Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gülcan Kış: “Sendikal örgütlenme hakkı kağıt üzerinde değil, fabrikada, tarlada, belediye şantiyesinde kullanılabildiğinde anlam kazanır”

CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın soru önergesine verdiği yanıtta Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) raporuna, endeks verilerine ve sendikal baskılara ilişkin herhangi bir değerlendirmede bulunmadığını söyledi. Kış, “ITUC raporunu yok saymak, gerçeği değiştirmiyor. Türkiye, emeğin değil, baskının ülkesine dönüşüyor. Sendikal örgütlenme hakkı kağıt üzerinde değil, fabrikada, tarlada, belediye şantiyesinde kullanılabildiğinde anlam kazanır. Bu ülkenin işçisi, hakkını alana kadar mücadele etmeye devam edecek” dedi.

CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı

(ANKARA) – CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın soru önergesine verdiği yanıtta Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) raporuna, endeks verilerine ve sendikal baskılara ilişkin herhangi bir değerlendirmede bulunmadığını söyledi. Kış, “ITUC raporunu yok saymak, gerçeği değiştirmiyor. Türkiye, emeğin değil, baskının ülkesine dönüşüyor. Sendikal örgütlenme hakkı kağıt üzerinde değil, fabrikada, tarlada, belediye şantiyesinde kullanılabildiğinde anlam kazanır. Bu ülkenin işçisi, hakkını alana kadar mücadele etmeye devam edecek” dedi.

Gülcan Kış, Türkiye’nin Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) 2025 Küresel Haklar Endeksi’nde işçi hakları açısından “en kötü 10 ülke” arasında yer almasını gündeme taşıyarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a “Türkiye’nin bu listede yer almasını nasıl değerlendiriyorsunuz, sendikal hakları korumak için hangi adımları attınız?” sorularını yöneltmişti.

Bakan Işıkhan, Kış’ın soru önergesine verdiği yanıtta, ITUC raporuna, endeks verilerine veya sendikal baskılara ilişkin herhangi bir değerlendirmede bulunmadı.

Işıkhan, yanıtında sendikal örgütlenme hakkının Anayasal güvence altında olduğunu belirterek, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun sendika özgürlüğünü koruduğunu vurguladı. Ayrıca 2023’te toplanan Üçlü Danışma Kurulu ile 2024’te düzenlenen 13. Çalışma Meclisi toplantılarında sendikal örgütlenme sorunlarının ele alındığını söyledi.

“İşverenlerin sendikal ayrımcılık yapması yasaktır”

Bakan, işverenlerin sendikal nedenle ayrımcılık yapmasının yasaklandığını ve bu tür ihlallere idari veya cezai yaptırımlar öngörüldüğünü ifade etti. İş teftişlerinin de yıl içinde programlı ve program dışı olarak sürdürüldüğünü belirten Işıkhan şunları kaydetti:

“Bununla birlikte, Bakanlığımızca yıl içinde yürütülen iş teftişi faaliyetleri, geçmiş yıllara ait istatistiki veriler, ulusal politikalar ve ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak, çalışma hayatının riskleri ve öncelikleri ile Bakanlığımızın kaynakları dikkate alınarak programlı teftişler ve program dışı teftişler şeklinde yürütülmektedir. Programlı teftişler, çalışma hayatındaki sorunların değerlendirilmesi ve önceliklendirilmesi sonucu belirlenen alanlarda veya sektörlerde yahut özel bir risk grubu hedeflenerek belirlenen işyerlerinde çalışma hayatı ile ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanmasının denetlenmesi amacıyla gerçekleştirilen teftişlerdir. İncelemelerden oluşan program dışı teftişler ise programlı teftişler dışında kalan ihbar, şikayet vb. talepler üzerine veya Bakanlığa intikal eden evraklardan teftiş hizmetiyle bağdaşır nitelikte olanların teftiş programına alınması sonucu gerçekleştirilmektedir.”

“Bakan Işıkhan’ın cevabı Türkiye’nin neden o kara listeye girdiğini açıklıyor”

Işıkhan’ın yanıtını eleştiren Gülcan Kış, “Sayın Bakan, Anayasa maddelerini sıralamakla görevini yerine getirdiğini sanıyor. Oysa gerçek ortada: İşçiler sendikalaştığı için işten atılıyor, grevler erteleniyor, sendikal ayrımcılık cezasız kalıyor. Türkiye, ITUC listesinde Somali, Bangladeş ve Belarus’la aynı kategoriye düşmüş durumda ama Bakan hala madde okuyor” dedi.

Kış, bakanlığın verdiği cevabı “bir bürokratın düz metni” olarak nitelendirerek, “Türkiye’de işçi sendikasına üye olduğu için işten çıkarılıyor, işveren ceza almıyor. Ama Bakanlık hala ‘toplantı yaptık, gündeme aldık’ cümleleriyle oyalanıyor. Bu cevap, Türkiye’nin neden o kara listeye girdiğini zaten tek başına açıklıyor” ifadesini kullandı.

Kış, sendikal hakların toplantılarda “ele alındığını” söyleyen Bakan Işıkhan’ın somut bir sonuç veya veri paylaşmadığını belirterek eleştirdi. Kış, bu durumu “Raporlar masada, ama sendikalar hala kapıda bekliyor” sözleriyle değerlendirdi.

“ITUC raporunu yok saymak, gerçeği değiştirmiyor. Türkiye, emeğin değil, baskının ülkesine dönüşüyor” diyerek iktidara çağrıda bulunan Kış, “Sendikal örgütlenme hakkı kağıt üzerinde değil, fabrikada, tarlada, belediye şantiyesinde kullanılabildiğinde anlam kazanır. Bu ülkenin işçisi, hakkını alana kadar mücadele etmeye devam edecek” dedi.