(ANKARA) – CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, AK Parti’nin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunduğu enerji yatırımlarında yeni düzenlemeleri içeren kanun teklifine, “AKP’nin holding bakanları yetmedi, şimdi de holding vekilleri devreye girdi, binlerce zeytin üreticisini, köylüyü yerinden edecek ve doğal varlıkları, meraları, tarım alanlarını yağmalayacak yeni bir yasa teklifini Meclis’e getirdi.” sözleriyle tepki gösterdi.
CHP Milletvekili Sarıbal, enerji, ulaşım ve madencilik gibi sektörlerde yatırım süreçlerini hızlandırmayı amaçlayan ve kamuoyunda “Süper İzin” olarak anılan torba yasa teklifini, Meclis’te yaptığı basın açıklamasında değerlendirdi.
Sarıbal, “AKP’nin holding bakanları yetmedi, şimdi de holding vekilleri devreye girdi. Binlerce zeytin üreticisini, köylüyü yerinden edecek ve doğal varlıkları, meraları, tarım alanlarını yağmalayacak yeni bir yasa teklifini Meclis’e getirdi. Teklifle, zeytinliklerin üstüne maden sahası kurulabilecek. Madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı alana denk gelmesi durumunda zeytin ağaçları, başka bir alana taşınacak. Tarım arazileri, ormanlar, meralar bir kalemde maden sahası ilan edilebilecek. Maden şirketi ruhsat için devlete başvurduğunda 4 ay içerisinde yanıt verilmezse ruhsat onaylanmış sayılacak. Ve bütün bunlar ‘kamu yararı’ yalanıyla yapılacak” diye konuştu.
1939’da kabul edilen Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunu’nun, iktidar tarafından yıllardır delik deşik edilmeye çalışıldığını belirten Sarıbal, “Bu yasa, zeytinliklere 3 kilometre mesafe kuralı getirmişti. Bu sınırlama, zeytinliklerin korunmasını sağlamak amacıyla getirilmiştir. Ancak AKP, 2003’ten bu yana bu mesafeyi ortadan kaldırmak ve zeytinlikleri sanayi, enerji ve maden yatırımlarına açmak için 10’dan fazla girişimde bulundu” dedi.
Orhan Sarıbal, Danıştay’ın, 2022’de çıkarılan ve zeytinliklerin madenciliğe açılmasını öngören yönetmeliği iptal ettiğini hatırlatarak, aynı niyetin yeniden Meclis’e taşındığını ve bu kez yasa değişikliği yoluyla geçirilmeye çalışıldığını söyledi.
Türkiye’nin 205 milyona yakın zeytin ağacıyla önemli bir üretici olduğunu belirten Sarıbal, “Bu ağaçların ürettiği zeytin ve zeytinyağının değeri binlerce yıla yayılır. Bir yanda köylünün bin yıllık emeği, diğer yanda birkaç patronun 5-10 yıllık karı. Bunu savunmak akıl değil, alenen ihanettir. Bugün halk, litresini 300-500 TL’ye zor alıyor zeytinyağını. Bu yasa geçerse, yarın o zeytinyağını da yurtdışından ithal edeceğiz” diye konuştu.
“Bu yasa, halkın yaşam alanlarını, geçimini, geleceğini gasp etme yasasıdır”
Teklifteki “zımni onay” maddesinin çok ciddi bir risk taşıdığını vurgulayan Sarıbal, “Bu anlayış, ülkemizin ormanlarını, tarım alanlarını ve tüm korunması gerekli önemli alanlarının hızlıca enerji ve maden projelerine açılması anlamına geliyor. Uygulamada, ilgili kurumların iş yükü veya personel yetersizliği gibi gerekçelerle tepki verememesi zımni onay olarak kabul edilecek. Zeytinliğe, ormana, tarlaya, meraya sahip çıkmak istiyorsak bu talan düzenine karşı topyekün direnmeliyiz. ‘Zeytinime dokunma’ demek yetmez. Bu yasa, binlerce üreticinin toprağını, halkın yaşam alanlarını, geçimini, geleceğini gasp etme yasasıdır” diye konuştu.