Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eski İZBETON Genel Müdürü Kaya: 41.9 milyon lira kamu zararı yoktur, fesih yoksa zarar da yok

Kamuoyunda ‘kooperatif davası’ olarak bilinen, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON A.Ş.’de, taşeron şirketler eliyle yolsuzluk yapıldığı iddiası üzerine başlatılan soruşturma kapsamında açılan davadanın ilk duruşmasın sanıkların savunmaları devam ediyor.  Sanık eski  İZBETON eski Genel Müdürü Heval Savaş Kaya savunmasında, “41.9 milyon lira kamu zararı yoktur. Sözleşme devam ediyor. İZBETON ve İZBB arasında sözleşme fesih edilmediği için sözleşme devam ediyor. İZBETON ve İZBB arasında sözleşmeler fesih edilmedi, fesih yoksa zarar da yok” dedi.

Kamuoyunda ‘kooperatif davası’ olarak bilinen, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON

Haber: Tenzile AŞÇI

(İZMİR) – Kamuoyunda ‘kooperatif davası’ olarak bilinen, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON A.Ş.’de, taşeron şirketler eliyle yolsuzluk yapıldığı iddiası üzerine başlatılan soruşturma kapsamında açılan davadanın ilk duruşmasın sanıkların savunmaları devam ediyor. Sanık eski İZBETON eski Genel Müdürü Heval Savaş Kaya savunmasında, “41.9 milyon lira kamu zararı yoktur. Sözleşme devam ediyor. İZBETON ve İZBB arasında sözleşme fesih edilmediği için sözleşme devam ediyor. İZBETON ve İZBB arasında sözleşmeler fesih edilmedi, fesih yoksa zarar da yok” dedi.

Kamuoyunda ‘kooperatif davası’ olarak bilinen, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON A.Ş.’de, taşeron şirketler eliyle yolsuzluk yapıldığı iddiası üzerine başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ile İZBETON eski Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın da aralarında olduğu 11’i tutuklu toplam 65 sanığınİzmir 23. Ağır Ceza Mahkemes’nde yargılandığı davanın ilk duruşmasında sanıkların savunmaları devam ediyor.

Duruşmada, eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya savunmasına yaptı. Kaya, kooperatif sürecini ve amacına ilişkin bilgi verdiği savunmasında, “Pandemide maliyetler çok arttı ve ihalelerde teklif verilmedi. Depremden sonra konut ihtiyacı doğdu. Belediye üzerindeki baskı arttı ve kooperatif fikri ortaya çıktı. İZBB meclisi kararlarında ihaleler geciktiği için bazı projeler İZBETON’a devredildi. Sonra kat karşılığı sözleşmeler imzalandı. İşi yapacak bütçe yoktu. Firmalar zarar edeceğini söyledi ve sonra kooperatif gündeme geldi” dedi.

Kooperatif modeliyle hayata geçirilen Örnekköy projesi 3. ve 4. etaplarındaki mühürlemeyi hatırlatan Kaya, “Mühürleme işi kötü niyetliydi. Bir inat uğruna Kentsel Dönüşüm Daire Başkanı Arzu Özçelik bunu yaptı. Özçelik, müteahhitlerle yapılmasını istiyordu. Elimizde finansman olsa biz de bu işlere girmezdik. Ne yazık ki inşaatlar 6 ay boyunca mühürlendi. 6 ay boyunca mühürleme var. Siz o dönemde standart aidat alıyorsunuz. 6 ayı sonunda inşaat maliyetleri 6-7 kat artmış şekilde devam ediyorsunuz” ifadesini kullandı.

“Yeni yönetim, modele yeterince sahip çıkmadı”

Kaya, Tunç Soyer’in yeniden başkan olmaması üzerine istifa ettiğini belirtirken savunmasına şöyle devam etti:

“Yeni yönetim, modele yeterince sahip çıkmamış ve gereken önemi göstermemiştir. 4734 sayısı yasa açısından bakıldığında bu yasa İZBETON’u kapsıyor. Ancak yasada açıkça ifade ediyor. İZBETON, para harcarsa bu yasayı kullanır ve İZBETON bu işler için para harcamamıştır. Ayrıca sözleşme konusu bağımsız bölümlerin tapusu belediye adına kayıtlıdır, İZBETON’un değil. Sözleşme kapsamında taşeronlara para ödenmemiştir. Yani 4734 sayılı yasanın maddelerinin davamız konusunda kullanılması mümkün değildir. İZBETON’un Türk Borçlar Kanunu’na göre sözleşme yapma hakkı var. Sözleşmemizde ihale yapma zorunluluğu olmadığı için sözleşmeler geçerlidir.

