Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden ‘Onat Tüneli’ açıklaması: Halkın can güvenliği bütün siyasi hesapların üzerindedir

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Onat Tüneli’nin etkileşim alanında yer alan ve riskli olduğu tespit edilen binalarda kamulaştırma, tahliye ve yıkım süreçlerinin tamamen yasal çerçevede yürütüldüğünü belirterek, “Halkın can güvenliği bütün siyasi hesapların üzerindedir” açıklamasını yaptı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Onat Tüneli’nin etkileşim alanında yer alan ve

(İZMİR) – İzmir Büyükşehir Belediyesi, Onat Tüneli’nin etkileşim alanında yer alan ve riskli olduğu tespit edilen binalarda kamulaştırma, tahliye ve yıkım süreçlerinin tamamen yasal çerçevede yürütüldüğünü belirterek, “Halkın can güvenliği bütün siyasi hesapların üzerindedir” açıklamasını yaptı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, yapımı devam eden Onat Tüneli projesi kapsamında riskli binalara yönelik kamulaştırma ve yıkım süreçleriyle ilgili kamuoyunda ortaya atılan iddialara yazılı bir açıklamayla yanıt verdi. Belediye, tüm işlemlerin yasalara uygun şekilde ve vatandaşların mağdur edilmemesi için titizlikle yürütüldüğünü bildirdi. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öz kaynaklarıyla yapımına devam ettiği ve tamamlandığında Türkiye’nin belediye kaynaklarıyla yapılan en uzun karayolu tüneli olacak Onat Tüneli inşaatının etkileşim alanındaki binalarla ilgili kamulaştırma süreçleri titizlikle yürütülmektedir.

Hiçbir vatandaşımızın can güvenliğini tehlikeye atmama ve hiç bir aileyi mağdur etmeme anlayışı doğrultusunda hareket eden belediyemiz sürecin her aşamasında tamamen yasaların öngördüğü sınırlar içinde ve diyalog çerçevesinde hareket etmektedir.

Etkileşim alanı içinde kalan ve ikamet etmenin tehlikeli olduğu tespit edilen binaların hak sahipleriyle tek tek görüşülerek uzlaşı sağlandıktan sonra satın alma işlemi gerçekleştirilmekte ve binanın tamamen boşaltılmasının ardından yıkım işlemi yapılmaktadır. Bunun yanı sıra ihtiyaç duyan ailelere 12 aylık kira desteği, taşınma ve nakliye desteği de sunulmaktadır.

Tüm bu süreçler kanunlara uygun olarak, ilgili yasal mercilerin bilgisi ve kontrolü altında yürütülmektedir. Bugüne kadar etkileşim alanı içindeki toplam 52 binada ikamet etmenin tehlikeli olduğu tespit edilmiştir. Sözkonusu tehlike arz eden binalardan biri için de İmar Kanunu uyarınca can güvenliği tehlikesi olması nedeniyle Encümen tarafından ağustos ayında tahliye ve yıkım kararı alınarak tebliğ yapılmış, yaklaşık 30 gün süre verilmiştir.

Uzlaşmayla ilgili tebliğ edilen bedelleri kabul etmeyen bina sahibi gerekli adımları atmamıştır. Her an yıkılma tehlikesi bulunan binanın can güvenliği açısından oluşturduğu tehdidi ortadan kaldırmak için harekete geçen ekiplerimiz görevini yaparken ne yazık bazı siyasi figürlerin de kışkırtması sonucu engellenmeye çalışılmıştır. Sosyal medya üzerinden de gerçekleri çarpıtan mesajlarla kamu görevlilerini karalamaya çalışan söz konusu siyasi figürlerin bölgedeki vatandaşın can güvenliği hakkında en ufak bir endişe taşımadığı açıkça görülmektedir. Tüm güvenlik önlemlerini alarak yasal vazifesini yerine getiren emekçilerin hedef gösterilmeye çalışılması ise utanç vericidir.

İzmir Büyükşehir Belediyesi kentimiz için vazgeçilmez hizmetleri yerine getirirken tek bir vatandaşımızı bile açıkta bırakmadan, gereken her türlü desteği vermeye devam edecektir. Bilinmelidir ki halkın can güvenliği bütün siyasi hesapların üzerindedir.”