(TBMM) – TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile görüşmesinde, “Kıbrıs’ta iki devletli çözümden başka da bir yolun olmadığı, iki devletin de kendi kimliği, milli kimlikleri içerisinde barış içinde yaşayabileceği bir ortamın ortaya konulmasının mümkün olduğunu düşünüyorum. KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti, her alanda artık işbirliği tabirinin bile yetersiz kaldığı, mükemmel birlikte hareket etme becerisini kazanmıştır. Görüş ayrılıkları olabilir, siyasi tutum farklılıkları olabilir ama nihayetinde Türkiye ve KKTC birlikte, yan yana, kol kola ortak milli hedefleri doğrultusunda yürüme becerisini sürdürecektir” dedi. Erhürman, “Türkiye-KKTC ilişkileri hep söylerim, çok ayrıntılı anlatmaya gerek yok, herhalde başka hiçbir iki devlet arasındaki ilişkilerle kıyaslanamayacak kadar özel ilişkilerdir” ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, ilk resmi yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye yapan KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile Meclis’te bir araya geldi. Kurtulmuş, Erhürman’ı karşılamasının ardından baş başa görüşmeye geçildi.
Kurtulmuş, konuşmasında, “Sizin ilk resmi ziyaretinizi Türkiye’ye yapmış olmanız da ayrıca önemlidir. Sizleri seçim sonuçları dolayısıyla tebrik ediyorum. Yeni görevinizde başarılar diliyorum. İnşallah Türkiye ve Kıbrıs el ele, bütün uluslararası platformlarda Kıbrıs’ın haklı davasını savunarak devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Türkiye-KKTC ilişkileri özel ilişkilerdir”
Konuşmasına başsağlığı dileyerek başlayan Erhürman, şunları kaydetti:
“Türkiye-KKTC ilişkileri hep söylerim, çok ayrıntılı anlatmaya gerek yok, herhalde başka hiçbir iki devlet arasındaki ilişkilerle kıyaslanamayacak kadar özel ilişkilerdir. TBMM’nin Cumhuriyet Meclisimizin çok yakın teması var, sizin de başkanlığınızla, sizin de tensiplerinizle. Dostluk gruplarımız var, sürekli alışveriş içerisindeyiz. Kıbrıs Türk halkı çok büyük bir varoluş mücadelesi verdi, vermeye de devam ediyor. Bundan sonra da vermeye devam edecek. Bu konuda da eminim TBMM ve Cumhuriyet Meclisi arasındaki ilişkiler bunları dünyaya anlatmamız açısından da bizim için son derece değerli olmaya devam edecek. Sizin katkılarınız da bu anlamda bizim için son derece kıymetli.”
“Yakın tarihimiz Kıbrıs Türkleri bakımından acı sayfalarla dolu”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da, “Gürcistan toprakları içerisinde kaybettiğimiz 20 kahraman evladımıza, şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum. Makamları ali olsun, mekanları cennet olsun. Ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum, büyük sabırlar diliyorum. Hakikaten fevkalade büyük bir acı içerisindeyiz” diye konuştu. Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler müstesnadır. Bu anlamda da şimdiye kadar olgunlaşarak üstüne koya koya bugünlere kadar gelmiştir. KKTC’nin böylesine önemli bir devlet haline gelene kadar nice badirelerden geçtiğini, nice büyük zulümlerle karşılaştığını, Kıbrıs Türk halkının yok olma tehlikesiyle nasıl karşı karşıya kaldığını biliyoruz.
Yakın tarihimiz maalesef Kıbrıs Türkleri bakımından acı sayfalarla doludur. Yayılmacı Enosis planları çerçevesinde Kıbrıs’ı tamamıyla Türklerden uzak bir ada haline getirmek isteyen, bir yerde yayılmacı ve son derece maksimalist taleplerin artık geçerli olmadığı gün yüzüne çıkmıştır. Bu süre içerisinde Kıbrıs Barış Harekatımızla birlikte Kıbrıs Türkü’nün kurtarılması sonrasındaki süreçte hem Kıbrıs Türk halkı hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti son derece yapıcı bir şekilde iki toplumun birlikte var olması için mücadele etmiş. Hatta ortaya konulan, Annan Planı gibi planlar başta olmak üzere, birçok plana ‘Evet’ demiş olmasına rağmen maalesef ‘hayır’ diyen taraf ödüllendirilmiş, Güney’deki Rum kesimi Avrupa Birliği’nin tam üyesi olarak kabul edilmiş ve hep şımartılmış, hep öne çıkartılmış ve Kıbrıs Türklerinin üzerinde bir siyasal baskı unsuru haline gelmesine göz yumulmuştur.
