğimizdedir, bağımızdadır. Bülent Ecevit’in Arafat’a, Arafat’ın Bülent Ecevit‘e söyledikleri bizde emanettir, bize vasiyettir. CHP aynı ruhla bugün kardeş Filistin halkının yanındadır ve yanında olmaya devam edecektir.

“Nefesimiz yettiğince Filistin davasını savunmaya devam edeceğiz”

Bugün buradaki birliktelik umutlarımızı yeşertmektedir. Filistin halkı için mücadele eden hem Türkiye’de kenetlenme hem de uluslararası toplumun kenetlenmesi en büyük ihtiyacımızdır. Bu kapsamda, partimiz gerekli tüm girişimlerde bulunmaktadır. Buna da devam edeceğiz. Kasım 2023’te, genel başkanlık görevine gelir gelmez, Filistin’deki soykırıma tepki göstermeleri için 12’si kendi ülkelerinde hükümet başkanı olan Sosyalist Enternasyonal üyesi tüm parti liderlerine mektup yazdık. Aralık 2023’te Berlin’de, kardeş partimiz Alman Sosyalist Partisi SPD’nin kongresinde yaptığımız konuşmada, katliamın durdurulması için çağrıda bulunduk. İspanya Başbakanı dostum Pedro Sanchez’in başkanı olduğu, benim de başkan yardımcılığı görevini üstlendiğim Sosyalist Enternasyonal’in tüm toplantılarında, Avrupa Konseyi’nde, Avrupa Parlementosu’nda yaptığımız tüm konuşmalarda Filistin davasının savunduk, yaşanan insanlık dramını kınadık, bunun için tüm bileşenleri, tüm dostlarımızı birlikte mücadeleye davet ettik. Bundan sonra da sesimiz çıktığınca, nefesimiz yettiğince Filistin davasını savunmaya ve anlatmaya devam edeceğiz.

“Haykırıyoruz: Trump ve yönetimi, Gazze’deki katliamların destekçisidir, savunucusudur, müsebbibidir”

Gazze on yıllardır İsrail’in zülmü altındadır. Son olarak 8 Ekim 2023’ten bu yana, 600 günden fazladır Gazze topraklarında katliam vardır. Çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 50 binden fazla sivil katledilmiştir. Tüm bunlar İsrail’in azgınlığına dünyanın yeterli tepkiyi göstermediği için yaşanmaktadır. Ancak bir yandan sıcak salonlarda Netanyahu ile uzaktan kayıkçı kavgası yapıp diğer yandan İsrail ile ticareti sürdürenlerin sahtelikleri yüzlerinden akmaktadır, milletimiz bu riyakarlığı içine sindirememektedir. Bir yandan İsrail ile ticarete çayır çayır devam ederken Gazze’ye makarna götürülmesine bile izin verilmiyor. En son insani yardım taşıyan Madleen gemisini engellediler, durdurdular. İçindeki direnişçileri, aktivistleri gözaltına alındılar. Orada bulunan Şuayip kardeşimi ve Yasemin kardeşimi buradan hürmetle, muhabbetle cesaretlerinin karşısında saygıyla eğilerek selamlıyorum. Ne yazık ki daha önce Mavi Marmara için ‘Giderken bana mı sordunuz’ diyenler Madleen gemisi için de söz söyleyemediler.

Diğer yandan ABD Başkanı Trump, Gazze’yi boşaltma planını açıklıyor. Gazze’ye tatil köyleri, kumarhaneler yapacağını söylüyor. Ancak Netenyahu ile sözde laf dalaşı yapanlar, söz konusu Trump olunca gereken tepkiyi göstermiyor, suspus oluyor. Filistin’de İsrail askerleri tarafından şehit edilen Ayşenur Ezgi Ezgi’nin Amerika’daki davasına sahip çıkılmıyor. Filistin’e destek veren bir yazı yazdı diye Amerika’da 45 gün gözaltında tutulan Rümeysa Öztürk’e sahip çıkılmıyor. Ancak biz buradan hep beraber gür bir sesle haykırıyoruz: Trump ve yönetimi, Gazze’deki katliamların destekçisidir, savunucusudur, müsebbibidir. İsrail’in önünü açan herkes bu katliamlarda pay sahibidir.

