(ANKARA) – Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, iktidara seslenerek, “Nasıl bu ülkeyi birlikte tutacaksınız? Şu an sayın iktidar her şey elinizde. Hem yargının yerindesiniz, hem yürütmesiniz, hem yasamasınız maşallah. Hatta ülkenin, hepimizin sahibi gibi davranıyorsunuz. Reddediyorum. Sahipliğinizi ve bu tür davranışlarınızı reddediyoruz” dedi.
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında 11 Kasım’da Azerbaycan-Gürcistan sınırında TSK’ya ait C-130 tipi askeri kargo uçağının düşmesine ilişkin “İçimiz kan ağrıyor. Bu ülkenin evlatları, bu ülkenin istikbali için farklı coğrafyalarda görev yaparken şehit oldular. Birkaç gün önce Gürcistan-Azerbaycan sınırında Savunma Bakanlığımıza ait bir kargo uçağı bir şekilde düştü. Düşme sonucunda 20 evladımız, ne yazık ki şehit oldular” dedi.
Çayır, basın açıklamasında şunları kaydetti:
“Biz, hukukun evrenselliğine inanmaktayız. Adaletin cihan-ı şümul olduğuna inanmaktayız. Coğrafyalara göre topluluklara göre zamana göre hukuk ve adalet yön değiştiremez. Size göre, bana göre, öbürüne göre, diğerine göre şekil değiştiremez, anlam değiştiremez. Böyle bir şey yok. Efendiler hukuku farklı tarif ediyorlar. Bir zaman sonra hukuk başkalaşıyor, adalet başkalaşıyor. Yaklaşımlar daha da farklı bir hale gelebiliyor. Ben, Türkiye’de şu an uygulanmakta olan hukukun, Türkiye’yi daha da bataklığa götüreceğini, karanlığa götüreceğini buradan uyarmak isterim.
“Sizin keyfi uygulamalarınız hukuk diye bize anlatılamaz”
Sizin kefaletleriniz ve keyfiyetinizin adı hukuk olamaz. Sizin keyfi uygulamalarınız hukuk diye bize anlatılamaz. Sizin iktidar gücünüzü korumak anlamında ortaya koyduğunuz kurallar hukuk değildir. Sizin nefsiniz, sizin çabanız hukuk değildir. Evrensel hukuk hiç değildir. Sırf iktidarda kalmak için, sırf iktidarı korumak için, sırf iktidarı elde tutmak için ortaya koyduğunuz çabanın adı hukuk değil, yargı değil, adalet değildir. Sadece ilkel bir yaklaşımdır ve gücü elinde tutma hastalığıdır. Başka izah olamaz.
“Yargının yerine geçmiş siyaset”
Kendisi DEM’li, etiketi CHP’li olan ve bundan yaklaşık bir sene önce içeriye alınan Esenyurt Belediye Başkanı’nın ortaya koyduğu tavır aslında ülkenin hukukunun nasıl olduğunun tam da işaretidir. Adamı içeri alıyorlar. Bas bas bağırıyor CHP’lisi, DEM’lisi, birçok çevre. ‘Bu hukuksuzluktur. Seçilmişi içeri atamazsınız. Neyle suçluyorsunuz’ diye. Sonra çıkarken kime teşekkür etti biliyor musunuz? Devlet Bahçeli’ye teşekkür etti, Cumhurbaşkanı’na teşekkür etti. Demedi ki ‘hukuk sağ olsun, hakimler sağ olsun, doğru kararı verdiler’ demedi. Kim vermiş kararı? Siyasiler vermiş. İçeri düşerken siyasiler verdi zaten. Çıkarken de siyasiler verdi. Ülkenin durumu bu. Ondan sonra neyi anlatacaksınız? Neyi soracaksınız? Ülke ile ilgili ne hayal kuracaksınız? Yargının yerine geçmiş siyaset. Demek ki mahkeme sadece bir görüntüymüş. Bizim siyaset etme sebebimiz evrensel adaleti, evrensel hukuku kişilere göre değil, partilere göre değil, iktidara göre değil, evrensel hukuku bu ülkede yaşatmaktır.
“Bunların şu an güttüğü siyasetin içerisinde asla ve asla millet yoktur”
Şu anda sinsi bir plan uygulanmaktadır. Bu sinsi plana da milletimiz Allah’ın izniyle gerekli cevabı verecektir. Nerede verecektir? Sandıkta verecektir. Sandıktan mümkün mertebe şimdi kaçıyorlar. Yaptıkları planların, ileriye dönük hesapların içerisinde millet yoktur, milletin menfaati yoktur, bireyin kendisi yoktur, bireyin hukuku yoktur, bireyin özgürlüğü yoktur, bireyin refahı yoktur. Ne vardır? Bir avuç yöneticilerin ve yönetici yakınlarının geleceği ile ilgili birtakım kaygıları vardır. Millet yoktur. Bunların şu an güttüğü siyasetin içerisinde asla ve asla millet yoktur.
“Şu an gençlik yerle bir, umutsuz”
Şu anda hep beraber küçük iktidarı, büyük iktidarı, ana muhalefeti, baba muhalefeti hep beraber demlenerek gidiyorlar. Varacakları yeri söylüyorum size. Hayal kırıklığı ve duvara toslayacaklar. Şu an gençlik yerle bir, umutsuz. Çocuklar zor durumda. Anneler zor durumda. Babalar zor durumda. Gittikçe alttakiler ve üsttekilerin arası açılıyor. Ortada tabaka kalmadı. Nasıl bu ülkeyi birlikte tutacaksınız? Şu an sayın iktidar her şey elinizde. Hem yargının yerindesiniz, hem yürütmesiniz, hem yasamazsınız maşallah. Hatta ülkenin, hepimizin sahibi gibi davranıyorsunuz. Reddediyorum. Sahipliğinizi ve bu tür davranışlarınızı reddediyoruz.”

