Nöbetçi Eczaneler
(ANKARA) – Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na ilişkin “Bize ‘müzakere yok’ diyorlar. Müzakere yoksa komisyon niye var? Her gün ne konuşuyorsunuz? Öcalan’ın serbest bırakılmasını, cezaevindeki teröristlerin ‘tutsak’ olarak tanımlanmasını, yerel meclisler ve öz yönetim kurulmasını istiyorlar. Öz yönetim, ayrı bir hükümet demektir. Bu da bölünmedir, ayrışmadır buna asla izin vermeyeceğiz” dedi.
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çayır, “Evlerde yangın var, umutsuzluk var. Hele okula gitme çağındaki çocukları olan aileler çok zor durumda. Özel okula çocuğunu verenlerin durumu elbette kendilerini ilgilendirir ama fahiş fiyatlarla öğrenci kaydettiklerini bilmek zorundayız” dedi. Devlet okullarının seviyesinin düştüğünü vurgulayan Çayır, “Eğitim tam anlamıyla seviye kaybetmiş durumda. Donanımlı bireylerin yetişeceği okulları geride bıraktık. Bunun sebebi hükümetin her alanda plansız ve programsız yürümesidir” şeklinde konuştu.
“Eğer bir rüşvet varsa iki türlü suçlu vardır, veren suçludur alan suçludur”
İtirafçı Ali İhsan Aktaş’ın Türkiye genelinde parti ayırmaksızın çok sayıda belediyeyle iş yaptığını ve ihaleler aldığını belirten Çayır, “Bu adam yüzlerce belediyeyle iş tutmuş. Rüşvet verdiği iddia ediliyor. CHP’li belediyelere de veriyor, diğerlerine de veriyor. Sonra hükümet bir operasyon kararı almış. Sonra adam itirafçı oluyor. CHP’li belediye dışında diğer belediyeler yaptıklarından ötürü suçlanmıyor veya bununla ilgili bir ifadesi yok. Fakat bu tarafta olanlar gözlem altına alınıyorlar. Kimileri tutuklanıyor. Kimilerinin aleyhine tanıklık ettiriliyor. Ya rüşvetin tek tarafı yok ki. Neymiş? İtirafçı olunca yasadan yararlanmış. Böyle yasa mı olur? Eğer bir rüşvet varsa iki türlü suçlu vardır. Biri veren suçludur, biri alan suçludur” dedi.
“Bu da bölünmedir, ayrışmadır buna asla izin vermeyeceğiz”
Amerika ve İsrail’in ürünü olduğunu iddia ettiği barış sürecini ‘aldatmaca ve yutturmacadan ibaret’ olarak nitelendiren Çayır, “Türk’ün Kürt’le kavgası olmaz. Siz kalkar teröristleri muhatap kabul eder, masa kurarsanız millete ihanet etmiş olursunuz” ifadelerini kullandı.
Meclis’te kurulan komisyonun terörist başı Abdullah Öcalan’ın isteğiyle oluşturulduğunu öne süren Çayır, “Bize ‘müzakere yok’ diyorlar. Müzakere yoksa komisyon niye var? Her gün ne konuşuyorsunuz? Öcalan’ın serbest bırakılmasını, cezaevindeki teröristlerin ‘tutsak’ olarak tanımlanmasını, yerel meclisler ve öz yönetim kurulmasını istiyorlar. Öz yönetim, ayrı bir hükümet demektir. Bu da bölünmedir, ayrışmadır buna asla izin vermeyeceğiz” dedi. Çayır, “Beni tanımla diyor, tanımla. Nerede tanımla? Anayasaya göre tanımla, baba yasaya göre tanımla, yasalara göre tanımla. Tanımla ne demektir? Ayrı bir millet, ayrı bir toplum olduğumu kabul et. Bu ne demektir? Bölünmektir, bölünmek, ayrışmaktır, ayrışmak. Silahın yapamadığını bu efendiler var ya, kafası başka yere bağlı olan efendilerin icraatlarıdır. Buna asla ve asla izin vermeyeceğiz. Sayısal çoğunluğunuz olabilir. Mecliste cirit atabilirsiniz, el kaldırabilirsiniz, ama karar veremezsiniz, kararı Türk Milleti verir” dedi.
“Şimdi memur pazarlığı yapıyorlar, o da bir tiyatro”
Çayır, memur maaşlarıyla ilgili toplu sözleşme sürecinde yapılan pazarlıkların gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Şimdi memur pazarlığı yapıyorlar, o da bir tiyatro. Yaptıkları iş sahici değil, rasyonel değil. İnsan gülüyor. 11 üye var, 6’sı hükümetten. Sen istediğin kadar konuş, sonuçta 6 ne derse o olur” dedi.
Komisyonun sadece göstermelik olduğunu savunan Çayır, “Grev hakkı yok, benzer hakları yok. Kağıt üzerinde, sırf Avrupa Birliği’nin kanunlarına uymak için uydurulmuş bir sistem. Bu kafalardan, bu yanlışlardan kurtulmadıkça memurun mutlu olması mümkün değil” ifadelerini kullandı.