Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

HÜDA-PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu’dan çözüm süreci açıklaması: PKK yokken de Kürt meselesi vardı, ikisini birbirinden ayırın

Diyarbakır’da düzenlenen partisinin 13’üncü kuruluş yıl dönümünde konuşan HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, yeni çözüm sürecine ilişkin, “PKK yokken de Kürt meselesi vardı. Ve siz eğer meseleyi sadece şiddet sorununa, asayiş sorununa ya da terör sorununa her ne diyecekseniz, indirgerseniz bunu çözdükten sonra eğer siz asıl meseleyi çözmezseniz sorun bitmiş olmaz ki. İkisini birbirinden ayırın. Ama ayırmadılar” dedi.

Diyarbakır’da düzenlenen partisinin 13’üncü kuruluş yıl dönümünde konuşan HÜDA-PAR Genel

 

Haber: Ahmet ÜN – Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN

(DİYARBAKIR) –Diyarbakır’da düzenlenen partisinin 13’üncü kuruluş yıl dönümünde konuşan HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, yeni çözüm sürecine ilişkin, “PKK yokken de Kürt meselesi vardı. Ve siz eğer meseleyi sadece şiddet sorununa, asayiş sorununa ya da terör sorununa her ne diyecekseniz, indirgerseniz bunu çözdükten sonra eğer siz asıl meseleyi çözmezseniz sorun bitmiş olmaz ki. İkisini birbirinden ayırın. Ama ayırmadılar” dedi.

Hür Dava Partisi’nin (HÜDA-PAR) 13’üncü kuruluş yıl dönümü Diyarbakır’daki Selahaddin Eyyubi Konferans Salonu’nda düzenlenen programla kutlandı. Kuran’ı Kerim tilavetinin okunmasıyla başlayan programda, HÜDA-PAR’ın çalışmaları anlatan sinevizyon gösterimi izletildi.

Programda konuşan HÜDA-PAR Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.

Yaklaşık bir saat süren konuşmasının büyük bölümünde yeni çözüm süreciyle ilgili açıklamada bulunan Yapıcıoğlu, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na sunmak üzere partisinin raporunun yazılmakta olduğunu söyledi.

Komisyonunun 19 toplantı sonucunda her partinin bir rapor hazırlaması ve daha sonra bu raporların birleştirilmesi kararlaştırıldığını anlatan Yapıcıoğlu, “Sayın Meclis Başkanı’nın isteği, ümidi, talebi şudur ki bütün partilerin altına imza atabileceği ortak bir rapor çıksın. Fakat bazı partiler biliyorsunuz raporlarını Meclis başkanlığına sundular. Bu raporların içeriğine bakıldığında ortak bir raporun hazırlanmasının çok kolay olmadığını görülüyor. Birbirine çok uzak talepler, birbirine çok uzak tanımlamalar, tarifler işimizin zor olduğunu, ortak bir rapor çıkarmanın adeta imkansız olduğunu gösteriyor. Ama diyoruz ki Allah’ın izniyle HÜDA -PAR varsa paniğe gerek yok. Biz de raporumuzu hazırladık. İki ana bölümden, giriş ve özetten başka iki ana bölümden ve pek çok başlıktan oluşan 50 sayfaya yakın bir rapor. Sadece rapor değil, biz aynı zamanda bir de kanun teklifi hazırladık. Bu kanun teklifimizi de komisyonda temsil edilen, özellikle grubu bulunan partilerin tamamına anlattık” diye konuştu.

‘Hazırladığımız kanun teklifi ile bu tıkanıklığı açacak bu engeli aşacak bir teklifte bulunuyoruz’

AK Parti, CHP, DEM Parti, MHP ve Yeni Yol Grubu’na aktardıkları kanun teklifini aynı zamanda talep ettiği için yeniden Refah Partisi’ne verdiklerini dile getiren Yapıcıoğlu, şunları söyledi:

“Şimdi komisyondaki görüşmelerde meselelerin tıkandığı noktalardan bir tanesi şu. Biliyorsunuz başından aslına iki şey söyleniyor. Bir ‘Terörsüz Türkiye’ iki iç cephenin tahkim edilmesi. Ya da bir barış, iki demokratikleşme. Ya da biz de diyoruz ki PKK’nın tasfiyesi ve kardeşlik hukukunun ihyası. Yani aslında birbirinin içine geçmiş, çok sefer de birbiriyle karıştırılan iki meselemiz var. Bir sorunumuz var, bir de meselemiz var. Şimdi bir cenah diyor ki, silah bırakma ve örgütün kendi örgütsel varlığını tamamen sona erdirmesi fiilen gerçekleşmedikçe, sahada biz bu durumu bu durumu görmedikçe yetkili devlet organları bunu kayıt altına alıp tespit ve ilan etmedikçe yasal düzenleme anlamında bir adım atmayacak. Bir başka cenah da diyor ki özellikle silah bırakma ve örgütü tasfiye kararı alanlar diyorlar ki biz yapmamız gerekenleri yaptık. Biz bu kararı aldık. Ama filen bütün silahları bırakmak ve yeni adamlar atmak için artık devletin adım atmasını bekliyoruz. Yasal düzenleme yapılmadan bir adım daha atmıyor. Sürecin tıkandığı noktalardan bir tanesi budur. Biz de hazırladığımız kanun teklifi ile bu tıkanıklığı açacak bu engeli aşacak bir teklifte bulunuyoruz. Diyoruz ki, gelin biz bir meclisten bir kanun geçirelim.”

