(İZMİR) – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uygun fiyatlı tüketim ürünlerini vatandaşla buluşturmak amacıyla başlattığı İZMAR Tanzim Satış Marketleri büyümeye devam ediyor. Zincirin 11. şubesi Aliağa’da açıldı. Başkan Cemil Tugay, açılışta hem İZMAR projesini anlattı hem de Aliağa’nın yıllardır çözüm bekleyen altyapı sorunlarına değindi. Tugay, “2025 yılı içerisinde 20 İZMAR açmış olacağız” dedi.
İzmir merkezli İZMAR Tanzim Satış Marketleri, yeni şubesini Aliağa’da hizmete açtı. Kurtuluş Mahallesi, Fevzi Paşa Caddesi’nde faaliyete geçen 11. şubenin açılışı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın katılımıyla gerçekleşti. Aliağa’daki yeni şubede, temel gıda ürünlerinden temizlik malzemelerine kadar birçok kalemde uygun fiyatlı ürünler sunulacak. Şube, haftanın yedi günü hizmet verecek.
Açılış törenine bölge halkı ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de yoğun ilgi gösterdi. Başkan Cemil Tugay, törende yaptığı konuşmada, “Herkese sevgili Aliağalı hemşehrilerim, değerli belediye başkanımız aramızda. Aliağa ilçe başkanımız, Menemen ilçe başkanımız, İzmir Büyükşehir Belediyemizin çok değerli yöneticileri, çalışanları, mesai arkadaşları, meclis üyelerimiz, muhtarlarımız, ilçe yöneticilerimiz… Bugün burada olduğunuz ve bu güzel anı bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Bugün, bir süredir yapmaya karar verdiğimiz ve birer birer hayata geçirdiğimiz; tüketiciyle üretici arasındaki yolu kısalttığımız, üreticiye destek olduğumuz, tüketiciye ise sağlıklı ve güvenilir gıdanın mümkün olan en uygun fiyata ulaşmasını sağlamayı amaçladığımız İZMAR marketler zincirinin 11’incisini açıyoruz. Aliağa’da bunu yapıyor olmanın gururunu yaşıyoruz” diye konuştu.
İZMAR’ın önemine değinen Tugay, şunları söyledi:
“Bizim için bu market, İzmir’in geçmişinde çok önemli bir geleneği hatırlatıyor. İzmir’in yerlisi olanlar bilir; bir dönem ‘Tansaş’ marketleri vardı. Türkiye’de, hatta İzmir’de ilk açılan tarım kooperatif marketleriydi. Daha sonra diğer şehirlerde de örnekleri ortaya çıktı. Ama İzmir sahip çıkmıştı, ‘Kendi belediyemizin marketi’ demişti. ‘Kazanacaksa belediye kazansın’ demişti. Fiyatları uygundu, kendisini çoğalttı ve geliştirdi. Sonra yıllar içinde başka kararlar alındı, nasıl olduğunu bilmiyorum. Ama bugün içinde bulunduğumuz şartlarda hepiniz çok iyi biliyorsunuz ki vatandaşlarımız, market alışverişinde bir grup zincir marketin insafına kalmış durumda. ‘Üç harfli’ dedikleri bu marketler artık neredeyse her köşe başında var. Bu zincir marketler üreticiden mal alırken çok sıkı pazarlık yapıyor, üreticinin belini büküyorlar. Bir yandan üretici tamamen onların eline düşüyor, diğer yandan tüketiciye piyasada neyin kaça satılacağını, hangi üründe ne kadar indirim yapılacağını onlar belirliyor. Ürün kalitesinde de sürekli bir düşüş görüyorsunuz. Böyle bir sorun var. Vatandaşın temel ihtiyacı söz konusu olunca, kendimizi bu kadar da “liberal” olmak zorunda hissetmiyoruz. Biraz piyasa ekonomisinin dışında, kamunun yani devletin bu alandaki düzenleyici, denetleyici rolünü yerine getirmesi gerektiğini düşünüyoruz. O yüzden bu marketleri açıyoruz. Yoksa, söylediğim gibi, belediye olarak bizim marketçilik yapmak gibi bir merakımız yok, bu marketlerden gelir elde etme planımız da yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu arkamda gördüğünüz marketten bir kuruş kazanç sağlamayacak. Buradan elde edilen tüm gelir, yeni marketlerin açılmasına ve mevcutların yaşatılmasına harcanacak” dedi.
