Nöbetçi Eczaneler
(TBMM) – 26. TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, “Silah bırakma sürecinin zamana yayılmasını önlemek, bu sürecin bir al-ver süreci olmadığını da göstermek için komisyonun, bir an önce silahların bırakılması için ortak bir çağrı yapması toplumun süreci olan desteğini de arttıracaktır” dedi. 27. Meclis Başkanı İsmail Kahraman da “15 Temmuz Türkiye’yi işgal teşebbüsünde hep bir araya geldik, dört siyasi parti vardı grubu olan; AK Parti, CHP, MHP ve HDP. Ortak bildiri yayınladık sonunda ve bir yumruk olduk, tek vücut olduk, hepimiz ay yıldızlı rozetin altında toplandık, siyasi partilerin değil. O ruhu mutlaka yakalamalıyız” ifadelerini kullandı.
Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında Tören Salonu’nda yaptığı toplantıda, önceki dönemde görev yapmış 10 Meclis Başkanı dinlendi. Saat 11.00’de başlayan toplantının ilk oturumunda önceki 5, ikinci oturumunda da 5 eski Meclis Başkanı söz aldı. Toplantı toplam 3 saat 40 dakika sürdü.
26. TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, konuşmasında terörün Türkiye’nin 40 yıldır gündeminde olduğuna işaret ederek, “Bu sorunun çözümünde bugün gelinen aşama önemli bir aşamadır. Bu aşamanın iyi değerlendirilmesi gerekir” dedi.
Hiçbir gerekçe düşünce veya eylemin terör ve şiddeti meşru kılmayacağını vurgulayan Yılmaz, “Eğer hak eksikliğinin teröre sebebiyet verdiği ifade edilirse, o zaman Kürt kimliğinin dahi olmadığı Suriye’de terörün olmaması gerekirdi. Diğer ülkelerden daha demokratik bir ülke olan Türkiye’de terörün olması, emperyalizmin terörü Türkiye’ye karşı maşa olarak kullanmasındadır” diye konuştu.
Farklılıkları tehdit değil, zenginlik olarak görmek gerektiğini söyleyen Yılmaz, demokrasinin bir ülkede yerleşebilmesi için hem iktisadi gelişimin hem de kültürel değişimin olması gerektiğini, Türkiye’nin bu gelişim ve değişimi sağladığını kaydetti.
Her dönemde, “kendisinin dışlandığını, ötekileştirildiğini söyleyenler olabileceğini” belirten Yılmaz, “Ülkenin daha demokratik bir iklime kavuşması için ötekileştirilen veya kendini öteki hissedenlerle ilgili kayda değer düzenlemeler hayata geçirildi. Toplumumuzda daha önce çatışma noktaları olarak görülen birçok konu çatışma konusu olmaktan çıkarıldı” dedi. Bu konuda mesafe alındığını örneklerle anlatan İsmet Yılmaz, Kürtçe kurslar açıldığını, TRT’nin Kürtçe yayınlar yaptığını, üniversitelerde Kürtçe yüksek lisans programları açıldığını, MEB’e bağlı okullarda Kürtçe’nin seçmeli ders olduğunu, ayrıca Alevilik ile ilgili de adımlar atıldığını aktardı.
“Partiler üstü ortak bir akılla hareket edilmesi gerekir”
Eski TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, bugüne kadar demokrasi yolunda birçok adım atıldığını ve halen atılması gereken adımlar olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Komisyonun yürüteceği çalışmaların en önemli hedefi, hiç kuşkusuz, barış ve kardeşlik ikliminin inşasıdır. Komisyonumuzun üyelerinin bütünleştirici ve birleştirici tavrıyla birlikte her bir vatandaşımızın kendini eşit, güvende ve değerli hissettiği, barış ikliminin tesisini sağlamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Komisyonun temel görevi, Terörsüz Türkiye vizyonuna katkı sunmaktır. Komisyonun dikkatini dağıtacak, diğer siyasi tartışmalardan uzak durmak, komisyonun amacına hizmet edecektir. Bu ülke hepimizin, bu ülkede hiç kimse kendisini mağdur hissetmesin. Bu noktada, ötekileştirici, dışlayıcı ve kimlikleri hedef alan üsluptan uzak, barış iklimine uygun bir dilin kullanılması, toplumun güven duygusunun pekişmesini ve toplumsal aidiyetin güçlenmesini de sağlayacaktır. Bu doğrultuda, partiler üstü ortak bir akılla hareket edilmesi gerekir.
