(ZONGULDAK) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı’ya gidecek heyetinde partisinin yer almamasına ilişkin “Cumhuriyet Halk Partisi ilk gün durduğu yerdedir. Doğruların, demokrasinin, sorunun çözümünün arkasındadır. Kimsenin peşine takılmak, kimsenin dediğini yapmak, kimsenin planladığı planın parçası olmak zorunda değildir. Bu ülkenin barışının, kardeşliğinin güvencesidir. Ancak CHP’ye dediğini yapar ya da CHP’ye günü geldiğinde onların dediğini yapar diyenler şunu görsünler: Kurucu partiyiz, kurucu iradeyiz. Siyasetimizi kendimiz kurarız. Hesabı da millete sadece kendimiz veririz” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğuna son verilmesi ve erken seçim talebiyle başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin Zonguldak’ta düzenlenen 72’ncisinde konuştu.
“Bu AK Parti’nin doğru yanı yoktur” diyen Özel, AK Parti’nin ayakta kalmak için yalana ve iftiraya sarıldığını belirtti. Özel, “Bunlar makamlarında otururken size yoksulluk ve açlık çektirmektedir. Dünyanın en pahalı etini, en pahalı internetini, dünyadaki en büyük gıda enflasyonunu yaşatanlar, ayakta kalamadıkları için yalana sarılmışlardır” dedi.
Ekrem İmamoğlu’na ilk iftiraları atanın gizli tanık Meşe olduğunu hatırlatan Özel, iddianamede ise gizli tanık Meşe’nin bulunmadığını söyledi. Özel, “Şimdi Meşe yok. Bunları Meşe söyledi ama İlke de söyledi deyip 9 ay sonra Meşe yerine İlke’yi getiriyorlar. Futbolda ve basketbolda olur oyundur. Adalette oyuncu değişikliği olmaz. Adalette şahit değişikliği olmaz. Adalette böyle iftira olmaz. Böyle kul hakkı yenilmez” ifadesini kullandı.
Özel, “TRT’de canlı yayın istiyoruz” çağrısını yineledi
“Aynı yalanı önce başkasına, o vazgeçtim deyince 9 ay sonra başkasına attıramazsınız” diyen Özel, milletin bunlara inanmayacağını söyleyerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulundu. Özel, “Biz kendimize, Ekrem Başkan’a, arkadaşlarımıza güveniyoruz. Eğer sen de savcılarına güveniyorsan, bu yalanların açıkça ortaya çıktığı iddianame, tel tel dökülen iddianameye güveniyorsan, çıkın karşımıza. TRT’den canlı yayın istiyoruz. Bütün televizyonlardan canlı yayın istiyoruz. İftiraları, milletimizin önünde çürüteceğiz. Perişan edeceğiz hepinizi” diye konuştu.
TRT’ye hakkını helal etmediğini söyleyen Özel, “Bakın sizin ödediğiniz vergilerle maaş alanlar son bir haftada 133 tane haber adı altında haber ve yorum yaptılar. 12 saat 7 dakika iftira attılar. Öyle ki Ekrem Başkan’ın oğluna yolladığı 712 bin lirayı, 712 milyon diye anlattılar. Dedik ki, ‘Bu ne büyük yalan’. 3 gün sonra bizim zorumuzla haberi kaldırdılar. Özür dahi dilemediler” dedi. Özel, şöyle devam etti:
“Hakan Bahçetepe’nin belediyedeki odasına gidiyorlar. Kasayı açıyorlar. Gaziosmanpaşa Belediyesi’ne operasyon. Belediye başkanının kasasından böyle dolar çıkarıyorlar. Çıkarıyor da bitmiyor, çıkardıkça çıkarıyor. Belediye başkanının kasasındaki dolar ve makam odasındaki dolar için arama tutanağını istedim. Arama tutanağı geldi. Kasanın içinden mühür çıkmış, dolar yok. Görüntü… Aradık TRT’yi, Anadolu Ajansı yolladı. Aradık Anadolu Ajansı’nı, ‘Elimizde boş kasa görüntüsü yoktu. Stok videodan kullandık. Dolar görüntüsüne denk gelmiş’. Yazıklar olsun.