‘Silahla arasına mesafe koymuş olanlarla ilgili bir kanun çıkaralım’

Hazırladıkları kanun teklifinin sadece bir kişiye, bir örgüte, bir sürece, bir döneme mahsus olmadığını dile getiren Yapıcıoğlu, şöyle devam etti:

“Hukuk kurallarının genel özelliği onların soyut olması ve benzer durumda olan herkese eşit uygulanmasıdır. Öyleyse gelin bir silahla arasına mesafe koymuş olanlarla ilgili bir kanun çıkaralım. Ama bunun uygulanması için yani o ceza indirimleri ya da cezaevindekilerin serbest bırakılması ya da silahlı eylemlere karışmamış olanların ifadelerinin alınıp cezaevine girmeden serbest bırakılmaları için gerçekten silahla araya mesafe konulduğunun silahın bırakıldığının tespiti şart olsun. Neyin şartı? O çıkardığımız kanunun uygulanmasının şartı. Şimdi bu formül aslında aradaki o güvensizlik problemini aşmak için bize göre en iyi formüldür. Bunu diğer partilerle de paylaştım. İlk incelemelerinden sonra görüştüklerimizden Bazıları bu formülün iyi bir formül olduğunu söylediler. Biz bunu bilinçli bir şekilde sadece taslak olarak gerekçelerini yazmadan diğer partilerle paylaştık ki mümkünse bütün partiler ortak bir kanun teklifi şeklinde bunu hazırlayıp meclis başkanlığına versinler. Biz bu teklifimizi meclis başkanlığına sunmuş değiliz. Ama diğer partilerle bu taslağımızı paylaştık.”

‘Kürt meselesi 100 yıl aşkın bir süredir var’

“2013-2015 sürecinde adına çözüm süreci dedikleri bir süreç vardı ve o süreç bozuldu. O süreç bozulmadan önce de biz çokça söyledik. Sesimizi yükselttik, kısık sesle söyledik, meydanlarda söyledik, televizyonlarda söyledik, kendi iş toplantılarımızda söyledik, ziyaret ettiğimiz yerlerde söyledik, karşılaştığımız yetkililere söyledik” diyen Yapıcıoğlu, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

“Yapmayın, etmeyin. Bu tuttuğunuz yol yol değil. Bu yol sizi arzu ettiğiniz hedefe götürmez. Buradan kalıcı bir barış çıkmaz. Sadece geçici bir çatışmasızlıktır. Buradan çözüm üretemezsiniz dedik. Dinletemedik. O gün farklı farklı etiketlerle bizleri etiketlediler. Ama bugün isim vermeden şöyle bir bir olayı nakledeyim ki, ne dediğim biraz daha iyi anlaşılsın. O dönemde yetkili makamda olan birisi biz bu uyarılarımızı yaptığımızda isim vererek bizim aleyhimize bazı cümleler kuruyordu. HÜDA-PAR bu meselede muhatap alınmadığı için böyle konuşuyor gibi laflar ediyor. Aradan 10 yıl geçti. Bu zat, komisyona, yani mecliste kurmuş olan komisyona önceki dönemden kalma tecrübelerini aktarmak için geldi. Kurduğu cümlelere baktım. 10 yıl önce bizim söylediklerimiz. Hani eleştirdiği cümlelerimiz var ya. Aynısını tekrar ediyor. Sunumlar bitti. Ben bu arkadaşın yanına gittim, selam verdim. Dedim ki: “Sizin kurduğunuz cümleler bana çok tanıdık geldi.” Tebessüm etti. Yemeğe davet ettim. Kabul etti, beraber yemeğe gittik. Ya o gün sen bizi böyle eleştiriyordun, şimdi tekrar ediyorsun demedim tabii. Fakat oturduk, meseleyi konuştuk. Önceki süresinde yaptığımız uyarıları hatırlattık. Başkanım haklısınız dedi. Haklıydınız dedi. O dönemde yaptığımız eleştirilerin en başlıcası şuydu. Biz diyorduk ki: “Ya bir Kürt meselesi var. Bu Kürt meselesi 100 yıl aşkın bir süredir var.”

‘Kürt meselesinin çözümü ile ilgili olmaktan çok kendi söylemlerini topluma dayatmaya çalışıyorlar’

PKK yokken de Kürt meselesinin var olduğunu aktaran Yapıcıoğlu, “Siz eğer meseleyi sadece şiddet sorununa, asayiş sorununa ya da terör sorununa her ne diyecekseniz, indirgerseniz bunu çözdükten sonra eğer siz asıl meseleyi çözmezseniz sorun bitmiş olmaz ki. İkisini birbirinden ayırın. Ama ayırmadılar. O dönem ayırmadılar. Şu anda özellikle devlet yetkililerinin yapmış olduğu açıklamalar baktığımızda bu iki şeyi birbirinden kesin çizgilerle ayırmaya niyetli olduklarını söylüyorlar. İnşallah yine karıştırmazlar. Karıştırmazlarsa meseleyi çözeriz. Bazıları da ben yine isim vermeyeyim. Takip edenler kimden bahsettiğimi bilecekler. Hem komisyonda yapmış oldukları konuşmalarda, hem kamuoyuna yapmış oldukları açıklamalarda, hem sunmuş oldukları raporlarda süreçle silahların bırakılmasıyla ya da Kürt meselesinin çözümü ile ilgili olmaktan çok kendi söylemlerini topluma dayatmaya, kendi sorunlarını toplumun bütününün gündemine getirmeye çalışıyorlar. Ama inşallah bizim raporumuz son rötuşlarını atıp kamuoyuyla paylaşıldıktan sonra herkes görecek ki HDP’nin memleketin her meselesinde ilkeli duruşunu koruyor. Ciddi emek sarf ediyor, kafa yoruyor ve uygulanabilir çözüm modellerini ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.