“2025 yılı içerisinde 20 İZMAR açmış olacağız”
Tugay, İZMAR’a yönelik yoğun talebi şu şekilde aktardı:
“Hemen hemen gittiğim her yerde, ‘Başkanım, bizim buraya da market açın’ diye talep geliyor. Çünkü bugüne kadar gerçekten çok iyi işledi bu sistem. Yönetim kurulu başkanımızdan genel müdürümüze, genel müdür yardımcılarımızdan tüm emek veren arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bu sistemi çok güzel kurdular ve şu anda da gayet iyi işliyor. Burada doğrudan üreticiden alıp markete getiriyoruz ve mümkün olan en uygun fiyata satıyoruz. Bazı ürünlerde yüzde 20, bazı ürünlerde yüzde 30, bazı ürünlerde ise yüzde 40’a varan indirimlerle piyasa fiyatlarının altında ürün bulacaksınız. Buradan alacağınız et ve süt ürünleri özellikle belediyenin kendi tesislerinden gelen ürünlerdir. Dolayısıyla sağlıksız olma ihtimali yoktur. Bizim işleyip satışa sunduğumuz her ürün güvenilirdir. Aslında bu sistem üreticiye de bir destek. Doğrudan üreticiden alınıyor ve bu şekilde tüketiciye ulaştırılıyor. Dolayısıyla kimsenin buradan alışveriş etme zorunluluğu yok. Ama ortalama yüzde yirmi beş daha uygun fiyatla biz burada bu ürünleri satıyorsak, bu şu demektir: Başka bir markette bin lira vererek alacağınız ürünleri burada yedi yüz elli liraya alacaksınız. Bizim de amacımız, o iki yüz elli liranın vatandaşın cebinde kalmasıdır. Her bin liralık alışverişte iki yüz elli lira tasarruf etmiş olacaksınız. İnşallah bu marketlerin sayısını çoğaltacağız. Bu yıl sonuna kadar 20 tane açmayı hedeflemiştik. Bugün 11’incisini açıyoruz, diğerlerinin de hazırlıkları devam ediyor. 2025 yılı içerisinde 20 marketi açmış olacağız. Önümüzdeki yıllarda da ihtiyaca ve talebe göre devam edeceğiz. Bizden talebi olan her vatandaşımızın, hemşehrimizin söylemesi yeterli.”
Dünya Bankası’yla anlaştık, Bakanlık izin vermedi
Aliağa’da uzun yıllardır devam eden bir kanalizasyon problemine değinen Başkan Tugay, şöyle devam etti:
“Seçim çalışmalarında da vatandaşlarımız en çok kanalizasyondaki problemlerden şikâyet ettiler. Çok haklılar. Ben de göreve gelir gelmez ‘Hemen başlayalım’ demiştim. Arkadaşlarımız, ‘Dünya Bankası’nın bu konuda çok avantajlı bir kredisi var. İzin verirseniz bu krediye başvuralım, sonucunu bekleyelim, ona göre devam edelim’ dediler. Ben de kabul ettim. Çünkü bu kredi birkaç yıl geri ödemesiz, sonrasında on beş yıla kadar küçük ödemelerle yapılan, uluslararası yatırım bankalarının verdiği çok avantajlı bir krediydi. Onlar bu tür kredileri sadece finansman olarak değil, ülkelerin kalkınmasına destek olarak da görüyorlar. Arkadaşlarımız çalıştı, başvurdu. Kabul edildi ve bankayla anlaşma imzalandı. Ancak bir yıldan uzun süredir bu kredinin bakanlık tarafından onaylanması için uğraşıyoruz. Maliye Bakanı’ndan da rica ettim. Hatta Bakan ile görüştüğümde beni ‘AKP’ye geçecek’ diye damgalamaya bile kalktılar. Oysa neticede Maliye Bakanlığı iyi niyetli yaklaşmasına rağmen bu kredi maalesef onaylanmadı. Bununla beraber, 8 tane benzer altyapı ve ulaşım projesi için yaptığımız başvurular da onaylanmadı.”
