(İZMİR) – Cumhuriyet Halk Partisi 39. İzmir Olağan İl Kongresi’nde konuşan kongre divan başkanı CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, “Buradan tüm Türkiye’ye; önce sahaya, iktidar sahiplerine, yoldaşlarımızı tutsak edenlere bir mesaj vereceğiz: Ne yaparlarsa yapsınlar, Cumhuriyet Halk Partisi dimdik ayaktadır. Birlik içindedir, bütünlük içindedir. Bu iktidar yürüyüşünü hep birlikte yapacağız, bir kişiyi bile asla geride bırakmayacağız” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi 39. İzmir Olağan İl Kongresi toplandı. Kültürpark içinde bulunan Celal Atik Kapalı Spor Salonu’nda “Tek yürek iktidara” sloganıyla toplanan kongreye CHP Genel Başkan Yardımcıları; Murat Bakan, Gökçe Gökçen, Aylin Nazlıaka, Deniz Yücel, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, CHP İzmir il başkan Adayı Çağatay Güç, CHP İzmir Milletvekilleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Cemil Tugay, ilçe belediye başkanları, il ve ilçe yöneticileri, belediye meclis üyeleri, delegeler, partililer katıldı.
İl Başkan Vekili Barış Özdemir tarafından açılan kongreye mevcut İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik “kooperatif” soruşturma kapsamında tutuklu yargılanan ve geçtiğimiz günlerde ev hapsine çıkarılan çevrimiçi bağlantıyla katıldı. Kongrenin açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Aslanoğlu, 105 gündür hapishanede kaldığı belirterek, “Maalesef bugün aranızda değilim. 105 gün bir başına tuttukları hapisten sonra ev hapsi nedeniyle evdeyim. Son bir yıldır olan adaletsizliklerden ben de payıma düşeni alıyorum. Hapishanedeki yoldaşların selamını getirdim size. Tunç Başkan’ın, Heval’in ve Barış’ın selamını getirdim. Mahpus arkadaşım Murat Çalık’ın selamını getirdim. Silivri’de yatan İzmirli yoldaşlarımızın, belediye başkanlarımızın, Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun selamını getirdim sizlere. Bizler yargılanmayalım demiyoruz. Suçu sabit olana kadar herkes suçsuzdur. Neden tutuksuz yargılanmıyoruz, neden bu zulüm, bu zulmü ne zaman bitireceksiniz. Bugünlerde geçecek. Bugünlerden geriye o zindanlarda direnenler kalacak. Diz çökmeyenler, adalet için direnen, diz çökmeyenler kalacak yarına” dedi.
Son bir yıldır partisine büyük saldırılar olduğunu da belirten Aslanoğlu, “Bizi parçalamaya aramıza nifak tohumları sokmaya çalışıyorlar. Biz oyunlara asla gelmeyeceğiz. Zulüm büyüyor biz de dayanışmamızı büyüteceğiz. Kim kendini kötü hissediyorsa bu partide gidip koluna girip getireceğiz. Tek bir yoldaşımızı arkada bırakmayacağız. Biz 221 bin üyemizle bu salona tek yürek girdik, tek yürek çıkacağız” diye konuştu.
Ülkede yaşanan sorunlara değinerek partisinin ilk seçimde iktidara gelmesi gerektiğini de belirten Aslanoğlu, “Bunun için birbirimize cesaret vermeye ihtiyacımız var. Sokanın sesinin daha fazla duyurulmasına ihtiyaç var. Onun için CHP örgütlerine ihtiyaç var. Çağatay kardeşimiz çalışkan bir kardeşimiz. Bugün bu Deniz başkandan devraldığım bu bayrağı ona teslim edeceğim. Bayrağı yere düşürmedim. Bayrağı daha yükseğe taşımak için gece gündüz çalıştım. Şimdi sıra Çağatay kardeşimde. Eminim o da CHP bayrağını daha yükseğe çıkarmak için elinden gelenin fazlasını gösterecek. Ben her zaman yanında olacağım” dedi.
