(ANKARA) – Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, çözüm süreci konusunda hükümeti ve Cumhur İttifakı’nı eleştirerek “Bir Allah’ın kulu çıkıp da ‘Biz yanlış yaptık, şiddet yanlıştı, insan öldürmek yanlıştı’ dedi mi? Demedi. Teröristle müzakere eden sizsiniz. Adamı parlamentoya getiremediniz, şimdi teröristin ayağına gideceksiniz. Vay sizin aklınıza, vay sizin vicdanınıza, yazıklar olsun” dedi.
Milli Yol Partisi Lideri Remzi Çayır, partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Çayır, Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunların sorumlusunun siyasetçiler olduğunu belirterek, “Yaşadığımız zorlukların, güçlüklerin, keşmekeşliğin yüzde 100 vebali siyasetçilerindir” dedi.
Gençlerin ülkeden umudunu kestiğini belirten Çayır, “Üniversite mezunu gençlerimiz, ‘Nasıl olsa iş bulamam, gideyim başka ülkede iş bulayım, pompacılık yapayım’ diyor. Bunun sorumluluğu ülkeyi baş aşağı götüren iktidarlardadır. Özellikle son 25 yıldır Türkiye’yi farklı bir yöne taşıyan iktidarın vebali unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.
“Onlar açısından başarılı bir operasyon olabilir, ancak Türk milleti açısından utanç vericidir”
Çözüm süreci tartışmalarına da değinen Çayır, bazı siyasetçilerin “dış güçlerin etkisiyle” hareket ettiğini öne sürdü. Çayır, şöyle konuştu:
“Kimden emir aldıkları belli olan bazı siyasetçiler, iktidar yanlıları ve iktidarın içindeki odaklar, çözüm süreci, barış süreci gibi cilalı sözlerle Türkiye’yi uçurumun kenarına götürmek istiyor. Bugün yürütülen süreç, milletin gözünün içine baka baka yalan söylemektir. Birileri çıkıyor, PKK adına, terör örgütü adına konuşuyor. Bazıları yine Meclis’in çatısı altında vekil sıfatıyla, bazıları ise terörist sıfatıyla ortaya çıkıyor. Kimisi de İmralı’da terörist başının mesajlarını okumakla kendini önemli sanıyor. Söyledikleri şey şu: Hükümet ve ortakları bu sözleri farklı şekillerde değerlendirip millete farklı biçimlerde sunabilirler. Ancak bu sözlerin yüreğimizde ve içimizde bıraktığı zehri yok edemezler.
Ne diyorlar? ‘Bu süreç uzamamalıdır’ diyorlar. ‘Fiiliyata geçilmelidir’ diyorlar. Peki, ne demek bu ‘süreç uzamasın ve fiiliyata geçilsin?’ Kanunlar çıkarılsın, yasalar değiştirilsin demek. Ne demek bu? PKK bugüne kadar silahla, insan öldürerek, şiddet yoluyla amacına ulaşmak istedi. Durmadan ve usanmadan kan döktü; Kürt’ün kanını içti, Türk’ün kanını içti. Doymadı. Bu vatanımızda kendine ayrı bir devlet kurmak, bağımsız bir gelecek inşa etmek istedi. Bunu Amerika, Rusya ve bazı ülkelerin desteğiyle yapmaya çalıştı. Silahla başaramayacağını anlayanlar, yine bu ülkelerin yönlendirmesiyle işi Meclis zeminine taşıdı. Bu, onlar açısından başarılı bir operasyon olabilir, ancak Türk milleti açısından utanç vericidir.
Şu anda buna öncülük eden, hatta sadece öncülük değil, yancılık edenler açısından da bu durum utanç vericinin ötesindedir. Açık ve sarih bir şekilde ifade ediyorlar: ‘Haklarımız ne olacak? Terörist başı ne zaman bırakılacak? Toplu af ne zaman gelecek? Özerklik, ismimiz, cismimiz anayasaya, yasalara nasıl yazılacak?’ Bunun özeti şudur: ‘Biz ne zaman ayrı bir özerk bölge, özerk bir yönetim oluşturacağız?’ bunu soruyorlar size.
“Vay sizin aklınıza, vay sizin vicdanınıza”
Hükümeti ve Cumhur İttifakı’nı eleştiren Çayır, “Bir Allah’ın kulu çıkıp da ‘Biz yanlış yaptık, şiddet yanlıştı, insan öldürmek yanlıştı’ dedi mi? Demedi. Teröristle müzakere eden sizsiniz. Adamı parlamentoya getiremediniz, şimdi teröristin ayağına gideceksiniz. Vay sizin aklınıza, vay sizin vicdanınıza, yazıklar olsun” dedi.
KKTC’deki seçim sonuçlarına da değinen Çayır, iki devletli çözümün Kıbrıs için tek çıkar yol olduğunu belirterek “Milletin iradesine saygı duymak zorundayız. İşimize gelmediğinde ‘millet yanıldı’ diyemeyiz” ifadelerini kullandı.

