Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hakkında soruşturma başlatılan avukat Kerim Bütün ifade verdi: “Bir hukukçu olarak neyin suç olup olmadığını, beni CİMER’e ihbar eden muhbirden daha iyi biliyorum”

19 Mart sürecinde gözaltına alınan ve tutuklanan öğrencilerin avukatlığını üstlenen Kerim Bütün, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek hakkında başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi. ANKA Haber Ajansı’nın ulaştığı ifadede Bütün, paylaşımlarının ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirterek, “Bir hukukçu olarak neyin suç olup olmadığını, beni CİMER’e ihbar eden muhbirden daha iyi biliyorum” dedi.

19 Mart sürecinde gözaltına alınan ve tutuklanan öğrencilerin avukatlığını üstlenen

HABER: Mehmet OFLAZ

(ANKARA) – 19 Mart sürecinde gözaltına alınan ve tutuklanan öğrencilerin avukatlığını üstlenen Kerim Bütün, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek hakkında başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi. ANKA Haber Ajansı’nın ulaştığı ifadede Bütün, paylaşımlarının ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirterek, “Bir hukukçu olarak neyin suç olup olmadığını, beni CİMER’e ihbar eden muhbirden daha iyi biliyorum” dedi.

Bir vatandaş, avukat Kerim Bütün’ün sosyal medya paylaşımlarını CİMER üzerinden şikayet etti. Bu şikayet üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından avukat Kerim Bütün hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Bütün, Bahçelievler Şehit Vehbi Erdoğan Polis Merkezi Amirliği’nde ifade verdi.

ANKA Haber Ajansı, avukat Kerim Bütün’ün karakolda verdiği ifadeye ulaştı. İfade sırasında Bütün’e, sosyal medya hesaplarından yaptığı “Zenginleri öldüreceğiz”, “Sizinle hesaplaşacağız”, “Bizim de günümüz gelecek”, “Bu memleket sizin değil, kurtaracağız”, “Bağımlı yargıçlara geçit yok” ve “Diploması sahte, sarayı kaçak” şeklindeki paylaşımlar soruldu.

Bütün, “Zenginleri öldüreceğiz” ifadesinin yer aldığı duvar yazısı ya da görselin kendisi tarafından hazırlanmadığını ve kendisine ait olmadığını belirtti. Söz konusu ifadenin, uzun süredir sosyal medyada binlerce kullanıcı tarafından ekonomik adaletsizliklere dikkat çekmek amacıyla paylaşılan, eleştirel ve yer yer mizahi bir söylem olduğunu vurguladı. Bu ifadeyle anlatılmak istenenin, ekonomik zorluklar içindeki halkın gelir eşitsizliğine duyduğu tepki olduğunu belirten Bütün, bunun bir metafor olduğunu ifade etti.

Kendi paylaşımının yalnızca “Bizim de günümüz gelecek” cümlesinden ibaret olduğunu söyleyen Bütün, bu sözle yoksulların da bir gün adaletli ve refah içinde bir yaşam süreceğine dair inancını dile getirdiğini belirtti. Bütün, paylaşımın bağlamını da şu sözlerle açıkladı:

“Nitekim bahsi geçen paylaşım Çalık Holdingd’en alacağını alamayan işçi Erol Eğrek’in Çalık Holding korumaları tarafından dövülerek katledilmesi üzerine yapılmıştır. Asıl yapılması gereken alacağını istediği için öldürülen Erol Eğrek’in katillerinden hukuk önünde gerçek bir hesap sormaktır. Buna tepki verenlerin peşine düşmek değildir. Ayrıca bir hukukçu olarak neyin suç olup olmadığını beni CİMER’e ihbar eden muhbirden daha iyi biliyorum.”

“Hukukun uygulanması dışında herhangi bir talebim yoktur”

“Sizinle hesaplaşacağız” paylaşımıyla kastettiğinin, adil ve bağımsız mahkemelerin kurulması sonrasında hukuk önünde gerçekleşecek bir hesaplaşma olduğunu belirten avukat Kerim Bütün, bu ifadenin bizzat kendisinin de muhatap olduğu şikayet edilme, ifade verme ve yargılanma süreçlerine dair bir değerlendirme olduğunu söyledi.

