Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İZBB Başkanı Tugay: İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni batıracak yanlış işlerin arkasında olamam

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin aralık ayı ikinci birleşiminde konuşan İZBB Başkanı Cemil Tugay, personel düzenlemelerine ilişkin eleştirilere yanıt vererek, “Çalışan arkadaşlarımızın hepsi benim için çok değerli. Hepsinin hakkı bize emanet. Bunda hiçbir sıkıntı yok. Ama şunu da unutmayalım: Biz 4,5 milyon insana karşı sorumluyuz. Ben İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni batıracak yanlış işlerin arkasında olamam. Burada verimliliği gözetmek zorundayız, bütçemizin dengesini gözetmek zorundayız” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin aralık ayı ikinci birleşiminde konuşan İZBB

(İZMİR) – İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin aralık ayı ikinci birleşiminde konuşan İZBB Başkanı Cemil Tugay, personel düzenlemelerine ilişkin eleştirilere yanıt vererek, “Çalışan arkadaşlarımızın hepsi benim için çok değerli. Hepsinin hakkı bize emanet. Bunda hiçbir sıkıntı yok. Ama şunu da unutmayalım: Biz 4,5 milyon insana karşı sorumluyuz. Ben İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni batıracak yanlış işlerin arkasında olamam. Burada verimliliği gözetmek zorundayız, bütçemizin dengesini gözetmek zorundayız” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi aralık ayı olağan toplantısının ikinci birleşimi, Başkan Cemil Tugay yönetiminde Kültürpark’taki meclis salonunda gerçekleştirildi.

Birleşimde, Buca Onat Tüneli ikmal inşaatı ve bağlantı yolları çalışmaları kapsamında can ve mal güvenliği açısından tehlike arz eden yapılara yönelik kira desteği, taşınma yardımı, konut/iş yeri tahsisi, uzlaşma ve mülkiyet devrine ilişkin gündem maddesi ele alındı.

Görüşmeler sırasında, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Uğur İnan Atmaca’nın, Atamer Mahallesi’nde 21 Kasım’da hasar gören bazı evlere balyozla girme girişimine ilişkin sözleri üzerine Başkan Tugay açıklama yaptı. Tugay, “Balyozla kapıyı kırma işleminin yapıldığı bina zaten yıkım yapılacak binaydı. Fakat içerde eşyaları olduğunu söyleyen bir vatandaşın içerdeki eşyalarının çıkarılmasını talep ettiği zaman görüntüde yanlış ama esasta yanlış olmayan zaten yıkılacak olan bir binanın kapsını balyozla açmaya çalışmışlar. Bir çilingirle de açılabilirdi, görüntü nahoş. Esasında o bina yıkılsın diye arkadaşlarımız oraya gitti. İçeriden eşyaların alınmasına yönelik bir talep olmasaydı doğrudan binanın yıkımına geçilecekti. Vatandaşa yardımcı olmaya çalışan bir arkadaşımızın iyi niyetli bir görüntü hatası bu” dedi.

“Savunulacak bir tarafı yok”

Tugay, yıkım sırasında memurlara yönelik şiddet girişimlerine dikkat çekerek açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“O gün yaşananlar gerçekten talihsiz. Çünkü biz birine zarar vermek için değil milletin zarar görmesini engellemek için o yıkım kararını alıyoruz. Normal hukuki çerçevede alınan bir karar. Fakat çatıda güvercin besleyen bir vatandaşımız memur arkadaşımızın üzerine ağır maddeler atıyor. Yaralanan arkadaşımız oldu orada. O binayla hiçbir alakası olmayan, orada oturmayan bir kaç kişi arkadaşlarımıza saldırıyor. Görevini yapmaya çalışan insanlara karşı haksız, hukuksuz şiddet içeren bir eylem içersinde davranıyorlar. Bunun savunulacak bir tarafı yok. Bu ülkede görevini yapmaya çalışan memura isteyen istediği şekilde saldıracak mı, yoksa öncesinde varsa itirazı onunla ilgili şeyleri yaparak mı itirazını dile getirecek? Bunu savunan siyasetçileri kınıyorum. Bu doğru olamaz, böyle bir şey olmaz. Bir yerde kaçak bina yapıldı, bir binanın yıkılma, çökme tehlikesi var ve orada bir devlet görevlisi işini yapıyor ve karşısına sadece görevini yapmaya çalışan memura karşı saldırgan tavır içersinde olan birileri çıkıyor. Birileri de bunu siyasi olarak istismar etmeye çalışıyor, bu doğru değil. Bunu hiçbir zaman savunmayın. Bugün kabul ettiğimiz rapordaki önergeyle beraber kimsenin mağdur olmasına izin vermeyecek, herkesin hakkını bir kaç farklı yöntemle savunacak bir kararı beraberce alıyoruz. Yapılması gereken bu. Biz hiçkimseyi mağdur edelim diye uğraşmadık. Ama çökme riski olabilir diye korkulan, tedirgin olunan bir binanın çökmesinden doğabilecek herhangi bir sorunu bertarafa etmek için yani sorumluluk derken insanların hayatına bir şey olabilir. Böyle bir şey olmasın diye yapılacak bir işlem için oraya gitmiş insanlara o şekilde davranılamaz.”

