Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Evrim Rızvanoğlu: “Bir Toprakta Hak-Hukuk Çiğnenirse Orada Bereket de Olmaz. Akbelen’deki Yaşam Savunucularının Haklı Mücadelelerinde Yanlarındayım”

DEVA Partisi Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı, İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, TBMM Genel Kurulu’nda; “Muğla, Akbelen’de İkizköylü cesur yurttaşlarımızın direnişi tam iki yıldır sürüyor. Bu ülkenin maden ve enerji konusunda atılım yapmaya ihtiyacı var, bu şüphesiz. Bizim karşı olduğumuzsa yöntem ve dengesizlik, sadece birkaç şirketin çıkarı için köylülerin hayatlarının darmadağın edilmesi. Zaten bir toprakta hak-hukuk çiğnenirse orada bereket de olmaz. Akbelen’deki yaşam savunucularının haklı mücadelelerinde yanlarındayım” dedi.

DEVA Partisi Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı, İstanbul Milletvekili

DEVA Partisi Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı, İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, TBMM Genel Kurulu’nda; “Muğla, Akbelen’de İkizköylü cesur yurttaşlarımızın direnişi tam iki yıldır sürüyor. Bu ülkenin maden ve enerji konusunda atılım yapmaya ihtiyacı var, bu şüphesiz. Bizim karşı olduğumuzsa yöntem ve dengesizlik, sadece birkaç şirketin çıkarı için köylülerin hayatlarının darmadağın edilmesi. Zaten bir toprakta hak-hukuk çiğnenirse orada bereket de olmaz. Akbelen’deki yaşam savunucularının haklı mücadelelerinde yanlarındayım” dedi.

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki Akbelen Ormanı’nda maden faaliyetleri gerekçesiyle ağaçların kesilmek istenmesi iki yıl önce bölge halkının tepkisiyle karşılaştı. DEVA Partili Evrim Rızvanoğlu, İkizköylülerin ormanda tuttukları nöbetin ikinci yılında, TBMM Genel Kurul’unda söz aldı. Rızvanoğlu şunları söyledi:

“Muğla, Akbelen’de İkizköylü cesur yurttaşlarımızın direnişi tam iki yıldır sürüyor. Bu insanlar zeytinliklerini, ormanlarını, sağlıklarını ve daha önemlisi yaşam alanlarını korumak için direniyorlar. Ülkemizde adete bir çevre sürgünü yaşanıyor. Maalesef İkizköy’de olduğu gibi Türkiye’nin pek çok yerinde köylüler, baba ocaklarından ayrılmak ve şehirlere göç etmek zorunda kalıyorlar. Nedeniyse iktidarın gücünü arkasına alarak toplumun çıkarlarını hiçe sayan maden şirketleri. Bu ülkenin maden ve enerji konusunda atılım yapmaya ihtiyacı var, bu şüphesiz. Bizim karşı olduğumuzsa yöntem ve dengesizlik, sadece birkaç şirketin çıkarı için köylülerin hayatlarının darmadağın edilmesi. Artık sürgün sürecin durdurulması gerekiyor. Zaten bir toprakta hak-hukuk çiğnenirse orada bereket de olmaz. Akbelen’deki yaşam savunucularının haklı mücadelelerinde yanlarındayım.”

Ankara

ANKA Haber Ajansı