Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gamze Taşcıer: En düşük GSS priminin bin 560 lirayı aşması, özellikle işsizler ve güvencesiz haneler için geçim mücadelesini daha da zorlaştıracak

CHP Genel Başkan Yardımcısı  Gamze Taşcıer, “1 Aralık itibarıyla en düşük GSS priminin bin 560 lirayı aşması, özellikle işsizler ve güvencesiz haneler için geçim mücadelesini daha da zorlaştıracaktır. Yeni yılda yapılacak asgari ücret düzenlemesiyle birlikte prim artışı iki ay içinde yüzde 150’yi bulacaktır. Bu adım, bütçe dengesinin toplumun en kırılgan kesimleri üzerinden sağlanmaya çalışıldığını göstermektedir” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı  Gamze Taşcıer, "1 Aralık itibarıyla en

(ANKARA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, “1 Aralık itibarıyla en düşük Genehl Sağlık Sifortası (GSS) priminin bin 560 lirayı aşması, özellikle işsizler ve güvencesiz haneler için geçim mücadelesini daha da zorlaştıracaktır. Yeni yılda yapılacak asgari ücret düzenlemesiyle birlikte prim artışı iki ay içinde yüzde 150’yi bulacaktır. Bu adım, bütçe dengesinin toplumun en kırılgan kesimleri üzerinden sağlanmaya çalışıldığını göstermektedir” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, GSS primlerinde yapılan artışa ilişkin açıklama yaptı. Taşcıer, 2008 yılında hayata geçirilen GSS’nin amacının toplumsal risklerin paylaşılması ve herkesin temel sağlık hizmetine erişiminin güvence altına alınması olduğunu hatırlatarak, “Bugün gelinen noktada sistem, sağlık güvencesi sunan bir yapı olmaktan uzaklaşarak işsizleri ve düşük gelirli yurttaşları prim borçlarıyla karşı karşıya bırakan bir finansal baskı aracına dönüşmüştür” dedi.

Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla GSS prim oranlarının yüzde 3’ten yüzde 6’ya çıkarılmasının dar gelirli yurttaşlar açısından ağır bir mali yük yaratacağını belirten Taşcıer, “1 Aralık itibarıyla en düşük GSS priminin bin 560 lirayı aşması, özellikle işsizler ve güvencesiz haneler için geçim mücadelesini daha da zorlaştıracaktır. Yeni yılda yapılacak asgari ücret düzenlemesiyle birlikte prim artışı iki ay içinde yüzde 150’yi bulacaktır” diye konuştu.

“Türkiye’de 8 milyondan fazla yurttaşımızın GSS primleri devlet tarafından karşılanmakta”

Taşcıer, prim artışının iktidarın açıkladığı hedef enflasyonla uyumlu olmadığını vurgulayarak, “Bu adım, bütçe dengesinin toplumun en kırılgan kesimleri üzerinden sağlanmaya çalışıldığını göstermektedir. Türkiye’de 8 milyondan fazla yurttaşımızın GSS primleri devlet tarafından karşılanmaktadır. Bu veri, sistemin vatandaşın sağlık hakkını güçlendirmek yerine borç biriktiren bir yapıya dönüştüğünün en somut göstergesidir” ifadelerini kullandı.

İşsizlerin ve tek geliri asgari ücret olan hanelerde gençlerin, sağlık hizmeti almamalarına rağmen prim borçlarıyla karşı karşıya kaldığını belirten Taşcıer, biriken borçların gecikme zammı ve TEFE/ÜFE farklarıyla hızla büyüdüğünü, e-haciz süreçleriyle banka hesapları ve gelecekteki gelirlerin baskı altına alındığını söyledi.

“Bu uygulama, ülkemizde işsizliği bile lüks haline getiren bir yönetim pratiğinin açık göstergesi”

Dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 28 bin liranın üzerinde, yoksulluk sınırının 92 bin lirayı aştığını, bekar bir çalışanın yaşama maliyetinin 37 bin liraya yaklaştığını hatırlatan Taşcıer, “Böyle bir ortamda GSS prim artışı, ekonomik krizin yükünü geniş toplum kesimlerine yönelten bir tercih olarak karşımıza çıkmaktadır. Geliri olmayan yurttaşı dahi borç yükünün altına iten bu uygulama, ülkemizde işsizliği bile lüks haline getiren bir yönetim pratiğinin açık göstergesidir” değerlendirmesinde bulundu.

“Sosyal devletin yükünü yurttaşa yıkan anlayışa karşı güçlü ve adil sosyal devleti yeniden inşa edeceğiz”

Gamze Taşcıer, sosyal devletin riskleri paylaşan bir sistem olduğunu vurgulayarak, “Sağlık hakkı prim borçlarına, emeklilik güvencesi düşük aylıklara, işsizlik sigortası ise fiilen erişilemez bir yapıya sıkıştırılmış durumdadır. Bu tablo, yoksulluğun derinleşmesine, güvencesizliğin yayılmasına ve vatandaşın devletle olan güven bağının zedelenmesine yol açmaktadır. Bu çöküşün panzehiri bellidir. Sosyal devletin yükünü yurttaşa yıkan anlayışa karşı kararlılıkla duracağız, güçlü ve adil sosyal devleti yeniden inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.