Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İstanbul’da casusluk suçlamasıyla soruşturma… Gül Çiftci Binici: “Manidar bir suçlama”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci Binici, “Bir kişinin iddiasıyla ya da bir kişinin bağlantısıyla Sayın Ekrem İmamoğlu’na ve Necati Özkan’a ulaştırılmış ya da ilişkilendirilmiş bir casusluk suçlaması var. Ancak bizde gizlilik kararı var biliyorsunuz size de olduğu gibi. O yüzden dosyanın içeriğiyle ilgili bilgi alamıyoruz. Ama biz bahsi geçen iş adam olduğu iddiası olan Hüseyin Gün’ü açık bir internet araştırmasında hani şunu görebiliyoruz 4 Temmuz’da birinin şikayeti üzerine bir casusluktan tutuklanmış, o gün bugündür cezaevinde, o gün bugündür yapılmamış operasyon bugün bu sabah casusluk suçlamasıyla yapılıyor. Yani bir manidar bir suçlama baktığınızda bir manidar bir iş bu” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci Binici, "Bir kişinin iddiasıyla

Haber: Gülara SUBAŞI / Kamera: Uğur DEMİRCİ

(ANKARA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci Binici, “Bir kişinin iddiasıyla ya da bir kişinin bağlantısıyla Sayın Ekrem İmamoğlu’na ve Necati Özkan’a ulaştırılmış ya da ilişkilendirilmiş bir casusluk suçlaması var. Dosyanın içeriğiyle ilgili bilgi alamıyoruz. Ama biz bahsi geçen iş adam olduğu iddiası olan Hüseyin Gün’ü açık bir internet araştırmasında hani şunu görebiliyoruz 4 Temmuz’da birinin şikayeti üzerine bir casusluktan tutuklanmış, o gün bugündür cezaevinde, o gün bugündür yapılmamış operasyon bugün bu sabah casusluk suçlamasıyla yapılıyor. Yani bir manidar bir suçlama baktığınızda, bir manidar bir iş bu” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci Binici, casusluk suçlamasıyla başlatılan soruşturmaya ilişkin ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Çiftci Binici, şunları söyledi:

“Aslında şöyle düzeltmek lazım, casusluk soruşturması ve suçlaması ayrı, o ayrı bir operasyon oldu, İstanbul Senin uygulaması ayrı bir operasyon oldu. Orada kişisel verilerin, İstanbul’da yaşayan yurttaşlarımızın verilerinin sızdırıldığına ilişkin bir iddia var ki daha önce de böyle bir iddia olmuştu ve bazı İBB çalışanlarımız bu doğrultuda ifade verdiler ve bu dosyada herhangi bir tutuklu yani bir veri sızdırmasından, kişisel veri paylaşımından herhangi bir tutuklama vesaire olmamıştı. Onu ayrı bir değerlendirmek lazım. Bir de bir casusluk iddiası çıktı sabah karşımıza. Bu iddiada daha önce ismini hiç duymadığımız münferit bir operasyondan 4 Temmuz günü Hüseyin Gün diye tutuklanan bir iş adamı olduğundan bahsediyorlar. Bir kişinin iddiasıyla ya da bir kişinin bağlantısıyla Sayın Ekrem İmamoğlu’na ve Necati Özkan’a ulaştırılmış ya da ilişkilendirilmiş bir casusluk suçlaması var. Ancak bizde gizlilik kararı var biliyorsunuz size de olduğu gibi. O yüzden dosyanın içeriğiyle ilgili bilgi alamıyoruz. Ama biz bahsi geçen iş adam olduğu iddiası olan Hüseyin Gün’ü açık bir internet araştırmasında hani şunu görebiliyoruz 4 Temmuz’da birinin şikayeti üzerine bir casusluktan tutuklanmış, o gün bugündür cezaevinde, o gün bugündür yapılmamış operasyon bugün bu sabah casusluk suçlamasıyla yapılıyor. Yani bir manidar bir suçlama baktığınızda bir manidar bir iş bu.

Ancak yine altı boş, doldurulamayacak bir şey somut bir delil ne var bilmiyorum ama gerçekliğini ancak ve ancak ifadeler alındıktan sonra görebilir durumda olacağız. Ancak bizim kendi yapmış olduğumuz araştırmalarda bu ismi geçen iş adamının herhangi bir şekilde bir vergi borcu yatırmak harici dışında belediyelerimizle bir ilişkisi olmadığını da tespit ettik.”

“Bu davanın esastan çok güçlü bir şekilde ve bir ders verir nitelikte reddedilmesi gerekir”

Çiftci Binici, CHP’nin 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38’inci Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025’teki 21’inci Olağanüstü Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan davanın beşinci duruşmasına ilişkin de şöyle konuştu:

“Ben güçlü bir esaslar reddedilmesi gerektiğini söylüyorum. Türkiye demokrasisi için çok tehlikeli bir dava. Anayasayla güvence altına alınmış bir seçim yargısı var. Seçimleri hakimler yapar. Siyasi partilerin kurultaylarındaki seçimlere de hakimler yapar. Bir başka hakimin zan altında bırakan bir dava ve anayasayı çiğneyen bir dava. Dolayısıyla bir Asliye Hukuk Mahkemesi’nin bunu görememesi lazım, görmemesi lazım. Dosya konusuz kaldı, reddetmesi gerekir. Ama her şeyden öte siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmezidir. Dolayısıyla bir mahkeme kararıyla bir siyasi partinin kurultayının iptali demokrasiye bir darbe niteliğinde olur. O yüzden bu davanın esastan çok güçlü bir şekilde ve bir ders verir nitelikte reddedilmesi gerektiğini değerlendiriyorum.”