(İZMİR) – TTI İzmir-19. Uluslararası Turizm Ticaret Fuarı ve Kongresi’nde bir araya gelen İzmir, Muğla, Manisa ve Balıkesir büyükşehir belediye başkanları; sürdürülebilir turizm, ortak destinasyonlar ve işbirliği mesajı verdi.
TTI İzmir-19. Uluslararası Turizm Ticaret Fuarı ve Kongresi kapılarını açtı. İZFAŞ ve TÜRSAB işbirliğiyle 5 Aralık’a kadar Fuar İzmir’de düzenlenecek TTI İzmir kapsamında, “Büyükşehir Belediye Başkanları” oturumu düzenlendi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın moderatörlüğünde yapılan oturuma; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu katıldı.
Panelin açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, belediyelerin turizmin lokomotifi olduğunu belirterek, “Bacasız sanayimiz turizme en büyük ivmeyi kazandıran kurumlar, yerel yönetimlerdir. Ege Bölgesi, Türkiye turizminin ana damarlarından biri. Bizler de bölgenin en gözde turizm beldelerini barındıran büyükşehirlerin belediye başkanları olarak burada bulunuyoruz. Turizmi geliştirmek için sorumluluğumuz büyük. Sizlere 2026–2030 Ortak Ege Vizyonumuzdan söz etmek istiyoruz” diye konuştu. Özellikle küresel iklim kriziyle mücadelede yerel yönetimlerin politikaları, kararları, uygulamalarının, sürdürülebilir turizm için çok daha büyük önem kazandığını ifade eden Tugay, şöyle konuştu:
“Turizm, en genel anlamda iki zemin üzerinde yükselir: Doğa ve kültür. Her iki varlığımızın da korunması için sürdürülebilirliği, vazgeçilmez parçamız yapmak zorundayız. İklim krizine karşı ekolojik dengeyi korumak için de kültürel miras yönetimi için de bu çok önemli. Dört kentimizin her biri, doğası ve kültürüyle yerli ve yabancı turistler için cazibe alanları. İzmir Adnan Menderes, Milas-Bodrum ve Dalaman havalimanları, uluslararası nitelikleriyle yurt dışından turistlerin Ege Bölgesi’ne giriş kapıları. Havayoluyla gelen turistler sadece İzmir ve Muğla’ya değil, bölgedeki tüm illere de gidiyor. Aynı zamanda Ege Bölgesi’nde yaşayan vatandaşlarımızın yurt dışı seyahatlerinin de başlangıç noktası bu havaalanlarıdır. Bu açıdan baktığımızda İzmir, Milas-Bodrum ve Dalaman havalimanlarının hinterlandı yaklaşık 20 milyon kişiyi aşıyor. 2024 yılında İzmir Adnan Menderes Havalimanı 11,5 milyon yolcuya, Milas-Bodrum Havalimanı 4,32 milyon yolcuya, Dalaman Havaalanı 5,5 milyon yolcuya hizmet verdi. Bu bakış açısıyla yerel yönetimler olarak ortak bir turizm vizyonu ortaya koymamız gerekiyor.
Mevcut turizm hareketliliğini daha nitelikli hale getirmek için güçlerimizi birleştirmemiz gerekiyor. Doğamızı ve kültürümüzü koruyarak pek çok konuda işbirliği yapabiliriz. Uluslararası alanda gerçekleştirilecek ortak girişimlerle bölgelerimizi kalkındıracağımız aşikârdır. Turizmi daha iyi noktalara taşımak için; Ege Bölgemizi ve bölgedeki her ilimizi markalaştırma çalışmaları yürütülmeli, turizmde ürün çeşitliliğimizi artırmalıyız, destinasyon yönetiminde iş birlikleri kurmalıyız.”
Aras: Birlikte çalışma kültürünü oluşturmak gerekiyor
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, belediyelerin, turizmde çok önemli olduğunu, kentin altyapısı, estetiği, trafiği, peyzajı, düzeni, tertibi, disiplini açısından belediyelere büyük bir misyon düştüğünü söyledi. Aras, şunları kaydetti:
“Ancak tabii belediyeler tek başlarına değil burada. Belediyelerle birlikte öncelikle merkezi hükümetin, taşradaki temsilcileri olan valiler, kaymakamlar ve oradaki turizm bürokrasisi kesinlikle birlikte çalışmalı. Meslek odalarımız, ticaret odalarımız, sanayi odalarımız, esnaf odalarımız, otomobilciler, şoförler odalarımız, ondan sonra turizm birlikleri, sivil toplum kuruluşları, otelciler birlikleri ve TÜRSAB teşkilatı… Oradaki, gene bölgedeki bütün bu inisiyatifler birlikte hareket edebilmeli. Başarının anahtarları bir kere bu birlik ve beraberlikten geçiyor. Yoksa aksi takdirde sadece belediyeler tek başlarına burada bir başarı sağlayamazlar. Öncelikle kentlerdeki bu birlikte çalışma kültürünü oluşturmak gerekiyor. Bizim elimizde inanılmaz bir zenginlik var.”
