Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu… Bülent Kaya: Açık oylama yapılmasına dair oy kullanacağımızı bir kez daha ifade ediyorum

Yeni Yol Grubu İstanbul Milletvekili Bülent Kaya, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun bugün yapılan toplantısına ilişkin, “Bu toplantının açık olması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu sürecin nasıl yürütülmesine dair en demokratik tartışmaları burada yapabilmemiz lazım. Bu da hem süreci hem de barış diline katkı sunar diye düşünüyoruz. Bu sebeple de açık oylama yapılmasına dair oy kullanacağımızı bir kez daha ifade ediyorum” dedi. 

Yeni Yol Grubu İstanbul Milletvekili Bülent Kaya, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve

(TBMM) – Yeni Yol Grubu İstanbul Milletvekili Bülent Kaya, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun bugün yapılan toplantısına ilişkin, “Bu toplantının açık olması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu sürecin nasıl yürütülmesine dair en demokratik tartışmaları burada yapabilmemiz lazım. Bu da hem süreci hem de barış diline katkı sunar diye düşünüyoruz. Bu sebeple de açık oylama yapılmasına dair oy kullanacağımızı bir kez daha ifade ediyorum” dedi.

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, “İmralı’ya ziyaret” konusunu görüşmek için toplandı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, komisyon toplantısını açmadan önce yaptığı konuşmada, komisyonun bundan sonraki çalışmalarına kapalı oturum şeklinde yapılmasını oylamaya sunacağını söyledi.

Yeni Yol Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Bülent Kaya, “Biz de Yeni Yol Grubunu oluşturan Saadet, Deva ve Gelecek Partileri olarak genel başkanlarımızın da baştan beri Türkiye’nin bu meseleyi artık kendi imkanlarıyla çözmesi gerektiğine dair bir sorumluluk anlayışı ile komisyonda yer aldık” dedi. Kaya, şunları söyledi:

“Genel başkanlarımızın hem devlet yönetmedeki geçmiş tecrübeleri, hem siyasi alandaki tecrübelerini, burada meseleye sadece siyasi bir açıdan yaklaşmayıp devlet adamlığı sorumluluğuyla da yaklaştılar ve biz bu çalışmalarda sürekli onlarla istişare ederken, hem siyasi kimliklerini hem devlet adamları kimliklerini bizim buradaki görüşlerimize yansıttılar.

Elbette devletin güvenliği, devletin sahip olduğu sır ve bilgilerin paylaşıldığı toplantıların da olması lazım. Burada biz de yasama, yürütme ve yargı olarak devleti oluşturan kurumlardan bir tanesiyiz ama yasama organı olarak faaliyette bulunuyoruz. Dolayısıyla yasama organı aynı zamanda siyasi görüşlerini paylaşır. Bu görüşlerin de ağırlıklı olarak kamuoyuyla paylaşılması lazım. Bu süreçlerdeki her görüşü de biz kamuoyunda kendi görüşümüz olarak paylaştık.

“Bu toplantının açık olması gerektiğini düşünüyoruz”

Burada bir MİT başkanının veya diğer ilgili güvenlik bürokrasisinin ya da bakanlarımızın verdiği, devletle ilgili bilgilerin değil, siyasi duruşların tartışılacağı bir toplantı olacak. Dolayısıyla biz de bu manada bu toplantının açık olması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu sürecin nasıl yürütülmesine dair en demokratik tartışmaları burada yapabilmemiz lazım. Bu da hem süreci hem de barış diline katkı sunar diye düşünüyoruz. Bu sebeple de açık oylama yapılmasına dair oy kullanacağımızı bir kez daha ifade ediyorum.

Yine burada bilgisine başvurulmasında fayda görülen birçok kesim dinlendi ve dinlenmesi de gerekiyordu. Komisyona gelip bilgi verme imkanı olan birçok kişi gelip kendi bilgilerini burayla paylaştı. Komisyona fiziken gelme imkanı olmayan ama bilgisine başvurulmasında, komisyonun ya da herhangi bazı partilerin fayda gördüğü isimlerin de burada dinlenmesinde biz de fayda görüyoruz. Dolayısıyla 51 kişilik komisyonun, raporunu hazırlayabilmesi için bütün bu dinlemeleri veya buraya sunulan bilgilerden birebir haberdar olması lazım. Bu anlamda komisyonun dinlenmesi gerektiğini düşündüğü herkesi fiziken gelme imkanı olanlarını davet edilerek, gelme imkanı olmayanların da alternatif yollarının düşünülerek ama 51 kişinin de bu çalışmalarına katılmasını önemsediğimiz için bizzat dinleyebileceği alternatif imkanları konuşmamız lazım. Burada amaç herkesin bilgisine başvurmaktır. Nasıl olacağı ise bir araçtır ama maalesef amaçtan ziyade araçta bir ısrar ve bir kilitlenme oldu. Bunu doğru bulmadığımızı baştan beri ifade ettik. Elbette bu komisyon her şeye karar verme yetkisini İçtüzükle, çalışma usul esaslarıyla kendisine tanımıştır.

Burada sadece tek bir aracın, amacı gerçekleştirmek için tek yol olarak gösterilmesinin doğru bulmadığımızı, en demokratik olgunlukla amaç burada bilgisine, başvurulmasında fayda görülen herkesin 51 kişi tarafından dinlenip, bilgi sahibi olunarak rapor hazırlanmasının çok daha faydalı olacağını düşündük. Dolayısıyla alternatif yollarını da konuşmamız gerektiğini ifade ediyoruz. Şayet komisyon aksi kanaatle bir alt komisyon kurularak veya temsilcilerden oluşan bir komisyon kurarak, buraya fizik engelli imkanı olmayan kişilerin dinlenmesine karar verilecekse onların da tam bir tutanak altına alınıp daha sonra buradaki 51 milletvekili arkadaşımızla paylaşılarak birebir, hiç sansüre uğratılmadan onların da en azından bu süreçteki komisyon üyelerinin hakkını vermesini, temin etmesi gerektiğini düşünüyoruz.

“Mutlaka bir oylama yapılması gerektiğini düşünüyoruz”

Yine oylama yapılıp yapılmaması, sal çoğunluk, nitelik çoğunluk. Biz bunlarla ilgili değiliz ama kendi çalışma usul ve esaslarımız gereği eğer 51 kişi değil de sınırlı bir temsille bir komisyon oluşturulacak ve bir dinleme yapılacaksa bunun da çalışma usul ve esaslarımız gereği bir salt çoğunlukla karara tabi olduğunu, mutlaka bir oylama yapılması gerektiğini biz de düşünüyoruz. Ama baştan beri bu komisyonun oluşturulmasında ortak aklı ve istişareye önem verdik. Hiçbir zaman parmak sayısıyla bu meseleyi değerlendirmedik. Bizim düşüncemiz hangi konuyu ele alırsak alalım, 51 kişi sonuna kadar tartışmamız lazım ama 51 kişinin de ortak aklını ortaya çıkaracağımız ortak akıl ve istişareye önem verdiğimiz, ‘nasıl olsa sayımız var, gelen gelir, gelmeyen gelmez’, ya da ‘nasıl olsa sayımız var biz böyle bir karar aldık’ şeklindeki yaklaşımları da doğru bulmadığımızı, burada parmak sayısından daha çok ortak ve toplumsal rızayı önemsediğimizi belirtmek istiyorum.”