Haber: Mehmet OFLAZ
(ANKARA) – Kahramanmaraş Barosu Başkanı Mehmet Kaan Kır, önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenen 11. Yargı Paketi’ne ilişkin yaptığı değerlendirmede, “11. Yargı Paketi görüşülürken deprem kaynaklı ceza soruşturmaları ve kovuşturmaları, infaz indirimleri ve erken salıverme düzenlemelerinin dışında bırakılmalıdır. Hukuk devleti, hesap verebilirlik ve toplumsal güven için bu zorunludur” ifadesini kullandı.
TBMM Adalet Komisyonu’nda, kamuoyunda 11. Yargı Paketi olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin kabul edilmesinin ardından, teklifin önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi bekleniyor.
Adana, Hatay ve Osmaniye Baro Başkanlarının ardından, Kahramanmaraş Barosu Başkanı Mehmet Kaan Kır da 11. Yargı Paketi’ne ilişkin süreci ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Kır, şu ifadeleri kullandı:
“6 Şubat depremleri, yalnızca büyük bir doğal afete değil, aynı zamanda binlerce vatandaşımızın ihmaller nedeniyle yaşamını yitirdiği ağır bir toplumsal travmaya işaret etmektedir. Depremlerde hayatını kaybeden her bir vatandaşımızın acısı hala tazeyken, devam eden ceza soruşturmalarında mağduriyet yaşayan vatandaşlarımızın adalet beklentisi de bizim için son derece önemlidir.
TBMM’de görüşülmesi beklenen 11. Yargı Paketi kapsamında infaz rejimine ilişkin getirilen düzenlemelerin, deprem kaynaklı ceza davalarını da etkileyebileceği yönündeki tartışmalar, toplumda haklı bir kaygı yaratmaktadır. Bu kaygı sadece duygusal bir refleks değil, hukuki ve vicdani temeli olan ciddi bir uyarıdır.
“Kamu vicdanında telafisi güç yaralar açacaktır”
Depreme ilişkin ceza soruşturmalarında söz konusu olan fiiller, basit bir taksir olarak değerlendirilemeyecek kadar ağır sonuçlar doğurmuştur. Yıkılan binalar, eksik denetimler, kural ihlalleri ve göz göre göre yapılan usulsüzlükler; hem binlerce insanın hayatına mal olmuş hem de yakınlarını kaybeden vatandaşlarımızda derin bir adalet beklentisi yaratmıştır. Bu nedenle deprem dosyalarının, genel bir indirim ya da infaz kolaylığı düzenlemesiyle aynı kapsamda değerlendirilmesi kamu vicdanında telafisi güç yaralar açacaktır.
Deprem suçları, genel indirim ve infaz kolaylıklarının gölgesinde bırakılmamalıdır. Devam eden soruşturma ve davalarda cezasızlık algısı yaratacak her türlü düzenleme, toplumun adalet duygusunu zedeleyecektir. Unutulmamalıdır ki bu dosyalar yalnızca hukuki süreçlerden ibaret değildir; yıkılan hayatların, eksilen ailelerin, yarım kalan umutların temsilidir.
Baroların asli görevi, mağdurların sesi olmak ve adaletin zayıflatılmasına yol açabilecek düzenlemelere karşı kamuoyunu uyarmaktır. 11. Yargı Paketi görüşülürken deprem kaynaklı ceza soruşturmaları ve kovuşturmaları, infaz indirimleri ve erken salıverme düzenlemelerinin dışında bırakılmalıdır. Hukuk devleti, hesap verebilirlik ve toplumsal güven için bu zorunludur.
Depremde kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımızı rahmetle anıyor; hem depremde hayatını kaybedenlerin yakınlarının hem de süregelen soruşturmalarda mağduriyet yaşayan vatandaşlarımızın adalet mücadelesinde yanlarında olduğumuzu bir kez daha kamuoyuna saygıyla duyuruyorum.”