“KKTC tam manasıyla mükemmel bir devlet haline geldi”
Ama çok şükür, büyük mücadelelerle, büyük fedakarlıklarla 50 yıl artık geride kaldı. KKTC de bütün uzuvlarıyla tam manasıyla mükemmel bir devlet haline gelmiştir. Bizim bu devletin varlığının gücünün uluslararası alanda da tanıtılması en önemli önceliklerimizden birisidir. İnanır mısınız, neredeyse gittiğimiz bütün uluslararası platformlarda mutlaka KKTC’nin davasını, haklı davasını gündeme koyuyoruz ve Kıbrıs’ın uluslararası alanda tanınması için gayret sarf ediyoruz. Henüz yeterince mesafe alınmamakla birlikte geçmişle kıyaslanmayacak kadar KKTC uluslararası alanda artık bilinen bir devlet haline doğru gelmektedir.
Bir kere şunu da çok net görüyoruz ki Kıbrıs’ta iki devletli çözümden başka da bir yolun olmadığı, iki devletin de kendi kimliği, milli kimlikleri içerisinde barış içinde yaşayabileceği bir ortamın ortaya konulmasının mümkün olduğunu düşünüyorum. Burada da KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti, her alanda artık iş birliği tabirinin bile yetersiz kaldığı, mükemmel birlikte hareket etme becerisini kazanmıştır. Görüş ayrılıkları olabilir, siyasi tutum farklılıkları olabilir ama nihayetinde Türkiye ve KKTC birlikte, yan yana, kol kola ortak milli hedefleri doğrultusunda yürüme becerisini sürdürecektir.
“Bazen diyoruz, eğer Türkiye’nin garantörlüğü olmasaydı belki Kıbrıs Gazze gibi bir yer haline gelirdi”
Türkiye’nin Kıbrıs’taki garantörlüğünün de özellikle bölgedeki son gelişmeler çerçevesinde ne kadar önemli olduğunu, ne kadar hayati olduğunu bir kere daha görmüş olduk. Bazen diyoruz, eğer Türkiye’nin garantörlüğü olmasaydı Allah muhafaza belki Kıbrıs şimdiye kadar Gazze gibi bir yer haline gelirdi, KKTC. Türkiye Cumhuriyeti Devleti buna müsaade etmemiş, bundan sonra da müsaade etmeyecektir. Biz uluslararası alanda güçlü ve gerçekten etkili bir KKTC’nin var olması için bütün gücümüzle sizlerle birlikte bu haklı milli davamıza destek olmaya devam edeceğiz.
İfade ettiğiniz gibi meclislerimiz arasında da çok yakın ilişki var. Türkiye’deki Dostluk Grubu ve Kıbrıs’taki Dostluk Grubu ile birlikte iki Meclis, Milletvekillerimiz çok yakın çalışıyorlar. Ayrıca son iki yıldır Azerbaycan’ın da katılmasıyla birlikte ‘Bir millet, üç devlet’ anlayışıyla çok güzel çalışmalar yapıldı Meclislerin bünyesinde gerek Kıbrıs’ta gerek Azerbaycan’da gerek de Türkiye’de. Bu çalışmaların devam etmesiyle birlikte de inşallah KKTC’yi her alanda daha güçlü, daha muktedir bir ülke haline getirmek için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Sizlere de arkadaşlarınıza da çalışma arkadaşlarınıza da başarılar diliyorum yeni dönemde. İnşallah sizin de ilk verdiğiniz mesajlarda Türkiye ile el ele çalışacağınızı, birlikte çalışacağınızı bütün dünyaya göstermiş oldunuz ve ümit ederim ki bu birlikte çalışmanın semerelerini de alacağız.”