“Bağımlı yargıçlara geçit yok” paylaşımıyla ilgili olarak ise, kamuoyunda yargıya duyulan güvenin ciddi biçimde sarsıldığını ifade eden Bütün, geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir ankette yargıya güvenin yüzde 20’lere kadar gerilediğine ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na duyulan güvenin bile gerisine düştüğüne dikkat çekti. Bütün, bu bağlamda yaptığı paylaşımın, anayasal bir zorunluluk olan hakim teminatına ve yargının bağımsızlığına dikkat çekmek amacı taşıdığını belirterek, “Hakim ve savcıların hiçbir baskı olmadan mesleklerini yapabilmesi onlar kadar benim de isteğimdir. Benim yaptığım anayasal bir zorunluluğu vurgulamaktır” dedi.

“Bu memleket sizin değil” ifadesine dair de konuşan Bütün, bu sözlerle kastının, bu ülkenin gerçek sahibi olan halk ve bu memleket için üreten insanlar olduğunu belirtti ve “Kastedilen budur, fazlası değildir” dedi. “Diploması sahte, sarayı kaçak” paylaşımına ilişkin olarak ise bu ifadelerde doğrudan bir öznenin dahi bulunmadığını belirten Bütün, yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini ve pişmanlık duymadığını vurguladı. Bütün, sözlerini, “Hukukun uygulanması dışında herhangi bir talebim yoktur” diyerek sonlandırdı.

“12 Eylül döneminin ihbar kültürü…”

Müvekkilinin ceza hukukunu iyi bilen, sosyal medyada neyi nasıl paylaşacağını bilen, zeki ve esprili bir kişilik olduğunu belirten avukat Pınar Akbina Karaman, soruşturma sürecine ilişkin ciddi usul hataları olduğunu ifade etti. Müvekkilinin avukat kimliğinin açıkça bilindiğini ve adres-iletişim bilgilerinin kolaylıkla ulaşılabilir olduğunu vurgulayan Karaman, ifadenin doğrudan savcılık tarafından alınması gerektiğini, buna rağmen emniyete çağrılmasının usule aykırı olduğunu söyledi. Yetkili savcılığın müvekkilinin ikametinin bulunduğu Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı olması gerektiğini kaydeden Karaman, soruşturmanın yalnızca kimliği belirsiz bir kişinin CİMER’e yaptığı ihbara dayandığını ve bunun 12 Eylül döneminin ihbar kültürünü andırdığını belirtti.

Soruşturma dosyasında yalnızca soyut ifadeler içeren bir CİMER başvurusunun bulunduğunu ve müvekkilinin hangi suç maddesi kapsamında soruşturulduğunun belirsiz olduğunu dile getiren Karaman, “Kullanılan ifadeler olsa olsa Anayasa’nın 26. maddesi ile AİHS’in 10. maddesi kapsamında düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmelidir” dedi. Karaman, CİMER’e başvuran kişinin kimliğinin tespit edilerek dosyaya eklenmesini ve bu yöndeki taleplerini şikayet hakları çerçevesinde yinelediklerini belirtti.

“Avukatın sesi kesilirse, yurttaşların da nefesi kesilir”

Kerim Bütün’ün avukatı İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Epözdemir de müvekkilinin sosyal medya paylaşımlarının Anayasa’nın 25. ve 26. maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesi kapsamında ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Avukatlık Kanunu’nun 58. ve devamı maddeleri uyarınca müvekkilinin ifadesinin savcılık makamı tarafından alınması gerektiğine de dikkat çeken Epözdemir, “Yurttaşın nefes kaynağı, savunma makamını temsil eden avukattır. Avukatın sesi kesilirse, yurttaşların da nefesi kesilir. Savunma makamını temsilen biz avukatlar, yurttaşların nefesinin kesilmesine, yani avukatların sesinin kesilmesine asla müsaade etmeyeceğiz” dedi.