“Mansur Yavaş’a kara çalmaya çalışıyorlar”
Mansur Yavaş Başkanımız dünyanın en temiz adamı, en çalışkan adamı, böyle bir adama kara çalmaya çalışıyorlar. Önce bir operasyon yaptılar. AK Parti döneminden işe alınmış kişileri aldılar. Onların da bir suçu yok, belediyede yıllardır çalışmışlar. Konser monser zorladılar, iftira attıramadılar. Mansur Başkansız bir iddianame çıktı. Sonra Mansur Başkan hakkında bir daha bir yargılama izni; şimdi İçişleri Bakanlığı güya vermiş izni bunu köpürtmeye çalışıyorlar. Başkanla konuştum. Müfettişler geliyor gidiyor, geliyor gidiyor. Neyi soruşturuyorlar biliyor musunuz? 19 Mart darbesinden sonra siz de çıktınız ya yürüyüşler yaptınız her akşam. Ankara’da da Ankaralılar çıktı, ODTÜ’lüler çıktı. O günlerde büyük yağmur yağdı. Çocuklar parkta ıslandı. Etrafında polisler var. Mansur Başkan demiş ki: ‘Oraya battaniye yollayın, üşümesin çocuklar’. 20 yaşında gençler bu.
Oraya demiş ki ‘Çorba arabası yollayın, sıcak çorba içsinler’. Efendim belediyenin parasıyla, ODTÜ’lü öğrencilere battaniye yollama suçu, ODTÜ’lü öğrenciye sıcak çorba ikram suçu. Eğer o suçsa, Mansur Başkan’ın suçu, olsun bütün Cumhuriyet Halk Partililerin suçu. Bunu suç gören anlayıştan bu ülkeyi kurtarmak da hepimizin boynunun borcu.
Özel’den Erdoğan’a: “Bir tane CHP’li kalsak o çıkacak seni yenecek”
Bir tarafta Melih Gökçek, Ankapark’a plastik plastik canavarlara, ejderhalara bu milletin milyonlarını, milyarlarını yedirdi. Geldi, israfı durdurdu. Onun yandaşa yedirdiği paraları üniversite öğrencisine çorba ikram etti diye Mansur Başkan’a sataşanlara şunu söylüyoruz: Ekrem Başkan’ın suçu Erdoğan’ı yenme suçu. Mansur Başkan’ın suçu Erdoğan’ı yenme suçu. Günü gelince Erdoğan’ı ama Ekrem Başkan yenecek, ama Mansur Başkan yenecek. Bir tane CHP’li kalsak o çıkacak seni yenecek. Kurtulamayacaksın.
“DEM Parti ile görüşürken bayramlaştık diye, selamlaştık diye bize ‘terörist’ diyenler şimdi bizi bir şeye zorlamaya çalışıyorlar”
Dün Meclis’te bir oylama yapıldı. Türkiye’de bütün dikkatleri oraya topladılar. AK Parti ile birlikte iki parti şimdi İmralı Adası’na gidecek, Abdullah Öcalan’ı ziyaret edecek. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu komisyona girerken çok tartışmalar oldu. Ne dedik? Biz Cumhuriyet Halk Partisi’yiz. ‘Bizim içinde olduğumuz değil, olmadığımız komisyondan korkun’ dedik. Sordum, o zaman miting meydanlarında sordum: ‘Bize güveniyor musunuz?’. Dediler, ‘evet’. Şimdi bir daha soruyorum: Cumhuriyet Halk Partisi’ne güveniyor musunuz?
Birileri, ‘Kürt sorunu yoktur, Kürt yoktur’, hatta Kürtlerin varlığını inkar ederken olur olmaz laflarla Allah muhafaza ‘en iyi Kürt ölü Kürt’ gibi lafları kullanan birileri şimdi gelmiş, Kürt sorununu çözmek için İmralı Adası’na ya gidilecekmiş ya gidilecekmiş. Biz DEM Parti ile görüşürken bayramlaştık diye, selamlaştık diye bize ‘terörist’ diyenler şimdi bizi bir şeye zorlamaya çalışıyorlar.
