Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gazeteci Asuman Aranca’ya, Sinan Ateş cinayetiyle ilgili bir haberi gerekçe gösterilerek 10 ay ceza verildi… Avukat Tekşen: Gazeteciliğin nasıl yapılacağını savcılar değil gazeteciler belirler

Gazeteci Asuman Aranca’nın “Sinan Ateş cinayeti dosyasındaki bilirkişi raporuna T24 ulaştı: Ateş’in adresini Ülkü Ocakları Başkanı istemiş” başlıklı haberi nedeniyle “soruşturmanın gizliliğini ihlal” suçlamasıyla yargılandığı dava görüldü. Duruşmada Aranca’nın avukatı Mustafa Gökhan Tekşen, “İddianamede, haberin ‘veriliş tarzı’na ilişkin ifadeler yer almaktadır. Ancak gazeteciliğin nasıl yapılacağı konusu yalnızca gazetecilik faaliyetinin kendisini ilgilendirir. Hiçbir makamın -savcılık dâhil- gazeteciliğin nasıl yapılacağını belirleme ya da yönlendirme hakkı yoktur. Bu durum, Anayasa’da güvence altına alınan basın özgürlüğünün de doğal bir sonucudur” şeklinde savunma yaptı. Duruşmada kararını açıklayan hakim Aranca’ya 10 ay hapis cezası verdi ancak hükmün açıklanmasını da geri bıraktı.

Gazeteci Asuman Aranca'nın “Sinan Ateş cinayeti dosyasındaki bilirkişi raporuna T24

Haber: Zuhal ÇİLOĞLAN

(İSTANBUL) Gazeteci Asuman Aranca’nın “Sinan Ateş cinayeti dosyasındaki bilirkişi raporuna T24 ulaştı: Ateş’in adresini Ülkü Ocakları Başkanı istemiş” başlıklı haberi nedeniyle “soruşturmanın gizliliğini ihlal” suçlamasıyla yargılandığı dava görüldü. Duruşmada Aranca’nın avukatı Mustafa Gökhan Tekşen, “İddianamede, haberin ‘veriliş tarzı’na ilişkin ifadeler yer almaktadır. Ancak gazeteciliğin nasıl yapılacağı konusu yalnızca gazetecilik faaliyetinin kendisini ilgilendirir. Hiçbir makamın -savcılık dâhil- gazeteciliğin nasıl yapılacağını belirleme ya da yönlendirme hakkı yoktur. Bu durum, Anayasa’da güvence altına alınan basın özgürlüğünün de doğal bir sonucudur” şeklinde savunma yaptı. Duruşmada kararını açıklayan hakim Aranca’ya 10 ay hapis cezası verdi ancak hükmün açıklanmasını da geri bıraktı.

Gazeteci Asuman Aranca’ya, “Sinan Ateş cinayeti dosyasındaki bilirkişi raporuna T24 ulaştı: Ateş’in adresini Ülkü Ocakları Başkanı istemiş” başlıklı haberi nedeniyle “soruşturmanın gizliliğini ihlal” suçlamasıyla dava açılmıştı. Söz konusu davanın karar duruşması bugün İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Asuman Aranca ve avukatı Mustafa Gökhan Tekşen, duruşmaya Ankara’dan SEGBİS ile bağlandı. Savcı, ilk duruşmada verdiği esas hakkındaki mütalaasında, ‘haberin yapılış tarzıyla kamu yararı içermediğini, bilirkişi raporunun içeriğinin açıklanmasıyla basın özgürlüğü ve haber verme sınırlarının aşıldığını’ iddia ederek Aranca’nın cezalandırılmasını talep etmişti. Bugün ise saat 11:55’te başlayan duruşmada, Aranca ve avukatının esas hakkında mütalaaya karşı savunmaları alındı.

Mütalaaya karşı savunmasını yapan Aranca, şunları söyledi:

“Savcılık, iddianamede konunun haber değeri taşıdığını açıkça kabul etmiştir. Ancak savcılığın haberi yeterince dikkatli okumadığı anlaşılmaktadır. Söz konusu raporun tamamının yayımlanması zaten mümkün değildir; çünkü bu rapor yaklaşık 900 sayfadan oluşmaktadır. Bu nedenle tamamını haberde paylaşmam teknik olarak imkânsızdır.

“Haberde kamu yararı bulunmadığı doğru değildir”

Mütalaada, bu hususun dışında başka bir suçlamaya da yer verilmiştir. Ancak dosyada kamu yararı bulunmadığı yönündeki değerlendirme gerçeği yansıtmamaktadır. Söz konusu konu, bugün Behzat Ç. adlı dizide dahi iki bölüm boyunca işlenmiştir. Üstelik bu haber, üç ayrı ödüle layık görülmüştür. Dolayısıyla hem gazetecilik açısından hem de kamu yararı yönünden tüm kriterleri karşılamaktadır.

“Haberde kimsenin masumiyet karinesini ihlal eden bir ifade bulunmamaktadır”

Haberde yer alan rapor, zaten dosyanın taraflarına verilmiş bir belgedir. Bu nedenle benim ‘gizliliği ihlal’ etmem teknik olarak mümkün değildir. Yani isnat edilen suçun benim açımdan işlenmesi fiilen imkânsızdır. Ayrıca haberde adı geçen kişilerin neredeyse tamamı mahkûm olmuştur. Dolayısıyla haberde kimsenin masumiyet karinesini ihlal eden bir ifade bulunmamaktadır. Tüm bu nedenlerle, suçun yasal unsurları oluşmadığından beraatimi talep ediyorum.”

“Gazetecilik, gazetecilere bırakılması gereken bir alandır”

Aranca’nın avukatı Tekşen ise savunmasında şunları kaydetti:

“İddianamede, haberin ‘veriliş tarzı’na ilişkin ifadeler yer almaktadır. Ancak gazeteciliğin nasıl yapılacağı konusu yalnızca gazetecilik faaliyetinin kendisini ilgilendirir. Hiçbir makamın -savcılık dâhil- gazeteciliğin nasıl yapılacağını belirleme ya da yönlendirme hakkı yoktur. Bu durum, Anayasa’da güvence altına alınan basın özgürlüğünün de doğal bir sonucudur.

Nitekim iddianamenin kendisinde bile haberin ‘haber değeri taşıdığı’ kabul edilmiştir. Söz konusu dosya, hâlâ kamuoyunda yankı uyandıran bir cinayet dosyasıdır. Bu haberin, savcılık makamı tarafından nasıl değerlendirildiğini bilemem; ancak gazetecilik açısından bu haber takdir görmüş, ödüller almıştır.

Gazetecilik, gazetecilere bırakılması gereken bir alandır. Sayın savcılığın bunu gözetmesi gerekirdi. Haber, ‘haber verme sınırlarını’ aşmamaktadır ve kamu yararı çerçevesinde yapılmıştır. Bu nedenle, isnat edilen suçun hiçbir yönüyle unsurları oluşmamıştır. Beraatimi talep ediyorum.”

Karar için verilen aranın ardından hakim, Aranca’nın üzerine atılı suçtan 10 ay hapis cezası almasına hükmetti. Hakim, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.