(TBMM) – Demokrat Parti (DP) İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, Balıkesir Sındırgı’nın genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilmesi için bir kanun teklifi verdiğini belirterek “Orada şu anda vergiler ödenememekte, çekler ödenememekte, kredi borçları ödenememektedir ve bütün bunların ötesinde de kış geliyor. Bu insanların şiddetli bakıma, barınmaya ihtiyaçları var” dedi.
DP İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, deprem gündemi ile TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Altıntaş, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu belirterek “Bu hakikati ve bu gerçeği ülkemizin muhtelif yerlerinde meydana gelen depremlerde çok kalıcı ve etkili bir şekilde yaşıyoruz ama bir türlü depremle alakalı tedbirleri deprem olmadan alamıyoruz. Bugün size bahsedeceğim deprem bölgesi Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen depremle alakalıdır” dedi.
“Sındırgı’da yapılan tespitlere göre 13 bin civarında artçı deprem meydana geldi”
Sındırgı’nın 72 tane köyü ve 32 bin nüfusu olduğunu söyleyen Altıntaş, şöyle konuştu:
“Hakikaten kültürüyle, ahlakıyla, vicdanıyla, yaşam biçimiyle, her şeyiyle çok mükemmel yaşanabilecek Türk milletinin bütün özelliklerini yansıtan müstesna bir yerdir. Bu ilçemiz il olarak Kütahya ve Manisa illerimizle komşu. Onların Demirci, Gördös, Akhisar ve Simav ilçeleriyle de daha yakın komşudur. Dolayısıyla Sındırgı’da meydana gelen deprem felaketinin Simav’da, Demirci’de ve Akhisar’da da tekrarlanabileceğine dair bilim insanlarının ortada çok açık ve net ikazları bulunmaktadır. Deprem yerine geçmiş olsun diye gittiğim esnada, ortada gördüğüm bir tane vatandaşımız hayatını kaybetmişti. 50 civarında yaralımız vardı ama görünmeyen bir gerçek vardı ki Sındırgı’da sadece bilim adamlarının yaptığı ve AFAD mensuplarının yaptığı tespitlere göre 10 Ağustos depreminde bin 200 tane ağır hasarlı bina vardı. Fakat bugüne kadar yaşanılan bütün depremlerde depremin ilk şiddeti geçtikten sonra gelen bütün artçı depremler küçüle küçüle gidip sönümlenmiş olmasına rağmen 70 gün içerisinde Sındırgı’da ikinci defa 6,1 şiddetinde yeni bir deprem ve bu arada da 5 ile 5,2 ile 4,2 arasında değişen diğer şiddetli depremler ve takriben yapılan tespitlere göre 13 bin civarında artçı deprem meydana gelmiştir. Bu çok önemli bir hadisedir. Dikkatlice bu işe bakılması gerekir ancak benim zaman zaman gidip gezdiğim bu bölgede Sındırgı’da sadece yer sarsılmıyor. Binalar yıkılmıyor. İnsanlar sarsılıyor. Duygular sarsılıyor. Hayatlar sarsılıyor. Ümitler kayboluyor. İnsanlar göç ediyor. Ticaret durmuş. Hayat durmuş. Moraller çökmüş.”
“İnsanların şiddetli bakıma, barınmaya ihtiyaçları var”
Altıntaş, depremden etkilenen yurttaşlara yardım edilmesi gerektiğine dikkat çekerek Sındırgı’nın genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilmesi için bir kanun teklifi verdiğini söyledi. Altıntaş, “Bu kanun teklifinin belki diğer arkadaşlar da böyle bir hazırlık içerisinde olabilirler. Bütün milletvekilleri, arkadaşlarımızla beraber beraber el birliğiyle bu konuda çalışacağız. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan, Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum’dan hatta Sayın Devlet Bahçeli’den Özgür Özel’den randevu isteyerek bu kanun teklifinin hayata geçirilmesi ve bu teklif sureti ile Sındırgılı’ların, yaralarının bir parça sarılabilmesine imkan sağlamak ihtiyacı şiddetle vardır çünkü orada şu anda vergiler ödenememekte, çekler ödenememekte, kredi borçları ödenememektedir ve bütün bunların ötesinde de kış geliyor. Bu insanların şiddetli bakıma, barınmaya ihtiyaçları var” dedi.
Altıntaş’tan kanun teklifi: “Bir an evvel bu iş yapılmalı ve bu insanlara moral verilmeli, hayat normale döndürülmeli”
TBMM Başkanlığı’na konuya ilişkin kanun teklifini sunduğunu belirten Altıntaş, “Biraz evvel gelirken duyduğum kadarıyla Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlar da bir kanun teklifi hazırlıyorlarmış. Özgür Özel Bey ile beraber bir toplantı yapmışlar Sayın Genel Başkan’la. İkisi birleşebilir, sorun değil. Ben hangisi olursa olsun onun arkasındayım. Bir an evvel bu iş yapılmalı ve bu insanlara moral verilmeli, hayat normale döndürülmeli. Aksi takdirde daha ne kadar sallanacağı belli değil. Bir de lafımın arasında söylemediğim bir şey var. Her felaketin sonunda ilmi açıklamaların dışında şehir efsanesi gibi bir sürü doğru veya yanlış bilgi de vatandaşın zihnine akıtılmaktadır” diye konuştu.

