Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İzmir’in Deliktaş Köyü sakinleri, okullarının kapatılma ihtimaline karşı eylem yaptı… Öğrenci velisi: “4 öğrenci eksik olduğu gerekçesiyle birleştirilmiş sınıf uygulamasına geçiliyor”

İzmir’in Dikili ilçesine bağlı Deliktaş Köyü’nde bulunan Şehit Cengiz Topel İlkokulu’nda, öğrenci sayısının düşmesi gerekçesiyle başlatılan birleştirilmiş sınıf uygulaması köylüyü ayağa kaldırdı. Okullarının kapanma tehlikesi yaşadığını öne süren veliler ve öğrenciler, okul önünde eylem yaptı.

İzmir'in Dikili ilçesine bağlı Deliktaş Köyü'nde bulunan Şehit Cengiz Topel

(İZMİR) – İzmir’in Dikili ilçesine bağlı Deliktaş Köyü’nde bulunan Şehit Cengiz Topel İlkokulu’nda, öğrenci sayısının düşmesi gerekçesiyle başlatılan birleştirilmiş sınıf uygulaması köylünün tepkisini çekti. Okullarının kapanma tehlikesi yaşadığını öne süren veliler ve öğrenciler, okul önünde eylem yaptı.

Dikili’nin en büyük köyü Deliktaş’ta bulunan Şehit Cengiz Topel İlkokulu, yalnızca dört öğrenci eksiği gerekçe gösterilerek birleştirilmiş sınıf uygulamasına geçirildi. Okulda eğitim gören 36 öğrencinin velileri, okul müdürünün öğrenci nakil işlemlerini kasıtlı olarak engellediğini ve yeni kayıtları almadığını ileri sürdü.

Okullarının kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten veliler, okul önünde oturma eylemi yaptı. Öğrenciler “Eğitim hakkımızı söke söke alırız” sloganı atarak kalemlerini Atatürk Anıtı’na bıraktı.

Eylemde öğrenci ve veliler, “Müdür bey biz taşınmayalım, siz biraz yer değiştirin”, “Müdür beyin kahvesi hep sıcak, sınıflar hep soğuk”, “Eksik olan sınıf değil, sistem”, “Bir imza attın, bir köyün ışığı söndü”, “Sayıyla değil, sevgiyle ölçün bizi”, “Çocuğum evinde, okulunda, köyünde güvende olsun, dokunma” yazılı dövizler taşıdı.

“Eğitimden, öğretmenden tasarruf olmaz”

Veli-Der Bergama Şubesi Başkanı Fikret Ali Parlas, şunları söyledi:

“Eğitimde tasarruf etmek için öğretmeniniz alınıyor. Eğitimden, öğretmenden tasarruf olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde eğitimden tasarruf yapılmıyor. Zorunlu eğitimi 12 yıldan 10 yıla, lise eğitimini 4 yıldan 2 yıla indirmek istiyorlar ve şu anda bu tasarı görüşülüyor. Neden indiriyorlar? Çünkü çocuklarımızı ucuz iş gücü olarak görüyorlar. Çünkü 15 yaşındaki çocukların yevmiyesi fabrikadaki yetişkin insan yevmiyesinin yarısı kadar. Onun için erkekler ucuz iş gücü olsun, kız çocukları da evlensin, çoluk çocuğa karışsın 14-15 yaşında çocuk gelinler olsun istiyorlar. Onun için çocuklarımız iyi eğitim alsın diye, eğitim hakkından faydalansınlar diye, eğitim hakkı gasp edilmesin diye mücadele ediyorsunuz. Bu anayasal hakkımız, yaşam hakkımız.”

“Çocuklarımızın eğitim hakkını ellerinden almayın”

Velilerden yapan Kadir Çınar da, “Bizim derdimiz sadece Deliktaş Köyü değil. Ülkemizin her yerindeki küçük köy okulları adına da konuşuyoruz. Çünkü biliyoruz ki bir köy okulunun kapatılması, o ülkenin geleceğini biraz daha karartır. Devletimize, yetkililere, eğitim yöneticilerine çağrımız nettir; bu yanlıştan dönün. Çocuklarımızın eğitim hakkını ellerinden almayın. Bu anayasal bir suçtur” dedi.

“Köy çocuklarının da hakkını korumalıdır”

Öğrenci velisi Yeşim Duru ise şöyle konuştu:

“Köyümüzdeki Şehit Cengiz Topel İlkokulu, yalnızca 4 öğrenci eksik olduğu gerekçesiyle birleştirilmiş sınıf uygulamasına geçirildi. Bu karar, kağıt üzerinde basit bir işlem gibi görünse de köyümüzdeki eğitimin fiilen bitmesi anlamına gelmektedir. Çünkü köydeki öğretmenlerin gönderilmesi, köydeki eğitimin tamamen bitmesi demektir. Okulumuzda öğrenim gören 36 öğrencinin velisi, eğitim kalitesinin düşeceği gerekçesiyle ilçeye taşınmayı düşünmektedir. Veliler endişeli, öğretmenler umutsuz, çocuklarımız ise ‘okulumuz kapanacak mı?’ korkusuyla büyüyor.

Bugün Milli Eğitim sistemi tıkanmıştır, köydeki çocuğu görmezden gelmeye başlamıştır. Köy okullarını yaşatmak yerine kapatan bu anlayış, aslında şehirlerdeki eğitim sistemini de boğmaktadır. Çünkü köyde kapanan her okul, şehirde kalabalıklaşan bir sınıf demektir. Ne yazık ki bize dayatılan bu mevzuat, başka bölgelerde esnetilmekte, hatta bazı köy okullarında 2 veya 8 öğrencilik sınıflarla eğitim devam etmektedir. Bu tablo karşısında, bizim köyümüzde aynı toleransın gösterilmemesi kabul edilemez bir çifte standarttır.

Okulumuzun kapanması halinde çocuklarımız, öğle aralarında yemeklerini dışarıda ve sağlıksız koşullarda yemek zorunda kalacaktır. Bu durum hem çocuklarımızın sağlığını tehdit edecek hem de aile bütçelerine ek bir yük oluşturacaktır. Üstelik bugün itibarıyla, okulumuzda görev yapan bir kadrolu öğretmenimizin Dikili ilçesine çekildiğini ve artık orada görev yapacağını üzülerek duyuruyoruz.

“Çocuklarımızın geleceğini belirsizliğe iten bu karar derhal durdurulmalıdır”

Biz bu süreçte defalarca dilekçe yazdık, kaymakamlığa bizzat gidip inisiyatif kullanılmasını rica ettik. Ama maalesef her kapıdan aynı sessizlikle döndük. Hiç kimse, bu kadar insanı sokağa döken ve çocuklarımızın geleceğini çalan bu vicdansız kararın karşısında durmak istemedi. Devlet büyüklerimize sesleniyoruz: Bunca aileyi sokağa döken, çocuklarımızın geleceğini belirsizliğe iten bu karar derhal durdurulmalıdır.”