Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gökçe Gökçen, Silivri’de İmamoğlu’nu ziyaret etti: “Gerçekliğin ortaya çıkarılmasına karşı bir savaş görüyoruz”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, İBB soruşturması nedeniyle cezaevinde bulunan tutukluları ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, “Gerçekliğin ortaya çıkarılmasına karşı bir savaş görüyoruz biz burada. Herkes yargılansın ama tutuksuz yargılama esas olmalıdır, TRT’de bu yargılamalar canlı yayınlanmalıdır çünkü biz kendimize, yol arkadaşlarımıza güveniyoruz. İddiaları biliyoruz, bu iddialara karşı arkadaşlarımızın cevapları hazır, gerçeklik ortaya çıksın. Bu yüzden hepimizin vergileriyle yayın yapan TRT’de yalanlar söylenmesin, dezenformasyon yapılmasın. Gerçeklik neyse o ortaya çıksın” ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, İBB soruşturması nedeniyle cezaevinde

(İSTANBUL) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, İBB soruşturması nedeniyle cezaevinde bulunan tutukluları ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, “Gerçekliğin ortaya çıkarılmasına karşı bir savaş görüyoruz biz burada. Herkes yargılansın ama tutuksuz yargılama esas olmalıdır, TRT’de bu yargılamalar canlı yayınlanmalıdır çünkü biz kendimize, yol arkadaşlarımıza güveniyoruz. İddiaları biliyoruz, bu iddialara karşı arkadaşlarımızın cevapları hazır, gerçeklik ortaya çıksın. Bu yüzden hepimizin vergileriyle yayın yapan TRT’de yalanlar söylenmesin, dezenformasyon yapılmasın. Gerçeklik neyse o ortaya çıksın” ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Silivri Cezaevi’nde yaptığı ziyaretlerin ardından cezaevi önünde açıklama yaptı. Gökçen, şunları kaydetti:

“Silivri Cezaevi’nde Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret ettim. PM üyemiz Baki Aydöner’i, Kadriye Kasapoğlu’nu, Seyhan Belediye Başkanımız Oya Tekin’i ziyaret ettim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi dosyası başta olmak üzere siyasi davalardan tutuklu bulunan yol arkadaşlarımızın aileleri, duygularını, düşüncelerini sabah 11.00’de buradan paylaştılar. Bütün bu sürece dair hukuk ve adalet çağrısı yaptılar. Demokrasiye saygı duyulması çağrısı yaptılar. Tutuksuz yargılama ile yargılamaların canlı yayında yayınlanması ve bütün vatandaşlarımızın tarafından takip edilebilmesi çağrısı yaptılar. Ardından cezaevine girdik.

“Son derece moralli”

Sayın İmamoğlu, son derece moralli, her gittiğimizde kendisinden moral buluyoruz. Oraya moral vermeye girmek istiyoruz ama kendisi bize moral veriyor. Kendisinin selamlarını söylemek istiyorum. Vefat eden Şehzadeler Belediye Başkanımız Gülşah Durbay hakkında kendisiyle konuştuk. Kendisi son günlerinde Gülşah Başkanımıza da bir mesaj göndermişti. Başsağlığı dileklerini ailesine iletti. Kurultay sonrasında partimizin ve ülkemizin karşı karşıya bulunduğu dönem hakkında karşılıklı değerlendirmelerde bulunduk.

Baki Aydöner’i tebrik ettim çünkü kendisi Parti Meclisi üyeliğine tekrar seçildi son Kurultayımızda. Bu Kurultayda üç günlük önemli bir çalışma gerçekleştirdik. İlk gününde parti programı üzerine çalıştık, ikinci gününde genel başkanımızı rekor bir oyla tekrar seçtik. Üçüncü gününde ise PM ve YDK üyeliklerimiz belli oldu. Baki Aydöner, seçilmiş tutuklu tek PM üyemiz. Örgütümüz sağ olsun Baki Başkan’a çok sahip çıktılar ve kendisini tekrar PM üyeliğine layık gördüler. Gençlik Kollarından başlayan bir hikaye, her ne kadar iddianamelerde bambaşka yansıtılmaya çalışılsa da gizli tanık ifadeleriyle sözüne güvenilmez tanık ifadeleriyle başka türlü yansıtılmaya çalışılsa da Gençlik Kollarından gelen bir siyaset hikayesidir. CHP’de değişim için çalışmanın hikayesidir.

“Absürt sorulara cevap vermek zorunda bırakılmıştı”

Kadriye Kasapoğlu’nu ziyaret ettim. Ekrem Başkanımızın özel kalem müdürü olarak çalışmaktaydı. İlk önce gözaltına alınmıştı, serbest bırakılmıştı. Kendisine sorulan bazı sorular şu şekildeydi. Kendisi ikinci el bir araba satın almıştı. Bu satın alma tarihinden çok daha önce bu arabanın önceki sahibiyle arabanın yurtdışına çıkışı sorulmuştu. Bu kadar absürt sorulara cevap vermek zorunda bırakılmıştı Kadriye Hanım. Her zamanki güleryüzüyle bu kez uzun bir süredir tutuklu olarak hukuk mücadelesini sürdürüyor. Kendisi, özel kalem müdürü olduğu için toplantı düzenlemek, telefon açmak, telefon bağlamak kendisinin meslek tanımı. İddianamede Kadriye Hanım bunlarla suçlanıyor. Kadriye Hanım ile ilgili başka elle tutulur bir suçlama bile yok. Kendisi aylardır burada tutuklu, çocuğundan ayrı bir şekilde burada özgürlüğüne kavuşmayı bekliyor, adalet bekliyor. Kendisi yalnız değil.

