Haber: Burhan DEMİRCİOĞLU
(OSMANİYE) – Osmaniye’nin Sumbas ilçesine bağlı Evciler Mahallesi sakinleri, “üç aydır musluklarından su akmamasından” dert yandı. Mahalle sakinlerinden Nursen Evyapan, “İçecek suyu para ile alıyoruz, paramız olmayınca da vay halimize. Susuzluğa mahkum edildik resmen” dedi. Selma Kahraman ise kaynatarak içirdiği sudan çocuğunun hastalandığını anlattı.
Osmaniye’nin Sumbas ilçesine bağlı Akdam Köyü’nün Evciler Mahallesi’nde vatandaşlar, üç aydır musluklarından su akmadığını belirtiyor.
Mahalle sakinlerinden Cennet Kuş, çamaşırları yıkanması için kuyusu olan komşulara götürdüklerini, içme suyunu satın aldıklarını anlattı. Kuş, “Hazır su içiyoruz ama su alacak paramız yok. Bazen başka köylerden getiriyoruz. Susuzuz kaç aydan beri” dedi.
Nursen Evyapan ise şunları söyledi:
“Üç aydır suyumuz akmıyor. Muhtar ‘uğraşıyorum’ diyor, ama geleceği yok. Benim kemoterapi gören hastam var. Bağırsağı dışarıda. Enfeksiyon kapacak diye korkularıma neden oluyor. Komşuların yardımıyla tankerle su getiriyoruz, güneş enerjisine çıkarıyoruz, o da bitiyor; yine rezil oluyoruz. İmkanımız bu kadar. Suyumuzun gelmesini istiyoruz. İçecek suyu da para ile alıyoruz. Paramız olmayınca da vay halimize. Susuzluğa mahkum edildik resmen.”
“Kuyu suyu içtik ishal oldu millet”
Saadet Evyapan da şunları kaydetti:
“Üç aydır hemen hemen su yok. Arada bir açıyorlar, bir-iki gün veriyorlar, sonra tekrar kapatıyorlar. Kuyusu olanlar kuyusundan alabiliyor. Çamaşırlarımız birikti, banyo yapamıyoruz. Hastalarımız var. Ben komşunun kuyusundan el arabasıyla her gün su taşıyorum, 2-3 defa. Yani artık bıktık. Mahkum ettiler bizi susuzluğa. Yukarıda su azalmış ama bize verilen su kısmını kapatmışlar. Gittiler, muhtarla konuştular. ‘Yapılacak, yapılacak’ diyorlar ama üç aydır ne yapıldığı var ne yapılacağı var. İçme suyunu marketlerden alıyoruz, kullanıyoruz. Maddi durum yok, emekli insanız. Bakın, geldim ben bu konteynerde yaşıyorum. Kuyu suyu içtik birkaç defa, söylemesi ayıp, bütün millet ishal oldu, hasta oldu. İçilecek gibi değil; durumu olmayanlar var. Burada hep emekli, yaşlı insanlar oturuyor genelde. Bu yaşta insanlar her gün nereden taşısın suyu?”
Selma Kahraman ise “Susuzuz, susuzluktan da çok reziliz. Benim kuyumda suyum var ama çamaşır yıkayamıyorum. Misafirim geldi gitti, çamaşırlarım öyle bekliyor. İçecek suyu bazen alabiliyoruz, bazen alamıyoruz. Bir gün akşam suyumuz da bitti, market bize uzaktı. Suyu kaynattım, içirdim, çocuğum hastalandı. Hastaneden ambulans çağırdık, götürdük, geri getirdik; şu anda hasta rahatsız. Benim çocuğum çok rahatsız. Susuzluktan reziliz. Biz suyumuzun olmasını istiyoruz” diye konuştu.