(BOLU) – Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği yangında oğlu Ömür Kotan’ı kaybeden Zeynep Kotan, “Bu mütalaada daha önce iddianamede olası kastla yargılanması istenen 13 sanık, 7 sanığa düşmüş durumda. Biz bunu çok yanlış buluyoruz. Çünkü dosyaya yeni giren deliller var ve bu olası kastla yargılanan sanıkların lehine herhangi bir gelişme yok. Dolayısıyla buna zaten itiraz ediyoruz. Bu şekilde bir mütalaayı kabul etmiyoruz. İkinci eksiklik de Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı gibi bilirkişi raporunda birinci dereceden etkili bulunan kurum ve kuruluşların buraya ait sorumluların dosyaya dahil edilmemiş olması. Bunu çok ciddiyetle takip ediyoruz ve bir an önce bu dosyaların birleştirilmesini ve adil bir yargılama yapılması için bunun şart olduğunu düşünüyoruz.” dedi.
Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği yangına ilişkin davanın ikinci duruşmasında tutuksuz sanık Mehmet Salun’un tutuklanmasına karar verildi. Tutuklu sayısı 20’ye yükseldi. Bir sonraki duruşma 27 Ekim’e ertelendi. Duruşma sonrası açıklama yapan yangında çocuğunu gelinini ve 2 torununu kaybeden Uğur Tandoğan şöyle konuştu:
“Sorumluların mutlaka adil bir şekilde yargılanıp, gereken en ağır cezayla cezalandırılmasını bekliyoruz”
“Bu katliamda dört yavrumuzu kaybettik. Oğlum Mert Doğan, gelinim Duygu Doğan ve torunlarım Doğa ve Mavi Doğan. Onların da dedesiyim. Tabii bizim 78 canımızın hepsi çok değerli. Biz bu mahkemeden, bu davadan umutluyuz. Yani burada 78 canımız geri gelmeyecek, ancak en azından yüreğimize su serpecek. Ama ondan da önemlisi, Türkiye’de emsal olabilecek bir kararın çıkmasını umuyoruz, bekliyoruz, ümit ediyoruz. Ki bu vesileyle de, başka 78 canımız özellikle yeniden herhangi bir alanda sadece yangın olarak değil, çocuklarımızın, bebelerimizin herhangi bir şekilde bu sorumsuzluklar nedeniyle, gerek iş yeri veya işletme sahipleri, gerekse de ilgili kamu kurumlarında olan sorunlarla ilgili olarak… İnsanların kendilerine biraz çeki düzen vermesi gerekiyor. Turizm Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ilgili henüz bir dava birleşmesi söz konusu olmadı. Onlarla ilgili gelişmeleri de takip ediyoruz. Onları da umutla bekliyoruz. Sorumluların mutlaka adil bir şekilde yargılanıp, gereken en ağır cezayla cezalandırılmasını bekliyoruz.
“78 can için, ömrümüzün sonuna kadar, nefesimiz yettiğince mücadelemizi vereceğiz”
Ben Rıfat Doğan, Lalin Doğan’ın babası, Ceran Yaman Doğan’ın eşiyim. Eşimle kızımı kaybettim. Uğur Tandoğan ağabeyin dediği gibi, bizim için 78 can da çok önemli. Biz artık büyük bir aile olduk. 78 can ama belki 200’e yakın aileyi etkiledi bu katliam. Bugün çıkan tutuklulukların devamı kararı bizim için önemliydi. Ama daha da önemlisi, yeni giren deliller ışığında ve henüz sanık sandalyesine oturmamış diğer sanıkların da gelmesiyle, mütalaanın değişeceğini veya hâkim heyetinin kesinlikle doğru karar vereceğine eminiz. Adaletin yerini bulacağına eminiz. Bu karar, sadece içimize su serpecektir. O yüzden bir sonraki celsede çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu işin takipçisiyiz. 78 can için, ömrümüzün sonuna kadar, nefesimiz yettiğince mücadelemizi vereceğiz.”
“Bir an önce bu dosyaların birleştirilmesini ve adil bir yargılama yapılması için bunun şart olduğunu düşünüyoruz”
Yangında oğlu Ömür Kotan’ı kaybeden anne Zeynep Kotan ise şöyle konuştu:
“Bu mütalaanın, daha önce de söylediğimiz gibi, eksik olduğunu düşünüyoruz. Birincisi, bu mütalaada daha önce iddianamede olası kastla yargılanması istenen 13 sanık, 7 sanığa düşmüş durumda. Biz bunu çok yanlış buluyoruz. Çünkü dosyaya yeni giren deliller var ve bu olası kastla yargılanan sanıkların lehine herhangi bir gelişme yok. Dolayısıyla buna zaten itiraz ediyoruz. Bu şekilde bir mütalaayı kabul etmiyoruz. İkinci eksiklik de tabii ki Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı gibi bilirkişi raporunda birinci dereceden etkili bulunan kurum ve kuruluşların buraya ait sorumluların dosyaya dahil edilmemiş olması. Bunu çok ciddiyetle takip ediyoruz ve bir an önce bu dosyaların birleştirilmesini ve adil bir yargılama yapılması için bunun şart olduğunu düşünüyoruz.”