(İSTANBUL) – İstanbul Büyükşehir Belediyesi, diyabet ve obezitenin önlenmesine yönelik bilimsel çözüm önerilerinin tartışıldığı geniş katılımlı bir konferans düzenledi. Akademisyenlerin, sağlık uzmanlarının ve STK temsilcilerinin yer aldığı programda, Türkiye’nin diyabet ve obezitede Avrupa’nın en yüksek oranlarını barındırdığı belirtildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı, Türkiye’de hızla artan diyabet ve obezite vakalarına karşı toplumsal farkındalığı yükseltmeyi amaçlayan “Diyabet ve Obeziteyle Mücadelede Yeni Yaklaşımlar Konferansı” düzenledi.
İBB Prof. Dr. Adem Baştürk Kültür Merkezi’ndeki konferans, akademi dünyası, sağlık çalışanları, belediye temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan 500 kişilik geniş bir katılımcı grubunu bir araya getirdi.
Programda, İstanbul Tıp Fakültesi öğretim üyeleri ve sağlık profesyonelleri, diyabet ve obeziteyle mücadelede bilimsel veriler, teknolojik gelişmeler ve koruyucu sağlık politikalarına ilişkin güncel değerlendirmeler paylaştı.
“Türkiye obezitede Avrupa’nın zirvesinde”
Konferansın açılış konuşmasını yapan İBB Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Önder Yüksel Eryiğit, Türkiye’nin obezite ve diyabetle mücadelede kritik bir eşikte olduğuna dikkat çekti. Eryiğit, “Dünya Sağlık Örgütü’ne göre obezite 21. yüzyılın en önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Bugün Türkiye’de her üç kişiden biri obez. Bu oran bizi Avrupa’da birinci sıraya koyarken, OECD ülkeleri arasında ise Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra ikinci sıraya yerleştiriyor” dedi. Eryiğit, İBB’nin önleme odaklı sağlık yaklaşımını güçlendirmek için bilimsel dayanaktan kopmadan toplumun her kesimini kapsayan çalışmalar yürütmekte kararlı olduğunu vurguladı.
Açılışın ikinci konuşmacısı olan İstanbul Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ, modern yaşam biçiminin obezite ve diyabeti tetikleyen temel faktörlerden biri olduğuna dikkat çekti. Karşıdağ, “Son yıllarda en önemli mesaj şudur, en iyi tedavi korunmaktır. Obezite ve diyabet yalnızca ilaçla veya cerrahi yöntemlerle çözülemez. Toplumun tamamına yayılan sağlıklı yaşam farkındalığı zorunludur. Yerel yönetimlerin bu alandaki öncü rolü büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.
Katılımcılardan çarpıcı değerlendirmeler
Konferans boyunca sağlık akademisyenleri ve uzmanlar, diyabet ve obezitenin tıbbi, sosyal ve ekonomik boyutlarına dair önemli uyarılarda bulundu.
Prof. Dr. İlhan Satman: “Türkiye’de diyabet 20 yılda iki katına çıktı”
Prof. Dr. İlhan Satman, diyabetteki artışın alarm verici olduğunu belirterek, iş yerlerinde sağlık taramalarının, erken teşhis programlarının ve dijital takip teknolojilerinin artık zorunluluk hâline geldiğini söyledi. Satman, Türkiye’de diyabetin, 20 yılda iki katına çıktığını bildirdi.
Prof. Dr. Gülşah Yenidünya Yalın da tedavinin kişiye özel olması gerektiğini vurgulayarak, obezitenin yalnızca fiziksel bir durum değil; hormonal, psikolojik ve çevresel bileşenleri olan karmaşık bir tablo olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Bülent Bayraktar, “Egzersiz diyabete karşı en güçlü ilaçtır” diyerek, uygun fiziksel aktivite programlarının diyabet riskini yüzde 50 oranında azaltabildiğini söyledi.
5 oturumda bilimsel yaklaşımlar masaya yatırıldı
Konferans, beş ayrı oturumda farklı disiplinlerden uzmanların sunumlarına sahne oldu:
Diyabet ve İş Yeri – Prof. Dr. İlhan Satman
Obezitenin Tanısı ve Tedavisi – Prof. Dr. Gülşah Yenidünya Yalın
Bilimsel Beslenme Yaklaşımları – Prof. Dr. Özlem Soyluk Selçuk Biricik
İnsülin Tedavisi, Dijital Teknolojiler ve Egzersiz – Hanife Köksal, Melike Çevikdizici, Prof. Dr. Bülent Bayraktar
Diyabetik Ayak ve Yara Yönetimi – Prof. Dr. Akın Savaş Toklu
Her oturumda katılımcılar, güncel bilimsel rehberler, yeni tedavi modaliteleri ve uluslararası uygulamalar ışığında kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de diyabetin Avrupa’ya kıyasla iki kat fazla görülmesi dikkat çekti.
DSÖ verilerine göre Türkiye’de 18 yaş üstü diyabet oranı 2022 itibarıyla yüzde 16,6 düzeyine ulaşmış durumda. Avrupa’da bu oran yüzde 7–8 seviyelerinde seyrediyor.
Türkiye’de her altı yetişkinden biri diyabet hastası konumunda bulunurken, risk özellikle 30 yaş üstü grupta belirgin biçimde yükseliyor. Bu tablo, koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi gerektiğini bir kez daha gösteriyor.
Konferansın sonunda tüm konuşmacılara, İBB Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Dr. Önder Yüksel Eryiğit ile Sağlık ve Hıfzıssıhha Şube Müdürü Uzm. Dr. Hakan Yılmaztürk tarafından teşekkür belgeleri takdim edildi. Program, tüm katılımcıların sahnede çekilen toplu fotoğrafıyla sona erdi.

