(TBMM) – CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun olası İmralı ziyaretine ilişkin olarak, “AK Parti başta olmak üzere, diğer partilerin kararıyla İmralı Adası’na gidecek komisyon heyetine partimizden üye vermeyi doğru bulmuyoruz. Eğer bu milletin barış umutları, on yıl önce olduğu gibi bir kez daha şahsi hırs ve itirazlara heba edilmeye çalışılırsa Cumhuriyet Halk Partisi durduğu yerde kararlılıkla durmaya devam edecektir. Partimiz bu ülkeye barışı da, demokrasi ve adaleti de getirecek bir iradeye sahiptir” dedi.
TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, “İmralı’ya ziyaret” konusunu görüşmek için toplandı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, komisyon toplantısını açmadan önce yaptığı açıklamada, 5 Ağustos tarihinden bu yana komisyonun titiz ve gayretli çalışmaları sonucunda 17 oturumun yapıldığını hatırlattı.
Kurtulmuş, bu oturumlarda Türkiye’den pek çok kesimi dinleme imkanı bulduklarını belirterek, “Şimdi bu toplantıda, bundan sonraki sürece ilişkin artık herhalde çok fazla toplanacağımız bir durum kalmadı. Bundan sonraki süreçte, özellikle geçtiğimiz 17’nci toplantıda ele alınan, her birisi fevkalade hayati öneme haiz olan gerek bakanlarımızın gerek de Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımızın bize yaptıkları bilgilendirmeler çerçevesinde, o konuların ele alınması, bundan sonraki sürece ilişkin bazı konuların açık bir şekilde burada net bir şekilde konuşulabilmesi, atılacak adımların konuşulabilmesi bakımından bundan sonra toplantının kapalı oturum şeklinde yapılmasını oylarınıza sunacağım ve kapalı oturum şeklinde devam edeceğiz” dedi.
“İmralı’ya gidişin konuşulacağı bir toplantının kapalı ve milletimizden gizlenerek yapılmasını doğru bulmuyoruz”
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Kurtulmuş’un komisyonun ‘kapalı oturum’ ile devam etmesine ilişkin söz alarak, “Biz bu komisyon kurulurken ve hatta Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bütün bu süreçlerle ilgili ilgili olarak, on yıllardır böylesine zor meseleleri açık, şeffaf ve halkın önünde yapılması gerektiğini; halkımızdan, milletimizden gizleyerek hiçbir şeyin yapılamayacağını dile getirdik” dedi. Emir, konuşmasına şöyle devam etti:
“Nitekim komisyon çalışmalarına başladığımızda, önergemizi yazarken de kapalılık kararının ancak komisyonun kararıyla olabileceğini belirttik ve özellikle de şu ana kadar komisyonumuz üç toplantıda da kapalı kararı aldı ve bu üçünde de MİT Başkanımız, İçişleri Bakanı ve Dışişleri Bakanı burada görüşlerini, düşüncelerini, bilgilerini bizimle paylaştılar.
Biz de bu toplantılarda devletin güvenliği ile ilgili önemli ve zaman zaman gizli kalması gereken bilgiler verilir anlayışı ile olumlu oy verdik. Ancak Sayın Başkanın geçen hafta gündemde de belirttiği gibi İmralı’ya gidişin konuşulacağı bir toplantı kapalı bir toplantıda ve milletimizden gizlenerek yapılmasını doğru bulmadığımızı ifade etmek isterim. Bu konu bir teknik kişinin dinlenmesi gibi değerlendirilemez. Burada herkesin, her siyasi partinin pozisyonunu açık bir biçimde koyması ve milletin bunu izlemesinin sağlanması önemlidir.”
