Haber: Narin DİRİ
(LEFKOŞA) – Kıbrıslı Türkler yarın, beş yıl boyunca görev yapacak cumhurbaşkanını seçmek üzere sandık başına gidiyor. Sekiz adayın yarıştığı seçimde gözler, anketlerde öne çıkan iki isim; mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile ana muhalefetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman’da. Kampanya sürecinde ekonomi, Ankara ile ilişkiler ve Kıbrıs sorununun geleceği öne çıkan başlıklar olurken, son anketler kararsız seçmenlerin seçim sonucunda belirleyici olacağına işaret ediyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine sekiz isim adaylığını koysa da anketlerde Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP) ve Yeniden Doğuş Partisi’nin (YDP) oluşturduğu koalisyonun ortak adayı ve mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile muhalefetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman öne çıkıyor.
Kıbrıs Sosyalist Partisi’nden Osman Zorba ve bağımsız adaylar Arif Salih Kırdağ, Ahmet Boran, Mehmet Hasgüler, İbrahim Yazıcı ve Hüseyin Gürlek de, cumhurbaşkanı adayı olarak seçimlerde yarışıyor.
Adayların propaganda ve kampanya süresi bugün mesai bitiminde seçim yasaklarının devreye girmesiyle bitiyor. Anket yasağıysa seçimlere iki hafta kala, 4 Ekim’de başlamıştı.
Anket yasağından önce yapılan son anketlere ne diyor?
Anket yasağının başlamasından önce Göç, Kimlik ve Haklar Çalışmaları Merkezi’nin (CMIRS) tarafından 500 kişiyle yüz yüze yapılan ankete göre, muhalefet adayı Tufan Erhürman, mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın 10 puan önünde bulunuyordu. CMIRS anketine göre Erhürman yüzde 50,4, Tatar yüzde 40,6, kararsız veya oy vermeyeceklerin oranı yüzde 7,4 olarak öngörülüyordu.
Öte yandan GENAR Araştırma tarafından yapılan ankete göre Tatar’ın iki devletli çözüm tezine destek yüzde 58,9, federal modele destek ise yüzde 41,2 düzeyinde. Adaylar arasındaki doğrudan yarışta ise Tatar yüzde 41,8, Erhürman yüzde 40,1, kararsızlar yüzde 14,9 olarak ölçüldü.
Çelişen sonuçlarına rağmen her iki anket de aynı noktaya işaret ediyor: Tercih bildiren seçmenlerin yüzde 95’ten fazlası iki aday etrafında toplanmış durumda, bu da seçimin fiilen iki adaylı bir yarış haline geldiğini gösteriyor. Son karar ise kararsız seçmenlerin elinde.
Kayıtlı seçmen sayısı 218 bin 313 olarak açıklandı. Yarın yapılacak seçimde adaylardan birinin atılacak geçerli oyların yüzde 50’sinden fazlasını alması halinde seçimler tek turda sonuçlanmış olacak.
Ekonomi ve Ankara ile ilişkiler seçmenin radarında
Türkiye’nin KKTC seçimlerinde güçlü bir etkisi olduğu yorumu sokak röportajlarında öne çıkan bir konu. Bağımsızlık ve kendi iradesini ortaya koyma isteği de sıkça dile getiriliyor. Aynı zamanda KKTC’nin güvenlik garantileri bağlamında Türkiye’ye önemle ihtiyaç duyduğunu belirten Kıbrıslı Türkler kim seçilirse seçilsin Türkiye ile iyi ilişkiler kurmayı hedefleyeceğine inanıyor. Eylül ayında ANKA’nın yaptığı bir sokak röportajında konuşan bir yurttaş “Değişiklik şarttır. Kıbrıs halkının taleplerini dile getirecek bir lider istiyoruz’’ diyor.
Öte yandan Tam Parti Kurucu Başkanı Serdar Denktaş, Erhürman’ı desteklediğini açıkça belirtirken, mevcut yönetimi ’’Türkiye’ye bağlı değil, bağımlı olmakla’’ eleştiriyor.
Ekonomi ve istihdam da seçmenler için belirleyici konumda. Üniversite mezunu bir genç “Alım gücümüz eskiye göre azaldı. Ama kim gelirse gelsin sistem aynı, yolsuzluk ve ayrımcılık var” diyerek, eğitim aldığı alanda istihdam edilmemekten şikayet ediyor.
