(İZMİR) – Evrensel Gazetesi İzmir Temsilcisi Özel Akdemir, gazetenin İzmir Bürosu’na düzenlenen silahlı saldırının failinin tahliyesi kararına ilişkin, “Çok iyi biliyoruz ki görüntülerde de eldeki delillerde de HTS kayıtlarında bile bu tetikçinin arkasında birileri var. Özellikle İzmir sermayesinden, mafyayla bağlantılı bir yapı var. Bunun ortaya çıkarılması gerekiyor” dedi.
Gazetenin İzmir Bürosu’na 13 Ağustos gecesi düzenlenen silahlı saldırıya ilişkin 2 sanıklı davanın ikinci celsesi İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada hakim, silahlı saldırıyı gerçekleştiren İsa Can Biler hakkında tahliye kararı verdi.
Karar, gazetenin bölge temsilciliği ve meslek örgütlerince tepkiyle karşılanırken duruşma sonrası basın açıklaması gerçekleştirdi.
“İzmir sermayesinden, mafyayla bağlantılı bir yapı var”
Evrensel Gazetesi İzmir Temsilcisi Özel Akdemir, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, saldırganın ardında başkalarının olduğunu söyledi. Akdemir, şunları kaydetti:
“Silahlı saldırının görüntüleri elimizde. ‘Tetikçi’ denmesinden hoşlanmadığını söyledi ama bunu tarif edecek başka bir sözcük yok, bir tetikçi gecenin bir yarısı gelip gazetemizin tabelasına, kapısına 10 el ateş edip geldiği gibi gidiyor. Silahlı saldırıdan önce telefonunu kapatmış. Silahı ne yaptığı belli değil. Kendisi de iki gün sonra gelip ‘Ben sarhoştum, o gün ne yaptığımı bilmiyordum, kusura bakmayın’ diyerek teslim olmuş. Aynı ifadeyi tekrar ediyor ve bizim buna inanmamızı istiyor. Çok iyi biliyoruz ki görüntülerde de eldeki delillerde de HTS kayıtlarında bile bu tetikçinin arkasında birileri var. Özellikle İzmir sermayesinden, mafyayla bağlantılı bir yapı var. Bunun ortaya çıkarılması gerekiyor.”
“Türkiye’deki demokrasiye yönelik bir saldırıdır”
Saldırının sadece Evrensel gazetesine değil, basın özgürlüğüne yönelik olduğunu söyleyen Akdemir, şöyle devam etti:
“Ama ne yazık ki savcının iddianamesinde ‘mala zarar vermekten’ açılan bir dava söz konusu. Bu davanın genişletilmesine dönük gerek dava açılmadan önce gerek dava açıldıktan sonra birçok talebimiz vardı. Hiçbiri karşılanmamış. İlk duruşmada hakimin soruşturmanın genişletilmesine dair savcılığa yaptığı suç duyurusunun gereği yapılmamış. İlk duruşmadan bugüne bomboş bir dosya vardı ve sonuçta da mala zarar vermek suçlamasından bu kişiye tahliye çıktı. Bizim talebimiz bu tetikçinin cezalandırılması değil, bu tetikçinin arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılmasıdır. Bu sadece bize değil, Türkiye’deki demokrasiye yönelik bir saldırıdır. Türkiye’deki basın özgürlüğüne yönelik bir saldırıdır. Bu davanın ve bu olayın arkasındaki karanlık güçlerin ortaya çıkarılması için ne kadar kararlıysak bugün çok daha kararlıyız. Elimizden geldiğince bu karanlık yapıyı deşifre etmeye çalışacağız.”
“Yapılan tek şey duruşma tutanaklarının istenmesidir”
Gazetenin avukatlarından Devrim Avcı ise önceki celsede, soruşturmanın genişletilmesine ve yeni bir soruşturma açılmasına karar verilmiş olmasına rağmen, savcılığın yalnızca duruşma tutanaklarını istediğini anlatarak, şunları söyledi:
“Bu soruşturmanın genişletilmesi ve gerçek faillerin, azmettiricilerin ortaya çıkarılması açısından taleplerimiz olacaktır. Ancak Evrensel’e yönelik saldırıda kaplumbağa hızında ilerleyen yargı, muhalif basına yönelik eleştiriler söz konusu olduğunda jet hızıyla ilerleyebilmektedir. Aynı tutumu Evrensel’e yönelik saldırı açısından da yargıdan beklemekteyiz. Çünkü bu saldırı, tüm muhalif basına dönük bir gözdağının açıkça savunulması anlamına gelmektedir. Duruşmada tutuklu yargılanan ve bugün tahliye edilen sanığın terbiyesizce söylediği ‘Benim nerem tetikçi? Benziyor muyum?’ ifadesini hepimiz biliyoruz. Bir tetikçi nasıl davranır, kimlerin desteğiyle bu kadar kısa sürede tahliye edilir hepimiz farkındayız. Bu mücadele bugün bitmedi. Yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Sadece Evrensel açısından değil, muhalif herhangi bir basına ve gazeteciye yönelik tüm saldırıların dayanışma ile püskürtülmesi için mücadele edeceğiz.”
“Verdiğimiz emeğin ne kadar görünmez kılınmaya çalışıldığının göstergesi”
Duruşmayı takip eden TGS İzmir Temsilcisi Nil Kahramanoğlu ise şöyle konuştu:
“Uzunca yıllardır bir korku iklimi yaratmaya çalışıyorlar. Konuşanın yandığı, yazanın yandığı bir sistem yaratmaya çalışıyorlar. Buna rağmen susmayan, sinmeyen, geri adım atmayan birçok gazeteci ve gazete var. 30 yıldır bunu yapan gazetelerden biridir Evrensel. Her türlü siyasi ve ekonomik baskıya rağmen susmuyor. Ama her seferinde altını çizerek söylüyoruz, bu sadece Evrensel’e dönük bir saldırı değildir. Özgür basının, gerçeği yazanların, halktan yana mücadele veren basın kuruluşlarının susturulmaya çalışıldığı bir düzendir. Bugünkü yargılamada da gördük ki beş dakikada verilen ‘tutuksuz yargılama, beraat’ kararları aslında verdiğimiz emeğin ne kadar görünmez kılınmaya çalışıldığının ve üstünün kapatılmak istendiğinin göstergesidir. Ama her şeye rağmen geri adım atmayacağız. Susturmaya çalışsalar da susmayacağız, sinmeyeceğiz. Gerçeğin, işçinin, emekçinin, kadının, gençlerin sözünü söylemeye devam edeceğiz.”