“Vatandaşın tarafındayım”

Tugay, Onat Tüneli etkileşim alanına ilişkin vatandaşlarla birlikte hareket edildiğini belirterek “Ben vatandaşı temsilen buradayım, vatandaşın tarafındayım. Belediyenin karar mekanizmalarında vatandaş temsiliyeti en yüksek oranda bende. Ben de o sorumlulukla vatandaşlarımız için yapabileceğimiz en iyi şey neyse onu yapalım diye bazen bürokrat arkadaşlarımıza bastırıyorum ve onları da ikna ediyorum. Ben bu noktaya varmamızdan memnunum, süreci ben takip edeceğim. Olması gereken şekilde sonuçlanacak” dedi.

İlgili gündem maddesi görüşmelerin ardından oy birliğiyle kabul edildi.

“Her şeye verimlilik esaslı bakıyoruz”

Birleşimin devamında personel yapısına ilişkin eleştirileri yanıtlayan Tugay, “Havuz” uygulamasına ilişkin şunları söyledi:

“Çalışan arkadaşlarımızın bazılarının, çalıştıkları pozisyonlarda belediyenin bazı uygulama değişiklikleri nedeniyle atıl hale geliyorlar. Bazı tasarruflarda bulunmamız gerekiyor. Çünkü belediye bütçesinde denklik sağlamak zorundayız. O nedenle her şeye verimlilik esaslı bakıyoruz. Biz hizmet etmek için burada olan bir kurumuz. Gelirimiz, devletin topladığı vergilerden gelen paylardan ibaret. Onun dışında bir gelirlerimiz yok. Diğerleri çok düşük ve harcamalarımızın büyük kısmını personel giderleri. Ayrıca personelin giderlerinden kaynaklanan vergi ve SGK ödemeleri. Geçen yıl ocak ayından beri eğer vergi ve SGK’yı düzenli ödemezseniz, kaynağında kesiliyor. Böyle bir uygulama başladı, biliyorsunuz. Bu nedenle daha da dikkatli olmak zorunda kaldık. Bu çerçevede ister istemez kemerleri sıkıyoruz, ister istemez daha fazla dikkat ediyoruz. Örneğin daha önce de anlattığım gibi, otopark işletmelerinden İzmir Büyükşehir Belediyesi çok ciddi zarar ediyor. Rakamlar büyük. Bunun nedeni, bir sokakta iki otopark görevlisi var, araçlardan elde edilen otopark geliri o iki görevlinin maaşının dörtte birini bile karşılamıyor. Benzeri başka pozisyonlar da var. Bunlarla ilgili tasarruflarda bulunuluyor. Artık böyle bir görev tanımı olmadığı için şirkete iadesi ya da başka nedenlerle de olabiliyor. Şirkete iade edilen arkadaşlarla ilgili şirket şu değerlendirmeyi yapıyor: Bu durumda kurumdan ayrılmak isteyen olursa, hakları ödenerek bir mutabakata varılabiliyor. Ama şöyle bir seçenek de sunuluyor: ‘Önümüzdeki günlerde sizi başka bir görevde görevlendirmemizi kabul edebilirseniz, öyle bir ihtimal varsa sizi ücretsiz izinli olarak bekletelim, öyle bir pozisyon doğduğunda da görevlendirilirsiniz. Bu şekilde yüzlerce, en az 700-800 kişi yeni pozisyonlarda görevlendirildi.

“Çalışan arkadaşlarımızın hepsi benim için çok değerli”

Şu anda ‘havuzda bekliyor’ dediğiniz sayı bildiğim kadarıyla yaklaşık 300 kişi civarında. Bu kişiler de önümüzdeki günlerde yeni görevlendirmelerle işlerine devam edebilirler. Ancak bazen teklif edilen işi kabul etmeyen arkadaşlarımız var. ‘Ben o işi yapmak istemiyorum’ diyenler oluyor. O nedenle bekleyenler var. Bazen gerçekten sıkıntılı durumlar yaşanıyor. Çalışan arkadaşlarımızın hepsi benim için çok değerli. Hepsinin hakkı bize emanet. Bunda hiçbir sıkıntı yok. Ama şu da unutulmasın: Biz 4,5 milyon insana karşı sorumluyuz. Ben İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni batıracak yanlış işlerin arkasında olamam. Burada verimliliği gözetmek zorundayız, bütçemizin dengesini gözetmek zorundayız. Herkes buna saygı göstermek zorunda.”

“Gecikmeler TCDD’den kaynaklanıyor”

Başkan Tugay, İZBAN’daki gecikmelere ilişkin eleştirilere de yanıt verdi. Gecikmelerin Büyükşehir Belediyesi kaynaklı olmadığını vurgulayan Tugay şöyle konuştu:

“İZBAN’nın gecikmeleri büyükşehirden kaynaklanmıyor. TCDD’den kaynaklanıyor. TCDD bizden büyük paralar alıyor ray kullanımı için. Bunun karşılığında bir sorumluğu var. Rayların bakımını yapmak zorunda. Ama yapmıyor, raylarda sık sık arıza oluyor. Beklemelerin pek çoğunda da yine o rayları TCDD’nin yük trenleri ve yolcu trenleri de kullanıyor. Zaman zaman İZBAN’ı bekletiyorlar yük trenlerinin, yolcu trenlerinin geçmesini bekliyor. Ondan dolayı bu gecikmeler yaşanıyor. Bu sistem bu şekilde devam ettiği sürece İZBAN’ın problemleri bitmez. Ya TCDD rayı ile beraber bütün her şeyi ile İZBB’ye devredecek ya da biz devredeceğiz. Ondan sonra tek elden yönetilecek. İnsanlar da kiminle muhatap olması gerektiğini bilecek.”