Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Müze Gazhane’de “Kamusal Kültür Mekanları Halkındır” eylemi… “Halkın, mücadelesiyle kazandığı alanlar halkındır, satılamaz”

TBMM’de görüşülen “Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne karşı Gazhane Çevre Gönüllüleri, Müze Gazhane’de basın açıklaması yaptı. Eylemde “Gençlerin geleceği satılık değil”, “Kamusal mekanlar satılık değil”, “Kent bizim, yaşam bizim, Gazhane bizim” sloganları atıldı. Gazhane Çevre Gönüllüleri Kurucusu Nesrin Uçar, “Kültürel mirasın korunmasında yerel inisiyatifin gücünü temsil ediyor. Bu nedenle kamusal mekanların merkezi idareye devri açık bir gasp girişimidir. Halkın, mücadelesiyle kazandığı alanlar halkındır, satılamaz” dedi.

TBMM’de görüşülen “Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair

Haber: Tuba KARA / Kamera: Belçim KILICKIRAN

(İSTANBUL) – TBMM’de görüşülen “Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne karşı Gazhane Çevre Gönüllüleri, Müze Gazhane’de basın açıklaması yaptı. Eylemde “Gençlerin geleceği satılık değil”, “Kamusal mekanlar satılık değil”, “Kent bizim, yaşam bizim, Gazhane bizim” sloganları atıldı. Gazhane Çevre Gönüllüleri Kurucusu Nesrin Uçar, “Kültürel mirasın korunmasında yerel inisiyatifin gücünü temsil ediyor. Bu nedenle kamusal mekanların merkezi idareye devri açık bir gasp girişimidir. Halkın, mücadelesiyle kazandığı alanlar halkındır, satılamaz” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri süren ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait yüzü aşkın kültür yapısının mülkiyet devrine kapı araladığı gerekçesiyle tepki çeken “Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” İstanbul’da protesto edildi. Gazhane Çevre Gönüllüleri, “Kamusal Kültür Mekanları Halkındır” çağrısıyla Müze Gazhane’de bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.

“Kamusal alanlar halkındır, gasp edilemez”

Basın açıklamasını okuyan Gazhane Çevre Gönüllüleri Kurucusu Nesrin Uçar, teklifin yalnızca İBB’ye değil, tüm yerel yönetimlere ait kamusal alanların devrini hedeflediğini belirtti. Uçar şöyle dedi:

“CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, 18 Ekim 2025 tarihli açıklamasında TBMM’ye sunulan yasa tasarısıyla belediyelere ait kültür varlıklarının yönetim ve denetiminin merkezi idareye devredilmek istendiğini açıklamıştı. ‘Vakıf mülkiyetinden çıkan kültür varlıklarının yeniden mazbut vakıflara devri’ gerekçesiyle hazırlanan düzenleme, gerçekte kamusal mülklerin el değiştirmesini hedeflemektedir. Bu yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne değil, bütün belediyelere yönelik bir müdahaledir.”

Uçar, teklifin İstanbul’daki Müze Gazhane, Feshane, Yerebatan Sarnıcı, Casa Botter, Moda İskelesi, Beşiktaş ve Kadıköy İskelesi Kütüphaneleri gibi 100’den fazla yapıyı hedef aldığını söyledi ve “Bu girişim vakıf mülklerini korumak bahanesiyle yerel yönetimlerin elindeki kamusal alanları devretmeyi amaçlayan bir mülkiyet değişikliği operasyonudur. Müze Gazhane de dahil, bu yapılarda herhangi bir koruma eksikliği yoktur. Tam tersine, yerel inisiyatifle korunmuş, halkın desteğiyle kamusal kültür alanlarına dönüştürülmüştür.” dedi.

Uçar, Gazhane’nin tarihine değinerek şöyle devam etti:

“Gazhane, Hasanpaşa halkının ve gönüllülerin mücadelesiyle yıkımdan kurtarıldı ve 2021’de kamusal bir kültür mekânına dönüştü. Kültürel mirasın korunmasında yerel inisiyatifin gücünü temsil ediyor. Bu nedenle kamusal mekanların merkezi idareye devri açık bir gasp girişimidir. Halkın, mücadelesiyle kazandığı alanlar halkındır, satılamaz.”

“Bu saldırı sadece Gazhane’ye değil, tüm ülkeye”

Kuzey Ormanları Savunması adına konuşan Hasan Sarıkaya, sürecin yalnızca kültür mekanlarını değil, tüm doğal ve kamusal alanları kapsadığını söyledi. Sarıkaya şu ifadeleri kullandı:

“AKP iktidarıyla birlikte ülkenin fabrikaları, limanları, ormanları ve maden sahaları bir bir sermayeye devrediliyor. Belgrad Ormanı’nın bin 177 hektarlık kısmı bu yıl Çevre Bakanlığı’na devredilerek milli park ilan edilmek istendi. Bu da benzer şekilde ihalelerle yandaşlara devredilme tehlikesi taşıyor.