Dutlulu: İşbirliği içinde olmamız lazım
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu da şöyle konuştu:
“Bizim artık deniz turizmi noktalarını rahatlatmamız gerekiyor. Biz turistik olarak biraz daha bir tık geride gözüküyoruz. Ama biz İzmir’i, Balıkesir’i, Muğla’yı, Aydın’ı, Denizli’yi rakip olarak değil; iş birliği yapacağımız, çözüm ortağı olarak görüyoruz. Çünkü artık turizmin ve turistin beklentileri değişiyor. En son Dünya Turizm Örgütü’nün yaptığı 2025 yılı anketi… Gelen turistlerin yüzde 31’i diyor ki: ‘Bilinmeyen, sakin, keşfedilmemiş şehirlere gitmek istiyoruz. Ama bu adam geldiği zaman sadece orayı görmek istemiyor. Aynı zamanda İzmir’i görmek istiyor, Çeşme’yi görmek istiyor, Bodrum’u görmek istiyor, Ayvalık’a gitmek istiyor. Ama onun dışında farklı tatlar peşinde de koşmak istiyor. Biz Manisa olarak ne yapıyoruz? Mesela diyoruz ki: Gastronomi turizmini öne çıkarmamız lazım, tarihi turizmi öne çıkarmamız lazım. Ve bunu yaparken de az önce başkanımın dediği gibi ortak hareket etmemiz lazım. Bu konuda alternatifler üretmemiz lazım, doğayı öne çıkarmamız lazım, sürdürülebilir turizmi öne çıkarmamız lazım. Özellikle kıyı şeridine yaptığımız baskıyı azaltmamız lazım. Çeşme’ye gelen adamı, Dikili’ye gelen adamı, Ayvalık’a gelen adamı içeriye doğru yönlendirmemiz lazım. Mesela Balıkesir bunu güzel yapmaya başladı. Kaz Dağları’na doğru yöneldi insanlar, orman turizmine yöneldi. Bizim bunu tüm Ege’de yapmamız lazım. Çünkü Ege Bölgesi sahilden ibaret değil. Gerçekten keşfedilecek çok fazla şey var. Gastronomiyi, yemek kültürünü öne çıkarmamız lazım. Bu konuda işbirliği içinde olmamız lazım.”
Akın: Birlik ve beraberlikten büyük güç yok
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, her ilin ayrı ayrı özellikleri bulunduğunu, örneğin Balıkesir’in 300 kilometrelik bir sahil şeridine sahip olduğunu söyledi. Başkan Akın, şöyle devam etti:
“Bu sahil şeridinde tabii Ayvalık gibi birçok önemli merkez var; Erdek var, Edremit var, Akçay var, birçok bölgemiz var. Ama bunun yanında deniz turizmi var, termal turizmimiz var. Bu konuda çok öne aldığımız bir çalışma var. Sağlık sektörüne karşı yaklaşık bir buçuk yıldır süren bir çalışmamız var. Bunu biz profesyonelce yürütüp sağlıktaki eksikleri kendi memleketimizde tamamlamak için bir çalışma yapıyoruz. Birlikte neler yapabiliriz? Çok şey yapabiliriz. Mesela Kaz Dağları’mız Türkiye’nin oksijen deposu. Türkiye’de Kaz Dağları’nın yüzde sekseni Balıkesir’de. Bunun yanında Alaçam Dağları’mız var. Alaçam–Dursunbey bölgemizde… O da ayrı bir oksijen deposu. Bir de Kapıdağ Yarımadamız var. O da ayrı bir destinasyon. Bunların üçü de apayrı destinasyonlar. Mesela Kapıdağ Yarımadası’nda endemik bitkilerde, dünyada en çok endemik bitkiye sahip bölgelerin başında geliyor. Bir de bizim İda–Madra Jeoparkımız var. Baktığınız zaman benim önemsediğim 15 Mayıs’ta İzmir işgal ediliyor. 16 Mayıs’ta yiğit Balıkesirliler bir araya geliyor, Kuvayımilliye hareketini başlatıyor. Biz bunu görünce hemen bir Kuvâyımilliye destinasyonu çalıştık. Bu öyle bir nokta ki; İzmir’in akabinde hemen başlayıp, ilk kurşunun Ayvalık’ta atıldığı, son kurşunun Bandırma’da atıldığı bir rota oluşturduk. Tüm Balıkesir’i kapsayan bir rota. Mesela bunları hep birlikte bir araya gelip farklı farklı destinasyonlar olarak ortaya koyabiliriz.
“Zeytin rotası oluşturduk”
Mesela zeytin rotamız var. Türkiye’deki zeytin üretiminin gerçekten büyük bir kısmını üretiyoruz. Zeytin rotası oluşturduk. Bunu Manisa’yla, Muğla’yla, Denizli’yle, Aydın’la, İzmir’le birleştirip bir zeytin rotasını hayata geçirebiliriz. Kapıdağ Yarımadamızda antik kültürümüzden gelen, tarihin derinliklerinden başlayan farklılıklar var. Bunlara baktığınız zaman… Sizlerin de bu konuda çaba gösterdiğinizi biliyorum. İstiyorsunuz ki birlik olalım, beraber olalım. Birlik ve beraberlikten büyük güç yok. Bunları bir araya getirirsek yeni yeni destinasyonlar oluşturabiliriz. Baktığımda her ilçede, her bölgede oluşturulan destinasyonlar o il ile sınırlı kalıyor. Bunu büyütebiliriz. Daha büyük bir noktaya taşıyabiliriz. Şehirlerimizin mirasları da ortak aslında. Baktığınız zaman burada bizim Kyzikos’tan tutun, diğer harabelere, bize tarihimizden miras kalan o güzellikleri birleştirip farklı bir noktaya koyabiliriz. Ortak bir kent mirasını, birleşmiş olarak hem Ege hem Kuzey Ege olarak ortaya koyabiliriz diye düşünüyorum.”