Sokakta ekonominin gidişatı nedeniyle değişimin gerekli hale geldiği yorumları yer yer duyulurken mevcut Cumhurbaşkanı Tatar’a yakın kaynaklar, ekonomik tablonun Cumhurbaşkanı değil, yürütme erkini üstlenen hükümetin sorumluluğunda olduğunun altını çiziyor.
Adayların pozisyonları; İki devletli çözüm ve federasyon tartışması
KKTC’de cumhurbaşkanlığı büyük oranda sembolik bir rol olsa da Cumhurbaşkanı Rum kesimiyle müzakereleri yürütmekle sorumlu. Ancak sokakta, müzakerelerin sonuç vereceğine dair güven aşınmış durumda. Denktaş, ANKA’ya verdiği görüşte, Güney kesimi ile müzakere konusunun seçimler bağlamında tartışılıyor olmasını ‘Bir kampanya başarısı’ olarak tanımladı. Denktaş’a göre halkın gündemi ekonomi başta olmak üzere gündelik hayata dair zorluklarla meşgul.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’nin garantörlüğünün “asla değişmeyeceğini” vurgulayarak, Kıbrıs’ta federal bir çözümün Türk askeri varlığının sona ermesi anlamına geleceğini ve Erhürman’ın federal bir formülden yana olduğunu savunuyor. “Barış, güvenlik olmadan kalıcı olamaz” diyen Tatar, iki egemen devletin tanınmasını Kıbrıs Türklerinin geleceği için tek güvenli yol olarak görüyor.
Muhalefet lideri Tufan Erhürman ise, Tatar’ı ‘iki devletli çözüm’ formülünün altını dolduramamakla eleştiriyor. Tatar döneminde Kıbrıslı Türklerin “uluslararası alanda görünmez hale geldiğini” savunan Erhürman beş yıl boyunca tek bir müzakere turunun dahi yapılmadığını belirtiyor ve ‘siyasi eşitliğe dayalı, zaman sınırı olan ve sonuç odaklı’ müzakerelerin yeniden başlatılmasını savunuyor.
Erhürman, Güney Kıbrıs’ın İsrail’e Baf Hava Üssü’nü kullandırma kararını da “Kıbrıslı Türklerin iradesini yok sayan bir adım” olarak tanımlıyor ve Tatar’ı bu karara itiraz etmemekle eleştiriyor. Tatar ise bu hafta yaptığı bir açıklamada, ‘Atina ve Tel Aviv’in kendisinin yeniden seçilmesini istemediğini’ savundu.
Her iki aday da Türkiye’nin güvenlik garantilerinin önemini vurgularken Ankara ile ilişkiler konusunda sözlerini dikkatlice seçerek konuşuyor. İki aday arasındaki temel fark, Ankara ile ilişkiler ve çözüm vizyonu. Tatar “bağımsızlık ve iki egemen devlet” vurgusunu öne çıkarırken, Erhürman ’’federasyon’’ ifadesini kullanmadan “siyasi eşitlik, karşılıklı ekonomik çıkarlar ve uluslararası görünürlük” üzerinden bir çözümü savunuyor.
Seçim süreci boyunca Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a Türkiye’den yoğun destek geldi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala başkanlığındaki heyet, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, BBP lideri Mustafa Destici ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ gibi isimler Lefkoşa’da temaslarda bulundu. AK Parti, MHP ve BBP’nin temsilcileri Tatar’ın “iki devletli çözüm” tezini “milli dava” olarak tanımlarken, Yeniden Refah ve Saadet Partisi de destek mesajı yayımladı. Kampanyaya kültür ve medya dünyasından da katılım oldu; sanatçılar Yavuz Bingöl ve Elif Buse Doğan mitinglerde sahne alırken, eski futbolcu Mesut Özil de Tatar’a destek için KKTC’ye gitti.
Kıbrıslı gazeteci Hasan Erçakıca, ANKA’ya yaptığı açıklamada bu gibi destek ziyaretlerinin seçimlere bir müdahale imajı çizdiğini, Kıbrıslı Türklerin, Türkiye’deki siyasi partilerin bu yaklaşımından rahatsızlık duyduğunu ifade etti.