Nöbetçi Eczaneler
(İZMİR) – İçişleri Bakanlığı’nın 2025 yılı tatbikat programı kapsamında, “Manisa merkezli 6,6 büyüklüğündeki deprem senaryosuna” dayalı bölgesel masa başı ve saha tatbikatı İzmir’de başarıyla tamamlandı. Tatbikatta 82 kurumdan bin 299 personel ve 230 araç görev aldı.
İçişleri Bakanlığı’nın 2025 yılı tatbikat programı çerçevesinde, “Manisa merkezli 6,6 büyüklüğünde meydana gelen deprem senaryosuna” dayalı bölgesel masa başı ve saha tatbikatı İzmir’de başarıyla gerçekleştirildi.
İzmir Valisi Süleyman Elban’ın sevk ve idaresinde yürütülen deprem senaryosu gereği afetin hemen ardından ilgili kurum ve kuruluşlar hızlı bir şekilde harekete geçerek koordineli çalışmalarını sürdürdü. Arama-kurtarma, sağlık, lojistik, güvenlik ve iletişim alanlarında görevli ekiplerin afet anındaki refleksleri test edildi.
Tatbikatın amacı, olası bir deprem durumunda kamu kurumları arasındaki iş birliği ve koordinasyonun artırılması, müdahale kapasitesinin değerlendirilmesi ve eksiklerin tespit edilerek iyileştirme çalışmalarına yön verilmesiydi. Yetkililer, tatbikatın başarılı geçtiğini ve elde edilen verilerin afet yönetimi stratejilerinin geliştirilmesine katkı sağlayacağını belirtti.
Deprem senaryosu kapsamında Menemen Koyundere’de yıkılan bir binaya AFAD ve Menemen Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi (MAKUR) ekipleri müdahale etti. Tatbikat senaryosu gereği, bölgede arama kurtarma çalışmaları yürütülerek ekiplerin koordinasyon kabiliyeti test edildi.
İzmir İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde yapılan brifingin ardından açıklamalarda bulunan Vali Süleyman Elban, tatbikat kapsamında İzmir İli Afet Müdahale Planı’nda yer alan AFAD Merkezi’nin yanı sıra depremden etkilenen ilçelerin de dahil edildiğini söyledi.
Vali Süleyman Elban, şunları kaydetti:
“Tatbikat esnasında Karşıyaka, Bornova, Bayraklı, Çiğli, Menemen, Aliağa, Kemalpaşa, Buca, Karabağlar, Konak, Gaziemir, Torbalı, Balçova, Menderes, Narlıdere, Bayındır, Tire, Foça, Bergama ve Kınık olmak üzere 20 ilçemizin ilçe AFAD yönetim merkezleri faaliyete geçirildi ve İzmir İli Yerel Düzey 23 Afet Grubu ile birlikte fiili saha tatbikatımızı icra ettik. İl Afet ve Acil Durum Müdürümüz Nazif Ekinci’den deprem senaryosuna göre ilk gelen bilgiler doğrultusunda genel durum hakkında bilgi aldıktan sonra, depremden etkilenen 20 ilçemizin kaymakamlarıyla video konferans ile canlı bağlantı kurarak ilçelerindeki son durumu öğrendik. Değerlendirmelerimizi yaptık. Tatbikatın sahadaki kısmında ise Menemen ilçemizde 2 enkaz, Bornova ilçemizde 1 enkaz ve Kemalpaşa ilçemizde 1 enkaz ve Akdeniz Kimya Fabrikasında; Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer (KBRN) tehditler tatbikatı fiilen icra ediliyor.”
Tatbikata bin 299 personel 230 araç ve ekipman katılıyor
Tatbikatta, ilgili tüm kurum ve kuruluşların, önceden üzerlerine yüklenen görev ve sorumluluklar doğrultusunda hareket ettiğini vurgulayan Vali Elban, AFAD akrediteli sivil toplum kuruluşlarının da tatbikata dahil edildiğini belirterek, “Saha tatbikatına İzmir AFAD Arama ve Kurtarma Birliği, AFAD tarafından akredite edilen 18 kamu ve sivil toplum kuruluşu ekibi ile eğitimlerini tamamlamış 6 STK fiilen katılıyor. Tatbikatı 82 kurum ve kuruluştan bin 299 personel ve biri helikopter olmak üzere 230 araç ve ekipmanın fiilen katılımı ile icra ediyoruz” şeklinde konuştu.
Deprem başta olmak üzere bir dizi doğal afet riskiyle her an karşılaşabileceğini hatırlatan Vali Süleyman Elban, AFAD Başkanlığı tarafından hayata geçirilen ve geliştirilen Türkiye Afet Müdahale Planı’nın (TAMP), olası afetlerde tüm vatandaşları doğrudan ilgilendiren oldukça önemli bir çalışma olduğunu ifade etti.
“Afetlere karşı hazırlıklı olmalıyız”
İzmir’in deprem bakımından yüksek risk grubunda olduğunu anımsatan Vali Süleyman Elban, şunları söyledi:
“Afetlerle mücadelede en etkili yöntem, risk gerçekleşmeden önce harekete geçmektir. Bu anlayışla hareket eden kamu kurumlarımız, akredite sivil toplum kuruluşlarımızla koordineli bir şekilde çalışarak, afet müdahale planlarını sürekli olarak gözden geçirip güncellemektedir. Hedefimiz, herhangi bir afet durumunda can ve mal kayıplarını en aza indirmek ve toplumun tüm kesimlerini bu sürecin aktif bir paydaşı haline getirmektir. Zira afetler sadece yıkıcı olaylar değil, aynı zamanda toplumsal dayanıklılığımızı sınayan ciddi birer sınavdır. Afetler gerçekleşmeden alınacak önlemlerin, afet sırasında gösterilecek refleksler kadar hayati olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle tüm kurumlarımız, olası felaketlere karşı her an hazırlıklı olma bilinciyle sorumluluklarını yerine getirmeye devam etmektedir. Temennimiz, güzel İzmirimizin ve aziz milletimizin bir daha böylesi acı deneyimlerle karşılaşmamasıdır. Vatandaşlarımızdan da bu süreçte duyarlı davranmalarını, afetlere karşı hem bilinçli hem de hazırlıklı olmalarını özellikle rica ediyorum.”