“Barışın gelmesini, Kürt sorununun çözülmesini ve terörün bitmesini engelleyerek bir tutum takınacak değiliz”
Biz Kürt sorununun varlığını cesaretle söyledik, söylemeye devam ederiz. Demokrasilerde sorunlar, demokratikleşerek çözülür. Sorun, üstüne kararlılıkla giderek çözülür. Asla ve asla zorlamalarla, tartışmalarla bu şekilde çözülmez. Bugün belediyelerde kayyumlar durmaktadır. Siyasi tutuklular, 10 yıldır hapistedir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 16 belediye başkanı hapistedir. Evlatlar, çocuklar, kadınlar zulüm görmektedir. Kürt’ün gencinin de, Türk’ün gencinin de büyük sorunlarına Meclis duyarsızdır. Biz meseleyi asla ve asla hiçbir şekilde engelleyerek, barışın gelmesini engelleyerek, Kürt sorununun çözülmesini engelleyerek, terörün bitmesini engelleyerek bir tutum takınacak değiliz.
“Ne sözümüzden döneriz ne de birilerinin peşine takılıp vagon gibi Tayyip Bey ne diyorsa onun peşine gideriz”
Cumhuriyet Halk Partisi ilk gün durduğu yerdedir. Doğruların, demokrasinin, sorunun çözümünün arkasındadır. Kimsenin peşine takılmak, kimsenin dediğini yapmak, kimsenin planladığı planın parçası olmak zorunda değildir. Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin barışının, kardeşliğinin güvencesidir. Tüm Kürt kardeşlerimi, tüm Türkler gibi bu ülkede farklı etnisitelerden yaşayan herkes gibi yürekten kucaklıyorum. Onların derdi derdimizdir, sorunu sorunumuzdur. Gelecek hep birlikte hepimizindir. Türkiye birdir, bütündür, başaracaktır. Kardeşliği de kuracağız, zenginliği de hep birlikte getireceğiz.
Alevisi ile Sünnisi ile Kürt’ü ile Türk’ü ile bu ülkenin tüm insanlarını kalpten yürekten selamlıyorum. Ne sözümüzden döneriz ne başladığımız işi yarım bırakırız ne de birilerinin peşine takılıp vagon gibi Tayyip Bey ne diyorsa onun peşine gideriz. Gidene de saygımız var. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi dediğini yapar ya da Cumhuriyet Halk Partisi’ne günü geldiğinde onların dediğini yapar diyenler şunu görsünler: Kurucu partiyiz, kurucu iradeyiz. Siyasetimizi kendimiz kurarız. Hesabı da millete sadece kendimiz veririz.
“İktidar zamanı diyerek gelecek hafta iktidar yürüyüşünü başlatacağız”
Geçtiğimiz hafta artık partinin programının son rötuşları yapıldı. Dün tanıtımını yaptık. Haftaya cuma Cumhuriyet Halk Partisi’nin program kurultayı yapılacak ve 17 yıl sonra programı değişecek. Sorunları gören, söyleyen parti, çözümlerini söyleyecek. Bu ülkeyi nasıl yöneteceğini, yüzleri nasıl güldüreceğini, sorunları birer birer nasıl çözeceğini programıyla tarif etti. Somut olarak hükümet programıyla bu millete anlatacak. Burada görev hepimizin. En başta sandık görevlilerimiz. Hani seçime 3 ay kala soruyordunuz ya, ‘Sandık görevlileri hazır mı? Sandıklar garanti mi’ diye. Şimdi Türkiye’deki 192 bin sandıktan 184 binine görevliler şimdiden atandı. Zonguldak’ta bin 450 sandık görevlisi var.
Zonguldak’taki bin 450 görevli 2,5 yıl sonra da olsa seçim, gideceği sandığı biliyor. Elinde verisi var. Kendi sandığında oy kullananları biliyor. O verilerle kendi sandık çevresinde çalışıyor. Önce gittiniz, imzalar için sordunuz. Şimdi programımızı, vaatlerimizi anlatmaya, teker teker başta sandık görevlilerimiz, bütün yöneticilerimiz ve onların dahil edeceği bütün üyelerimiz bu ülkeyi nasıl düze çıkaracağımızı, emekliye ne yapacağız, çiftçiye ne yapacağız, balıkçıya ne yapacağız, Zonguldak’a ne yapacağız, bunları kapı kapı anlatmanın vaktidir. Size soruyorum. Cumhurbaşkanı adayımız Silivri’de, onun yerine sahada sen var mısın? Hep birlikte çalışacak mıyız? Bir yola çıktık. Bu yürüyüş, iktidar yürüyüşüdür. Şimdi iktidar zamanı diyerek gelecek hafta cuma, iktidar yürüyüşünü başlatacağız.”

