Nöbetçi Eczaneler
(ANKARA) – Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Avrupa Birliği’nin, Türkiye’nin Avrupa Güvenlik Eylemi (SAFE) adlı savunma tedarik programına katılımına yönelik itirazlarını resmen kabul ettiğini açıkladı.
Hristodulidis dün Brüksel’de düzenlenen Avrupa Konseyi toplantısına katılmadan önce yaptığı açıklamada, “(Avrupa Birliği’ne) Üye olmayan devletlerin Avrupa İçin Güvenlik Hareketi (SAFE-Security Action for Europe) finansal aracına katılımına ilişkin tutumumuzun kabul edilmesinden memnuniyet duyuyorum” dedi.
Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı ayrıca, “Üye devletlerin topraklarını işgal eden ya da güvenliğini tehdit eden hiçbir üçüncü ülke, hiçbir koşulda AB’nin savunma ve güvenlik alanındaki finansal araçlarına katılamaz veya bunlardan yararlanamaz” ifadelerini kullandı.
Yunanistan’dan veto tehdidi
Yunanistan hükümeti de Türkiye’nin katılımını veto etme niyetini açıklamıştı. Yunan yetkililer Ankara’nın 1995 yılında Ege Denizi’ndeki karasuları konusunda aldığı kararı geri çekmemesi hâlinde vetonun uygulanacağını belirtti.
Söz konusu 1995 tarihli karar, Yunanistan’ın Ege’de karasularını 12 deniz milinin ötesine genişletmesi halinde bunun bir “casus belli” (savaş nedeni) sayılacağını ilan etmişti. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lana Zochiou, “Casus belli yürürlükte olduğu sürece, Yunanistan Türkiye’nin SAFE programına katılımını kabul etmeyecektir. Bu kararın kaldırılması, görüşmelerin başlayabilmesi için ön koşuldur” dedi.
Türkiye, SAFE programına katılmak için geçen ay resmî başvuru yapmıştı. Katılımcı ülkelerin silahlanma planlarını 30 Kasım’a kadar AB’ye sunmaları gerekiyor ve harcamaların beş yıl içinde yapılması bekleniyor. Avrupa Komisyonu’nun bu yıl başında açıkladığı 150 milyar euroluk bütçeden, Güney Kıbrıs’ın da aralarında bulunduğu 19 AB üyesi ülke yararlanacak.
SAFE programına tüm AB üye devletleri, Avrupa Ekonomik Alanı ülkeleri olan İzlanda, Lihtenştayn, Norveç ve İsviçre, ayrıca Ukrayna katılabiliyor.
Program AB ile savunma iş birliği anlaşması bulunan Arnavutluk, Japonya, Moldova, Kuzey Makedonya, Güney Kore ve Birleşik Krallık’a da açık. Türkiye’nin Birleşik Krallık modeline benzer bir çerçeveyle programa katılabilmesi için tüm AB üye devletlerinin oy birliğiyle onayı gerekiyor.