İZBETON, kooperatiflerle yaptığı sözleşmeleri belediyeye bildirmiştir. Hatta Örnekköy sözleşmesini 2 hafta içinde bildirmiştir. İtiraz olursa sözleşmede fesih metni var.”

Hakim, Kaya’ya “Büyükşehir’in onayından sonra mı işlem yürürlüğe giriyor” diye sordu. Kaya, bu soruyu şöyle yanıtlad:

“Mevzuatta kooperatiflerle sözleşme yapılmasına engel bir madde yoktur”

“Biz verdik ve bir itiraz olmadı. Diyelim ki izin almamız gerekirken izin almadık. Belediyenin ‘dur’ demesi gerekmez mi? Bir kötü niyet varsa bizde değil başka arkadaşlarda. Sözleşmeler belediyeye bildirilmiş ve belediye de itiraz etmemiştir. Eğer belediyeden izin alınmadığı varsayılsa bile ticari tüzel kişilik olarak İZBETON’un sözleşme yapma hakkı vardır. Ayrıca mevzuatta kooperatiflerle sözleşme yapılmasına engel bir madde yoktur.”

Kaya, Hakimin “Kooperatiflerin kurulmasına öncülük ettiniz mi” sorusuna, “Hayır. Bizim yaptığımız bu işin kooperatiflerle yapılabileceğine ilişkin bir fikir birliği” yanıtını verdi. İnşaatın mühürlenmesinin inşaat faaliyetlerini kağıt üzerinde 6 ay, reelde yaklaşık bir yıl engellediğini belirten Kaya, “Yeni yönetim sözleşmelerin hatalı feshi değil, inşaatların bitirilmesi iradesinde olsaydı inşaatlar ilerlemiş olurdu” dedi.

“Fesih yoksa zarar da yok”

Hakiminin “Sizin döneminizde gecikme oldu mu” sorusunu Kaya, “Bizim süremizde gecikme olması mümkün değil. Çünkü süre devam ediyordu. Kooperatifler ek süre istedi. Emin değilim ama Örnekköy 3. ve 4. Etaba 6 ay ek süre verildi. 41.9 milyon lira kamu zararı yoktur. Sözleşme devam ediyor. İZBETON ve İZBB arasında sözleşme fesih edilmediği için sözleşme devam ediyor. İZBETON ve İZBB arasında sözleşmeler fesih edilmedi, fesih yoksa zarar da yok. Zarar yoksa…” diye yanıtladı.

Kaya’nın savunmasının bu kısmında salonda gülüşmeler oldu. Kaya, şunları söyledi:

“Ortada zarar olduğunu varsaysak bile İZBETON bu zararı kooperatiflerden temin edebilirdi. Bir zarar varsa bu, kooperatiflerle sözleşmeler feshedildiğinde oldu. O zaman zarar temin edilebilirdi. Kooperatiflerle feshi biz yapmadık. Ayrıca biz hala tapuları vermedik. Tapular hala belediyenin üzerinde. Nasıl bir zarar doğmuş olabilir ki! Tapuları devretmeyerek zarar ihtimalini ortadan kaldırmıştır. Bizim işlemeye çalıştığımız bir suç ya da kastı yoktur. İddianamede dolaylı olarak 3. kişilere menfaat sağladığımız iddia edilmiştir. Ancak somut deliller yoktur. Tamamen iddiaya dayalı bu varsayımı kabul etmem mümkün değildir.

41.9 milyon liralık zarar varsayımdır. Ortada bir suç yoktur. Olsa olsa hukuki uyuşmazlık vardır. Kişisel olarak elde ettiğim bir kazanç yoktur. Haziran 2024’te başlayan soruşturmada 13 ay sonra gözaltına alınarak tutuklandım. Bu süre içerisinde 7 kez yurt dışına çıktım ve geri geldim. Kaçmak gibi bir niyetim olsaydı geri gelmezdim. Ben suçsuz olduğuma eminim. Kaçama ve delilleri karartma şüphem yoktur. Tahliyemi talep ediyorum.”