Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Müfit Can Saçıntı: Diziler suça neden olmuyor, sadece var olan şiddeti normalleştiriyor

Borçka Belediyesi tarafından düzenlenen Tiyatro Festivalinde konuşan Müfit Can Saçıntı, dizilerin gençleri suça yönlendirdiği yönündeki görüşlere katılmadığını belirterek, “Hiç kimse anasından suçlu doğmuyor. En büyük suçlu diziler değil; insanları suça iten şey bazen ekonomik koşullar, bazen toplumsal şartlar, bazen de siyasal düzendir. Diziler ve filmler sadece var olan şiddeti normalleştiriyor, sebep olmuyor.” dedi.

Borçka Belediyesi tarafından düzenlenen Tiyatro Festivalinde konuşan Müfit Can Saçıntı,

Haber : Uğur İSTANBULLU

(ARTVİN)- Borçka Belediyesi tarafından düzenlenen Tiyatro Festivalinde konuşan Müfit Can Saçıntı, dizilerin gençleri suça yönlendirdiği yönündeki görüşlere katılmadığını belirterek, “Hiç kimse anasından suçlu doğmuyor. En büyük suçlu diziler değil; insanları suça iten şey bazen ekonomik koşullar, bazen toplumsal şartlar, bazen de siyasal düzendir. Diziler ve filmler sadece var olan şiddeti normalleştiriyor, sebep olmuyor.” dedi.

Artvin Borçka Belediyesi tarafından düzenlenen Tiyatro Festivali’ndeki söyleşide tiyatrocu ve sanatçı Müfit Can Saçıntı, dizilerin ve filmlerin topluma etkileri üzerine dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Saçıntı, “Eğer gençleri şiddete ya da suça yönelten şey diziler, filmler dersek, asıl suçluları gizlemiş oluruz.” dediği konuşmasında şunları söyledi:

“Ama hiçbir etkisi yok da diyemeyiz. Bu tür şiddet içeren diziler, suç içeren yapımlar, suça neden olmasa da mevcut şiddeti ve suçu normalleştiriyor. Bu da ayrı bir problem. Yani suçun sebebi değiller ama toplumsal etkileri var. Sebep; dediğim gibi, toplum koşulları, ekonomik sorunlar, siyasal düzen. Filmler insanın iki temel ihtiyacına hitap eder. Birincisi içerik ihtiyacı. İnsan gülmek ister, duygulanmak ister, ağlamayı sever. Acıklı filmleri bu yüzden izleriz. Rahatlamak ister, korkmak ister. Korku filmleri de bu yüzden ilgi çeker. Yani duygusal bir içerik ihtiyacı karşılanır. İkincisi ise sosyalleşme ihtiyacı. İnsan sosyal bir varlıktır. Toplum içinde yaşar. Eskiden ‘sosyal mahlûktur’ denirdi. Sinemaya gitmek bu sosyalleşmeyi sağlar.”

“Dijital platformlar duyguyu verir, sosyalliği değil”

Günümüzde dijital platformların duygusal ihtiyacı karşıladığını, ancak sosyalleşme açısından yetersiz kaldığını belirten Saçıntı, sinemaya olan ilgisizliğin nedenlerini de şöyle sıraladı:

“Dijital platformlar veya televizyonlar insanların içerik ihtiyacını, duygusal ihtiyaçlarını karşılar ama sosyalleşme ihtiyacını karşılayamaz. İnsanların sinemaya gitmemesinin üç temel sebebi var: Bir, ekonomik nedenler. İki, sinemaya gitmeye değecek kadar etkileyici filmlerin gelmemesi. Üç, insanların başka sosyalleşme alanları bulması.”