“Meselenin milletten bir şey saklanmadan, şeffaflıkla konuşulması ve çözümü fikrinin dahiliyiz”
CHP’nin olası İmralı ziyaretine ilişkin tutumu hakkında değerlendirmelerde bulunan Emir, “Eğer böyle bir ziyaret gerçekleştirilecekse, bunu bugüne kadar ki komisyona davet edilen kişilerin olağan bir şekilde davet edilmesi gibi değerlendirmek olanaksızdır. Bir heyetin – anlaşılıyor ki beş kişilik bir heyetin bir ziyaret yapması planlanıyorsa – bunun da mutlaka yine oylama ile yapılması gerekir” ifadesini kullandı. Emir, şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyet Halk Partisi olarak tarihsel bir tutarlılığın içinde Kürt meselesinin demokratik yollarla çözümünü her zaman savunduk ve savunmaya devam ediyoruz. Birileri bırakın Kürt sorununu, Kürtlerin varlığını bile inkar ederken biz bu sorunun varlığını cesaret ile dile getiren ve çözüm önerilerini sunan bir partiyiz. Dün olduğu gibi bugün de barış ve çözüm için atılacak samimi adamların sonuna kadar destekçisiyiz. Meselenin Meclis çatısı altında kurulacak bir komisyon marifetiyle, milletten bir şey saklanmadan, şeffaflıkla konuşulması ve çözümü fikrinin dahiliyiz. Bundan sonra da terörsüz ve demokratik Türkiye’yi inşa etmenin kararlılığıyla milletimize karşı sorumluluğumuzun gereği olarak komisyonda olacağız.
“Demokratik siyasetin önü açılmak yerine, siyasi davalarda daha da tıkanmıştır”
Meclis’teki komisyon bugün 18’inci toplantısını yapmaktadır. Ancak geldiğimiz aşamada milli iradeye ipotek koyan kayyım uygulamaları sürmektedir. Kürtlerin belediye meclislerine girmesini suç sayan utanç davalarında, insanlar aylardır cezaevlerinde yatmaktadır. 10 yılı bulan siyasi tutsaklıklarda hiçbir ilerleme kaydedilememiş, aksine yeni siyasi davalarda demokrasimiz darbeci bir kuşatma altına alınmıştır. Demokratik siyasetin önü açılmak yerine, siyasi davalarda daha da tıkanmıştır. Böyle bir dönemde iç barışımızı sağlamak için bu sorunlara çözüm üretilmesi gerekirken tüm meselenin İmralı’ya gidip gitmeme konusuna sıkıştırılmasına milletimizin rızası yoktur. Bu kararın olmazsa olmaz olarak tanımlanması, tarihi bir kavşak ve tek seçenek olarak öne sürülmesi komisyonun kuruluş amacıyla uyumlu değildir.
Elbette sürece katkı verecek her görüş kıymetlidir. Bu amaçla devlet yetkilileri, İmralı ile zaten görüşmekte, milletvekillerinden oluşan bir heyet de adaya gidip gelmektedir. Komisyonumuzda 11 partiden 51 milletvekili bulunmaktadır. Ama komisyonumuzun başkanı bile olmadan sadece 5 milletvekilinin adaya gitmesi yerine teknolojik imkanlardan yararlanarak daha kolay, daha katılımcı ve daha tartışmasız bir sürecin yönetilmesi mümkündür. Siyaset, emrivakiler üzerine tutum almakla değil, toplumun ihtiyaçlarını ve beklentilerine göre yapılır. Toplum kayyımların kaldırılması, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanması ve demokratik siyasetin önünün açılması gibi olmazsa olmaz, kolay ilk adımların bile atılmadığı bu süreçte bu ısrarın çözüm iradesine hangi katkıyı yapacağına inanmış değildir.
” Kapalılık kararına karşı oyumuzu hayır olarak kullanacağımızı ve şeffaflığı savunacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum”
Bu doğrultuda AK Parti başta olmak üzere, diğer partilerin kararıyla İmralı Adası’na gidecek komisyon heyetine partimizden üye vermeyi doğru bulmuyoruz. Hatırlatmak isteriz ki; bugün herkesin ne diyecek diye beklediği Cumhuriyet Halk Partisi bir kapatma davası ile karşı karşıyadır. Seçilmiş 16 belediye başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı hapistedir. Kadınlara, çocuklara ve ailelere zulmedilmektedir. Ama partimiz her şeye rağmen demokrasi, barış ve çözüm umuduyla bu komisyonda kalmaya devam etmektedir. Eğer bu milletin barış umutları, on yıl önce olduğu gibi bir kez daha şahsi hırs ve itirazlara heba edilmeye çalışılırsa Cumhuriyet Halk Partisi durduğu yerde kararlılıkla durmaya devam edecektir. Partimiz bu ülkeye barışı da, demokrasi ve adaleti de getirecek bir iradeye sahiptir. Kapalılık kararına karşı oyumuzu hayır olarak kullanacağımızı ve şeffaflığı savunacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum.”