“İsrail’e küçük harflerle konuşanlar, Trump karşısında tamamen suspus durumdalar”

Gerekli tepki gösterilmeyen İsrail, şimdi de İran’a saldırdı. CHP olarak bu saldırıları en güçlü şekilde kınıyoruz. İran halkına dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Elbette demokratik bir İran’ı savunuyor ancak İsrail ile Amerika’nın Irak’a gidip de ne yaptıklarını, Suriye’de nasıl bir istikrarsızlığa sürüklediklerini ve bu konuda demokratik bir Suriye için, eşit temsil edilen, yönetilen bir Suriye için verdikleri sözü tutmadıklarını takip ediyoruz. Tüm tarafları sağduyuya, itidale davet ediyoruz. Amerika yönetimi bu saldırıların da maalesef arkasında durmuştur. Trump utanmadan sıkılmadan ‘Mükemmel bir saldırı oldu. Daha fazlası gelecek’ diyor. Ancak yine İsrail’e küçük harflerle konuşanlar, Trump karşısında tamamen suspus durumdalar.

Bugün bu meydan vicdanların buluştuğu bir meydandır. Dünya tarihi bir dönemeçten geçmektedir ve bu kavşakta şahsi menfaati değil, parti menfaatlerini değil, hakkı ve adaleti savunanlar hep bir arada ve hep güçlü durmak zorundadır. Kötülük, nereden gelirse gelsin bir arada durmak zorundayız. Biz buradayız, burada olmaya devam edeceğiz. Bugünün güçlülerinin masumları ezmesine karşı inançlı, vicdanlı, ahlaklı insanlarla omuz omuza yürümeye devam edeceğiz.

“Hukuka dönüş artık Türkiye için tercih değil, bir zorunluluktur”

Ülkemizin çevresi adeta bir ateş çemberine dönüşmüş durumda. Türkiye olarak hem kendi vatandaşlarımız için hem de Filistin’deki ve bölgemizdeki tüm mazlumlar için güçlü olmaya, güçlü durmaya kararlıyız. İç cephemizi elbette sağlam tutmalıyız. Bunun yolu demokrasiye ve adalete bağlı kalmak, sahip çıkmaktır. Bir ülke kötü günde birlik olmak istiyorsa iyi günde ayrım yapmamalıdır. Devletin terazisi herkesi eşit tartmalıdır. Adalet kimseye ayrıcalık tanımayacaktır. Birliğimizi siyasi rakiplere kumpas kurarak, muhaliflere düşman hukuku uygulayarak sağlayamayız. Birliğimizi ancak ve ancak adaletle sağlarız. Hukuka dönüş artık Türkiye için tercih değil, bir zorunluluktur. Hiç kimsenin kendi menfaati için Türkiye’nin birliğini zayıflatmaya, iç cepheyi güçsüzleştirmeye, iç barışı bozmaya hakkı yoktur. Bunda ısrar edenler hem 86 milyon vatandaşımıza hem de umudunu ülkemize bağlayanlara; mağdur ve mazlumlara haksızlık etmektedir.

“1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletini savunmaya sonuna kadar devam edeceğiz”

Son olarak vurgulamak isterim ki 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletini savunmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Barışı, hakkı, adaleti savunmayı sürdüreceğiz. Dünya barışı için Yaser Arafat’ın şu sözünü hatırlatırken kendisini rahmetle yad ediyor, Filistin mücadelesinde şehit düşmüş olanların hepsini rahmetle yâd ediyorum. Yaser Arafat derdi ki ‘Elimde bir zeytin dalıyla bir özgürlük savaşçısının silahını taşıyorum. Zeytin dalının elimden düşmesine izin vermeyin.’ İşte biz, o zeytin dalının düşmemesi için sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Kendimizin, partimizin değil; insanlığın çıkarlarını savunmaya devam edeceğiz.”