“Bizim kültürümüzde hayır işinin geciktirilmemesi esastır”
Bizim kültürümüzde hayır işinin geciktirilmemesi esastır. Terörsüz Türkiye’ye ulaşmanın en önemli adımlarından biri örgütün silahlarını bırakmasıdır. Silah bırakma sürecinin zamana yayılmasını önlemek, bu sürecin bir al ver süreci olmadığını da göstermek için komisyonun, bir an önce, silahların bırakılması için ortak bir çağrı yapması, toplumun süreci olan desteğini de arttıracaktır.
“Suriye’deki sürecin, yapıların ve tartışmaların Terörsüz Türkiye hedefini zehirlemesine de fırsat verilmemelidir”
Yine, Suriye’deki sürecin, yapıların ve tartışmaların Terörsüz Türkiye hedefini zehirlemesine de fırsat verilmemelidir. İç barışını sağlamış bir Türkiye, sadece Kürtler için değil, bölgedeki tüm halklar için örnek teşkil edecektir. Komisyonun çalışmaları neticesinde ortaya çıkacak hukuki çerçevenin de yeni bir tartışmaya yol açmayacak şekilde siyasi gerçeklikleri ve toplumsal dengeleri gözeterek iyi tanımlanması gerekir. Bu güzel ülkede barış ve huzur içinde yaşamak ortak irademizdir. Silahların sustuğu, kardeşliğin hakim olduğu bir Türkiye hepimizin hedefidir. Bu hedef doğrultusunda dayanışmamızı artırmamız hepimizin ortak sorumluluğu ve görevidir.”
İsmail Kahraman: ‘Bu dönem böyle bir meseleyi çözerse adını tarihe altın harflerle yazdıracaktır”
Komisyonda konuşan 27. Meclis Başkanı İsmail Kahraman da “Komisyonun çalışmalarının müspet neticelenmesini ve böyle önemli bir konunun halledilme şerefini taşıyan bir dönem olmasını temenni ve niyaz ediyorum. Bu dönem, böyle bir meseleyi çözerse, adını tarihe altın harflerle yazdıracaktır” dedi.
Meclis’in hür iradesiyle bu konunun çözülmesi gerektiğini belirten Kahraman, bu meselenin 2 trilyon dolara mal olan maddi yönü bulunduğunu, manevi yönünün ise maddiyatla izah edilemeyeceğini vurguladı.
İsmail Kahraman, şöyle konuştu:
“Bir söz var, ‘biz 3 kıtada 40 kavmi aynı düğünde birlikte oynattık.’ Böyle bir maziye sahibiz. Cihan devletiydik, ayrımı aramıza soktular, bölündük, bölündük ve bölündük. 15 Temmuz Türkiye’yi işgal teşebbüsünde hep bir araya geldik, dört siyasi parti vardı grubu olan, AK Parti, CHP, MHP ve HDP, ortak bildiri yayınladık, sonunda ve bir yumruk olduk, tek vücut olduk, hepimiz ay yıldızlı rozetin altında toplandık, siyasi partilerin değil. O ruhu mutlaka yakalamalıyız.
Biz menfi tenkide alıştırıldık, bu yıkıcı tenkit duygusunu ortadan kaldırmalıyız. Ben hep misal veriyordum, biz bir elin parmaklarıyız, isimleri değişik ama yumruğu sıktık mı hepsi bir eldir. Dolayısıyla biz bu bayrak altında, sancak altında, bu minare gölgesinde bir bütünüz, bunu kaybetmemeliyiz.”
İsmail Kahraman, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve Komisyon üyelerini tebrik ederek, “Güzel bir yola, mühim bir meseleyi halletmek için bir yola çıktınız, Allah muvaffak eylesin. Benzeri bir çalışma 21 Mart 2015’te Diyarbakır’da olmuştu. Abdullah Öcalan’ın mektubunu merhum Sırrı Süreyya Bey okumuştu, güzel bir hava meydana gelmişti; yine karıştırdılar dış mikserler ve odaklar, netice olmadı. Kendi içimizden, kendimiz ruhumuzla, inancımızla, samimiyetle bu mevzuya girersek evelallah çözeriz diyorum. Bütün gayret veren, eklenti veren kişileri, kurumları, şahısları tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