Bu saldırı sadece Gazhane’ye yönelik değil; Türkiye’nin dört bir yanında kamusal alanlar peşkeş çekiliyor. Çevreyi savunanlar, yaşadıkları alanlara sahip çıkmak zorundalar.”

“Devlet artık tüccar bir devlete dönüştü”

Validebağ Gönüllüleri adına konuşan Arif Belgin, kamusal varlıkların piyasa anlayışıyla yönetilmesine şöyle tepki gösterdi:

“1980’lerden bu yana devlet adım adım ticari bir devlete dönüştü. Kamuya ait orman, köy, saray, müze fark etmiyor; her şey satılabilir hale getirildi. Artık devlet, yurttaşın değil, tüccarların çıkarını gözetiyor. Biz gönüllüler olarak bu gidişe dur diyoruz. Halkın varlıkları satılık değildir. Kültür, sanat ve tarih üzerinden kar elde edilmesine izin vermeyeceğiz.”

“Burası mücadeleyle kazanıldı, yine mücadeleyle koruyacağız”

Hakan Tosun Dostları adına konuşan Aslı Kahraman Eren, Gazhane’nin direniş tarihini hatırlatarak sözlerine başladı ve şunları söyledi:

“Ben Gazhane’nin gazını soluyarak büyümüş bir Hasanpaşalıyım. 1990’larda burada başlayan direnişle bu alan yıkımdan kurtarıldı. Gönüllülerin, halkın mücadelesiyle çocukların oyun oynadığı, sanatın, bilimin buluştuğu bir alan yaratıldı. Bu mekânlar halkın vergileriyle yapıldı, halkındır. Burası elimizden alınamayacak kadar değerlidir.”

Eren ayrıca çevre aktivisti Hakan Tosun’un mücadelesine değinerek, “Hakan Tosun’un katledilmesinin hesabı sorulacak, onun mücadelesini büyüteceğiz” dedi.

“Bu alanlar halkın vergileriyle yapıldı”

Katılımcılardan Funda Gürel, kültür alanlarının belediye gelirleriyle ve dolayısıyla halkın vergileriyle yapıldığını vurguladı. Gürel şu ifadeleri kullandı:

“Müze Gazhane gibi yerler İstanbulluların vergileriyle yapıldı. Bu alanların başka kurumlara devredilmesi kabul edilemez. Gazhane ve Feshane gibi bölgeler, halkın sosyalleştiği, nefes aldığı, kötü alışkanlıklardan uzaklaştığı yerlerdir. Bu niteliklerini kaybetmelerine izin vermeyeceğiz.”

“Mahalle, akademi ve idare dayanışmasıyla ayakta kaldık”

Gazhane Çevre Gönüllüleri’nden Işık Demirtaş, 30 yılı aşan mücadele sürecini anlattı:

“1893’te hava gazı fabrikası olarak kurulan Gazhane, 1990’larda yıkım tehlikesiyle karşılaştığında mahalle, akademi ve idarenin dayanışmasıyla ayakta kaldı. 1994’ten sonra buraya otopark ya da villa yapmak istediler ama mahalle buna izin vermedi. Biz yerel ihtiyaçları belirleyip alternatif bir proje hazırladık. 30 yıllık mücadele sonunda, 2021’de Müze Gazhane kamusal bir kültür mekânı olarak halka açıldı. Bugün bu yasanın hedefi olan Gazhane, vakıf mülkü değildir. Burası halkın nefes aldığı, kamusal bir kazanımdır.”

“Gazhane ticarileşmeye karşı kazanılmış bir alandır”

Gazhane Çevre Gönüllüleri’nden Nilgün Canatar, Müze Gazhane’nin alt gelir gruplarının kültürel katılımını sağlayan eşsiz bir mekan olduğunu belirtti ve “Burası büyük bir mücadeleyle yıkımdan kurtarıldı ve ücretsiz kültürel faaliyetlerin yapıldığı bir alan haline geldi. Burada etkinliklerin tamamı gönüllülük esasıyla yürütülüyor. Çocukların eğitimine, halkın kişisel gelişimine katkı sunuyoruz. Bu mekânın farklı yerlere tahsis edilmesine izin vermeyeceğiz. Kamusal kültür alanlarımızı savunmaya devam edeceğiz.” dedi.