“Belediyeye 150 milyon TL tasarruf sağladı”

Seyhan Belediye Başkanımız Oya Tekin ile uzun uzun sohbet ettik. Bu dosya absürtlüklerle dolu, hayatın olağan akışına aykırı birtakım suçlamalar var. Kendisi kadın emeğiyle ilgili yaptığı bir projenin altyapısından dolayı tutuluyor. Kendisi hakkında 19 Temmuz 2024 tarihli bir iddia var. Bu tarihte bir talimat verdiği iddia ediliyor. Her nasılsa önceden zaten temizlik işlerine, park işlerine yönelik yapılması zaten öngörülmüş, belediyenin yaptığı rutin ödemelerle ilgili herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen, 19 Temmuz’da Oya Tekin’in talimat verdiği iddia ediliyor. Ortada bir rüşvet varsa, o ilgili şirketlerin ihaleye girmesi, ihaleyi kazanması ve işi alması ve dolayısıyla ödeme alması gerekiyor. Ancak Oya Tekin’in Aziz İhsan Aktaş ile görüştüğüne dair herhangi bir iddia bile zaten söz konusu değil. Aziz İhsan Aktaş ile ilgili şirketlerin hiçbiri bu ihaleye katılmıyorlar. Bu ihaleyi bambaşka şirketler kazanıyor. Birtakım temizlik işlerini de Oya Tekin daha öncesinde hesap yapıyor ve diyor ki ‘Eğer belediyenin kendi kaynaklarını kullanırsak, dışarıdan bir şirketle anlaşmazsak ve kendi kaynaklarımızla kadın istihdamını desteklersek o zaman belediyenin birtakım harcamaları konusunda tasarruf elde etmiş oluruz.’ Böylece kadınlarla ilgili bir istihdam projesi de gerçekleştiriyor. Kısıtlı bir süre içerisinde 150 milyon TL’lik bir tasarruf sağlamış oluyor belediyesine. Oya Tekin tam olarak ihale verilmediği için bir kumpasa maruz kaldığı için cezaevinde bugün. Bir an önce onun da tutuksuz yargılanmasını bekliyoruz.

“Ailelerin itibarına bu kadar büyük yalanlarla saldırılırken kimseye soruşturma açılmadı”

Özetle Ekrem İmamoğlu hakkında isnat edilen suç ne? Cumhurbaşkanı adayı olmak, seçimleri kazanacak olmak. Baki Aydöner ile ilgili suç ne? CHP’de değişim için çalışmak. Kadriye Kasapoğlu ile ilgili suç ne? İmamoğlu’nun özel kalem müdürü olmak. Oya Tekin ile ilgili suçlama ne? Aziz İhsan Aktaş’ın şirketlerine ihale vermemek.

160 milyar diye yeni bir şey çıkardılar. 160 milyarın söz konusu olduğu konu ile ilgili bu Valilik onaylı bir proje olduğu ortaya çıktı. KİPTAŞ’tan ev dağıttılar denildi, iddianamede yer verilmedi. Bavullarda paralar var dendi, o bavullarda jammer çıktı. TRT’nin stok görüntü kullandığı ortaya çıktı. Bir kasada para değil tam tersine koruma müdürünün silahı ve bunun mermisi ortaya çıktı.

Gizli tanıkların birbiriyle yer değiştirdiği, ifadelerin birinden diğerine kopyalandığı, aslında bu ifadelerin gerçekçi olmadığı ortaya çıkmış oldu. ‘CHP’ye kapatma talebi yok’ dediler. Ortaya çıktı ki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na CHP’nin kapatılmasıyla ilgili bir talep içeren bildirimde bulunulmuş. Bütün bunlara baktığımızda bunun gibi ve daha birçok yalanlar söylendi. Gazetecilere, öğrencilere, gençlere, kadınlara herkese karşı davalar açıldı. Ne için, dezenformasyonla mücadele için sözde. Ama bütün bu insanların, burada bu sabah açıklama yapan ailelerin itibarına bu kadar büyük yalanlarla saldırılırken hiç kimseye soruşturma açılmadı. Kimseden hesap sorulmadı, soruşturmanın ve davanın içeriğine dair apaçık yalanlar söylenirken hiç de birileri utanmadı maalesef.

“Tutuksuz yargılama esas olmalıdır”

Fatih Altaylı’ya cumhurbaşkanına fiili saldırı ile suçlarken ve ceza verirken, siyasetçileri bu şekilde yargılarken, ünlüleri bu şekilde itibarlarına saldırarak, gözaltına alıp, onların lekelenmeme hakkını ihlal edecek şekilde bir muameleye tabi tutulurken, MESEM’de ölen çocukların durumunu gündeme getiren gençleri tutuklarken, aslında bu gözaltılar, tutuklamalar, insanların itibarına saldırmalarının hepsi aslında hakikatin kendisiyle bir savaş. Gerçekliğin ortaya çıkarılmasına karşı bir savaş görüyoruz biz burada. Herkes yargılansın ama tutuksuz yargılama esas olmalıdır. Çünkü kaçma şüphesine dair hiçbir kanıtınız yok, bunu gerekçelendiremediniz. Artık deliller toplandı, delil karartma söz konusu olamaz. Tutuksuz yargılama esas olmalıdır. TRT’de bu yargılamalar canlı yayınlanmalıdır çünkü biz kendimize, yol arkadaşlarımıza güveniyoruz. İddiaları biliyoruz, bu iddialara karşı arkadaşlarımızın cevapları hazır, gerçeklik ortaya çıksın. Bu yüzden hepimizin vergileriyle yayın yapan TRT’de yalanlar söylenmesin, dezenformasyon yapılmasın. Gerçeklik neyse o ortaya çıksın, bu yargılamalar canlı yayınlansın diyoruz.”