(TBMM) – Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekil Doğan Bekin, KKTC’de dün gerçekleştirilen seçimlerde Cumhurbaşkanı seçilene Tufan Erhürman’ın Kıbrıs konusunda nasıl bir yaklaşım içerisinde olacağının merak edildiğini belirterek, “Geçmişte İsviçre’de sürdürülen görüşmelerde, Rum Kesimi’nin tavizler konusunda bitmek tükenmek bilmeyen istekleri karşısında, ortaya eşit ve adil bir çözümün çıkması söz konusu olmamıştı. KKTC’nin mevcudiyeti dışında yeni çözüm arayışlarının sadece çözümsüzlükten ibaret olacağını açıkça belirtmek isteriz. Bu nedenle KKTC’yi lağvedip, 1974 öncesi şartlara dönmek çözüm değil çözümsüzlük demektir. Cenevre’de Kıbrıs konusunda yeniden başlatılması muhtemel olabilecek barış görüşmeleri Kıbrıs’ı ‘Giritleştirme’ planının sinsi bir sinopsisi olmaktan öteye gidemeyecektir.” ifadelerini kullandı.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, dün KKTC’de gerçekleştirilen seçim sonuçlarını değerlendirdi. KKTC’de cumhurbaşkanlığı seçimlerini büyük oy farkıyla Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının Kıbrıs konusunda yeni yol haritasının nasıl şekilleneceğine dair soruları da gündeme getirdiğini kaydeden Bekin, şunları kaydetti:
“Sayın Tufan Erhürman’ın seçimi açık farkla kazanması üzerine GKRY lideri Hristodulidis’in, Kıbrıs sorununun çözümü için Crans Montana sürecine işaret ederek görüşmelerin yeniden başlaması için katkıda bulunmaya hazır olduğunu ifade etmesi üzerine KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Erhürman’ın nasıl bir yaklaşım içerisinde olacağı doğrusu merak konusudur. Oysa ki, geçmişte İsviçre’de sürdürülen görüşmelerde, Rum Kesimi’nin tavizler konusunda bitmek tükenmek bilmeyen istekleri karşısında, ortaya eşit ve adil bir çözümün çıkması söz konusu olmamıştı. O dönemde Mustafa Akıncı tarafından Rumlara verilen tüm tavizlere rağmen Crans Montana’da tıkanan görüşmelerde ‘Kıbrıs, bir Helen adasıdır ve mücadelemiz tüm Helenlerin mücadelesidir’ düşüncesiyle hareket eden ve Türk ordusunu işgalci güç olarak gören anlayışla yeniden masa başında taviz vererek bir çözüme ulaşılması asla mümkün görülmemektedir. Şunu da belirtmek gerekir ki KKTC’nin mevcudiyeti dışında yeni çözüm arayışlarının sadece çözümsüzlükten ibaret olacağını açıkça belirtmek isteriz. Bu nedenle KKTC’yi lağvedip 1974 öncesi şartlara dönmek çözüm değil çözümsüzlük demektir. Uzun zamandan beri ‘Unite Cyprus Now’ (Kıbrıs’ı Şimdi Birleştir) adı altında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşunun KKTC’deki faaliyetlerinin ne yazık ki çığ gibi büyümekte olduğunu görmek mümkündür.
“Kıbrıs, Avrupa Birliği uğruna Rumların insafına bırakılamaz”
Şunu da belirtmek gerekir ki Cenevre’de Kıbrıs konusunda yeniden başlatılması muhtemel olabilecek barış görüşmeleri Kıbrıs’ı ‘Giritleştirme’ planının sinsi bir sinopsisi olmaktan öteye gidemeyecektir. Şu bir gerçektir ki, Kıbrıs, Avrupa Birliği uğruna Rumların insafına bırakılamaz. Kıbrıs, 1974 Barış ile gerçek çözüme kavuşmuş olup, bundan böyle yeni çözüm arayışlarının ancak çözümsüzlük getireceği muhakkaktır.
Yunanistan ve GKRY, ‘Helen’ yaklaşımlı ve Rum tarafının mutlak egemenliği altında oluşturmayı düşledikleri ‘üniter Kıbrıs’ formülünde, iki bölgeli ve iki kesimli federasyonda KKTC vatandaşlarını eşit ve adil olmayan bir çözüm ile azınlık konumuna düşürmeye yönelik adımlar ne yazık ki Türk kesiminin 1974 sonrası elde ettiği meşru haklarının ellerinden alınmasına yönelik sinsi bir yaklaşımdır.
Ezcümle, Yeniden Refah Partisi olarak bizler, Kıbrıs’ı yeniden 1974 öncesine döndürmeyi amaçlayan her türlü sinsi ve planlı adımın karşısında yer alacağımızı bir kez daha vurgulamak isteriz.”