“2 yıl içinde kanalizasyon sorununu bitiriyoruz”
Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’ın açılış töreninde olmamasını belirten Tugay, şunları söyledi:
“Aliağa Belediye Başkanımız burada yok ama kamuoyuna da açıkladığım için söyleyeyim: Kendisi beni ziyarete geldiğinde, ‘Sen hükümet tarafındasın, eğer bizim için aracılık yaparsan bu kredi onaylanır. Sonuçta bu, Aliağa’ya hizmet olarak gelecek’ dedim. ‘Konuşurum’ dedi ama o günden sonra kendisinden hiçbir şey duymadım. Daha sonra birdenbire ‘Bunu Aliağa Belediyesi olarak biz yapalım’ gibi bir söylem ortaya attılar. Şimdi diyeceğim şu: Yapın tabii. Ama bu öyle bir iş ki, yapım sürecinde doğru düzgün denetim yapacak teknik kadroya sahip olmanız lazım. Dünyanın hiçbir yerinde bir ilçe belediyesinin tek başına bu ölçekte bir altyapı işini yapması mümkün değildir. Daha sonra peki, orada hatalı işler yapılırsa bunları nasıl düzelteceğiz? Nereden bileceğiz? O da belli değil. Velhasıl, sadece işin yapılmaması için çalışanlarla, bunun üzerinden kendince siyasi şov çıkarmaya çalışanların arasında kalmış olduk. Dedim ki: ‘Değerli arkadaşlar, biz İzmir’in onuruyuz. İzmir halkı bize güvendi, bu işleri yapın diye bizi göreve getirdi. Tamam, Dünya Bankası’nın kredisi güzeldi, iyiydi ama bu adamlar onaylamadılar. Dolayısıyla oradan bir beklentimiz yok artık. Ne yapacağız? Hemen, derhal biz yapacağız.’ Bu ayın otuzuna kadar, ‘En son onaylanması için bekleyelim’ demiştik. Yolda gelirken İZSU Genel Müdürümüzle konuştum. Dedim ki: ‘Bu adamların bunu onaylayacağı yok. Otuzunu falan da beklemeyelim.’ O da, ‘Başkanım, ben de şu anda arkadaşlarla bu konunun toplantısını yapıyorum. Sonuçta biz de biliyoruz, onaylamayacaklar’ dedi. Değerli yurttaşlarım, biz kanalizasyonunu, arıtmasını, yağmur suyu ayrıştırmasını, bütün hepsini komple önümüzdeki bir ay ya da en geç bir buçuk ay içinde ihaleye çıkarıyoruz. Ve en geç iki yıl içerisinde bitireceğiz.”
Yurttaşların umutsuzluğa kapılmaması gerektiğini ifade eden Tugay, şu ifadeleri kullandı:
“Zaman zaman insanların yüzlerinde karamsarlık görüyorum. Gözlerinizde üzüntü görüyoruz. Öyle olmayın, sakın öyle olmayın. Başınızı dimdik tutun. Kendinize inanın, bize inanın. Her şeyden önce bu güzel ve büyük ülkenin geçmişiyle, bugünüyle, geleceğiyle çok kıymetli olduğuna; bu ülkeye sahip çıkacak yürekli insanların var olduğuna inanın. O insanlar sizsiniz, bizim arkadaşlarımızsınız. Dolayısıyla her ne iş olursa olsun yapılacak. Hiçbir iş yarım bırakılmayacak. Bu size Cemil Tugay sözüdür. İzmir’in otuz ilçesine de gerekeni yapacağız, hizmetimizi götüreceğiz. İzmir zaten çok güzel bir yer. Sorunlarıyla başa çıkmak öyle zannedildiği kadar zor değil. Hepsiyle de inşallah başa çıkacağız. Dileğim odur ki; herhangi bir kişi kendi siyasi hesabı için, kendi siyasi geleceği için altyapı hizmetleri gibi vatandaşın temel ihtiyaçlarını aksatmasın. İnsanları mağdur etmesin. Siyaset böyle yapılmasın. Bana ‘Verin biz yapalım’ diyeceklerine, zamanında kendi Maliye Bakanlıklarından bu krediyi onaylatsalardı, bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi cebinden milyarlarca lira ayırıp bu altyapıyı yapmak zorunda kalmayacaktı. O kredinin ödemeleri çok daha kolay olacaktı, daha az yük olacaktı. Ne yaptınız? Bizim üzerimize yük bindirdiniz. Ne yaptınız? Vatandaşın üzerine yük bindirdiniz. Kutluyorum sizi! Yaptığınız siyaset buysa, diyecek söz bulamıyorum. Onun dışında, marketimiz hayırlı olsun. İnşallah sizlerin de geri dönüşleriyle birlikte çok daha iyi işler haline gelir. Üreticimiz emeğinin karşılığını almadan mutsuz olmasın. İnsanlarımız da alışveriş yaparken hak ettiğinden fazla para ödemek zorunda kalmasın.”
Aliağa’daki yeni şubede, temel gıda ürünlerinden temizlik malzemelerine kadar birçok kalemde uygun fiyatlı ürünler sunulacak. Şube, haftanın yedi günü hizmet verecek. Yeni şubelerle İzmir’in farklı ilçelerinde daha fazla vatandaşa ulaşmayı hedeflediklerini belirtirken, Aliağa’daki 11. şubenin bölgeye ekonomik anlamda katkı sağlayacağı vurgulandı.