Emir: Bu iktidar yürüyüşünü hep birlikte yapacağız
Kongre divan başkanı CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise “İzmir’e ve Cumhuriyet Halk Partili olmanın yoldaşlık hukukuna uygun bir kongre geçireceğiz. Ve buradan tüm Türkiye’ye; önce sahaya, iktidar sahiplerine, yoldaşlarımızı tutsak edenlere bir mesaj vereceğiz: Ne yaparlarsa yapsınlar, Cumhuriyet Halk Partisi dimdik ayaktadır. Birlik içindedir, bütünlük içindedir. Bu iktidar yürüyüşünü hep birlikte yapacağız, bir kişiyi bile asla geride bırakmayacağız” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, konuşmasının devamında ise şunları kaydetti:
“AKP iktidarı 23 yılın sonunda Türkiye’yi bir çıkmaz sokağa getirmiştir. Gençlerin umudunu başka ülkelerden aradığı işsizlerin çığ gibi büyüdüğü, iş bulanların güvencesiz çalıştığı, asgari ücretin açlık sınırının dahi altında olduğu, emeklilerin 16 bin liralık bir açlık sınırının yarısındaki bir gelire mahkum edildi bir Türkiye. Eğitimi bitmiş, sağlığı bitmiş, iş barışı tükenmiş, adaleti yerlerde sürünen bir Türkiye. Bu karanlık içerisinde halkımız ancak ve ancak yaşamını sürdürmeye çalışırken bin türlü zorlukla baş etmek zorunda kalıyorlar. Eğitimi çökmüş dedim. Bakın bir Milli Eğitim Bakanı var. Öyle bir milli eğitim bakanı ki önce özellikle yavrularımızın, çocuklarımızın bir evin karnını doyurması gereken Milli Eğitim Bakanı, eğitimi cemaatlere, tarikatlara peşkeş çekmiş, laik eğitimin altını oymuş ve kafasındaki o ideolojik saplantılarını çocuklarımıza enjekte etmekle meşgul. Aynı şekilde dış politikasına bakıyorsunuz, Trump’tan meşruiyet arayan, Türkiye’de kaybettiği, hakta kaybettiği meşruiyeti başka ülkelerde arayan Gazze’den birisinden sahte zaferler çıkarmaya ve bunun üzerinden koltuğuna sahip çıkmaya çalışan bir siyasi iktidar var. Ama değerli arkadaşlar, ne olursa olsun bunca olumsuzluğa, bunca karanlığa, cumhuriyetle, cumhuriyet devrimleriyle bunca mücadelelerine rağmen umut olan iktidara yürüyen bir Cumhuriyet Halk Partisi var.
“Bütün sorunların bizatihi sebebi olan siyasi iktidar”
Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci partisi olduğu için iktidara yürüdüğü için, bizim bu yürü durduramadıkları için kendi erimelerini, toplumsal desteklerinin tükenişlerini önleyemedikleri için partimize her koldan saldırıyorlar, tanık oluyorsunuz. Bulabildikleri her yoldan saldırıyorlar. Biz onlara diyoruz ki halka gideceksiniz halini soracaksınız. Emeklinin, işçinin, işsizin, yoksulun, umutsuzun kimsesizin halini soracaksınız. Ama onların sokağa çıkacak dermanı kalmamış. İşte bu nedenle hiçbir sorunu çözemeyen bütün sorunların bizatihi sebebi olan siyasi iktidar çareyi Cumhuriyet Halk Partisi’ne bulabildiği her yolla operasyon çekmekte görüyor. Bulabildiği bir yol var. O da yargı kolları. Yargı üzerinden partimize kayyum atanmaya çalışılıyor. Butlan diye bir şey Durdular. Partimizin seçilmiş genel başkanını, seçilmiş kurullarını yok saymaya çalışıyorlar. Sizin iradenizle saldırıyorlar ve bunun üzerinden acaba Cumhuriyet Halk Partisi’ni bölebilir miyiz diye düşünüyorlar. İşte bu kongre ve bizim önümüzdeki olağan kongremiz daha önce yaptığımız iki olağanüstü kongre gibi bu hayali kuranlara, bu alçakça hesapları yapanlara en sert tokatı vuracak. Bu tokadı siz vuracaksınız. Bunu bekliyoruz sizden.”
“Cumhuriyet Halk Partisi iktidara yürüdüğü için yapıyorlar”
“Seçilmiş belediye başkanlarımızı 13. Cumhurbaşkanı adayımız sayın Ekrem İmamoğlu’nu yoldaşlarımızı, yol arkadaşlarımızı bir önceki belediye başkanımız Tunç Soyer’i diğer yoldaşlarımızı tutsak ederek bu kirli operasyonla başarabileceklerini sanıyorlar” diyerek sözlerini sürdüren Emir, cezaevinde bulunan isimleri ziyaret ettiğini belirterek şunları kaydetti:
“Ben bugün Buca Cezaevi’ndeydim. Tunç başkanı ziyaret ettim. Hepinize selamları var Tunç başkanla, Mehmet Ali de hasta olan, hasta olmasına rağmen cezaevinde tutulan Murat Çalık da ve her gün görüştüğümüz Silivri’deki yiğitlerde dimdik ayaktalar. Dimdik mücadele ediyorlar ve hepinize selam yolluyorlar. Ve diyorlar ki bizim burada oluşumuzun bir sebebi var. O da siyasi sebepler. Cumhuriyet Halk Partisi iktidara yürüdüğü için bunu yapıyorlar. O halde sizin yapacağınız ilk seçimlerde iktidarı ele geçirmektir diyorlar. Bize bu bunu öğütlüyorlar. Çünkü onların kurtuluşu da, onların özgürlüğü de, Türkiye’nin aydınlık geleceğine ancak ve ancak Cumhuriyet Halk Partisi iktidarıyla olacak ancak halkın iktidarıyla olacak. Bunu biliyoruz, bunu içimizde yaşıyoruz. Sahte sahte soruşturmalarla içi boş iddialarla, olmayan delillerle, iftiracılarla bizim arkadaşlarımızı, bizim seçilmiş belediye başkanlarımızı tutsak edeceğinize yandaşlarınızın üstüne gidin. İrin dökülen o yara bağlamış örümcek bağlamış Türkiye’deki her türlü yolsuzluğu Altından çıkan her türlü yağlı ballı ihalenin altından çıkan yoldaşlarınızın üzerine gidin. Bakın görüyorsunuz. Can Holding, diğer holdingler, SBK kim bunlar? Bunlar, bu siyasi iktidarın yarattığı canavarlar. Daha düne kadar yan yürüdükleri, kol kola yürüdükleri, hazineyi peşkeş çektikleri kişilere bugün deniz bittiği için, bugün artık paylaşacak bir şey kalmadığı için onların da malını çöküyorlar. Biliyorlar ki bu yol tükenmiştir. Türkiye’nin aydınlık geleceğinin bir yol vardır; Cumhuriyet Halk Partisi iktidarıdır. Demokratik Türkiye’dir. Barış içerisinde Türkiye’dir. Adaletin tekrar tesis edildiği, hukuk devleti olan bir Türkiye’dir. İşte biz bunun için yollardayız. Bu mücadeleyi veriyoruz. Bizim mücadelemiz, gençlerin Türkiye’de büyüyüp, Türkiye’de eğitim görüp, Türkiye’ye hizmet edeceği aydınlık geleceğini Türkiye’de kuracağı bir ülke yaratmak içindir, bunu hep birlikte başaracağız.
“Kazanan Cumhuriyet Halk Partisi olacak”
Çok olağanüstü koşullarda olağan il kongresi gerçekleştiriyoruz. Görüyorsunuz. Partimize saldırıları bitmiyor. Son kurultayımızdan sonra hesap edemedikleri şey gerçekleşti. Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel, liderliğinde Türkiye’nin birinci partisi olduk. Yüzde 38,5 oy aldık. 400’ün üzerinde belediye kazandık. İktidara yürüdüğümüzü herkes gördü. Bizim kongre delegelerimize, kongrelerimize leke bulaştırmaya çalıştılar. Ama bizim kongre delegelerimiz bu haksızlığa, bu iftiralara en açık, en net ve en sert cevabı verdi. Tekrar toplandı. Bir önceki kurultayda kime o Ne vermiş olursa olsun eksiksiz Özgür Özel’e oy verdi. Cumhuriyet Halk Partisi delegesi kurultayı şunu söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi delegesine, Cumhuriyet Halk Partisi kurultayına dil uzatmak, leke çalmak hiç kimsenin hakkı da değildir, haddi de değildir, herkes haddini bilecek. İşte bu koşullarda bir olağan kongre süreci yaşıyoruz. Sayın Genel Başkanımızın hiç kimseyi geride bırakmamak ve özellikle AKP yargısının eline düşmüş AKP yargısının siyasi nedenlerle tutsak ettiği hiç kimseyi geride bırakmamak gibi bir ilkesi var. Tam da bu nedenle bizim il başkan adayımız sayın Şenol kardeşimizdi. Ama sonrasındaki gelişmeler Şenol başkanımızında demokratik bir olgunlukla gösterdiği olgunluk sonrasında bir başka kardeşimize değerli Çağatay kardeşimize bu görevi uygun olacağını hepimiz her birimiz uygun gördük. Cumhuriyet Halk Partisi’nde makamlara, koltuklara talip olunmaz. O görevler verilir. İşte Çağatay kardeşimin görevi sizler veriyorsunuz. Sizin imzalarınız veriyor. Burada burada çok yarışmacı, içimize sine sine her türlü demokratik yarışın rahatlıkla yapılabildiği bir kongre tam olarak yapamadığımızı elbette biz de biliyoruz. Ama olağanüstü koşullar, olağanüstü kararları almayı gerektirir. İşte biz bugün burada böyle olağanüstü koşullarda olağanüstü olağan il kongresi gerçekleştiriyoruz. Bu nedenle birlik içerisinde, beraberlik içerisinde hiçbir arkadaşımızın kırılmadığı, hiçbir arkadaşımızın kendini dışarıda bırakılmış hissetmediği, bu büyük yürüyüşün, herkesin bir parçası olduğu herkesin bayraktarı olduğu bir mücadele için birlikte yürümek adına bugün bu yarışı kırılmadan, dökülmeden ve bir demokratik olgunlukla bitirme anlayışı içerisindeyiz. Bizim bu yaklaşımımızın kongre delegelerimizde de kabul görmesini buradan kim çıkarsa çıksın. Kim il başkanı olursa olsun kimler görev alırsa alsın kazananın Cumhuriyet Halk Partisi olacağını, Türkiye olacağını çok iyi biliyoruz. Bu kongrede de bunu dosta düşmana göstereceğiz.”

