Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Emekliler maaşlardan şikayetçi: “Ancak böyle yemeden, içmeden parklarda duruyor emekliler. Yazık günah değil mi bu halka”

Emekli maaşlarının yetersiz olduğunu ifade eden emekliler, ANKA Haber Ajansı’na dert yandı. Ankara’da yaşayan emekli Hasan Açıkgöz, “Şu anda normal bir emeklinin maaşı en az 35 bin lira olmalı. Zaten kiralar 20 bin lira. Bu adam kira mı versin, çocuğunu mu okutsun, evini mi geçindirsin? Elektrik, su, doğalgaz almış başını gitmiş. Bu adam nasıl geçinecek? Yazık, günah. Ancak böyle yemeden, içmeden parklarda duruyor emekliler. Yazık günah değil mi bu halka” dedi.

Emekli maaşlarının yetersiz olduğunu ifade eden emekliler, ANKA Haber Ajansı’na

Haber: Zeynep BOZUKLU / Kamera: Grubetelli YALÇIN

(ANKARA) – Emekli maaşlarının yetersiz olduğunu ifade eden emekliler, ANKA Haber Ajansı’na dert yandı. Ankara’da yaşayan emekli Hasan Açıkgöz, “Şu anda normal bir emeklinin maaşı en az 35 bin lira olmalı. Zaten kiralar 20 bin lira. Bu adam kira mı versin, çocuğunu mu okutsun, evini mi geçindirsin? Elektrik, su, doğalgaz almış başını gitmiş. Bu adam nasıl geçinecek? Yazık, günah. Ancak böyle yemeden, içmeden parklarda duruyor emekliler. Yazık günah değil mi bu halka” dedi.

Emekli vatandaşlar, geçim şartlarının zorluğuna dikkat çekerek, enflasyona ve emekli maaşlarına tepki gösterdi. Bir vatandaş, Avrupalı emeklilerin dünyayı gezerken, Türkiye’deki emeklilerin gittiği tek yerin parklar olduğunu vurguladı. Ayda bir kilo eti zor alabildiğini söyleyen bir emekli vatandaş şöyle konuştu:

“Maaşlardan memnun olunur mu? Yetişiyor mu? Etin yanına yanaşılıyor mu? Üstümüze başımıza bir şey alamıyoruz, sadece 1 kilo et alabiliyoruz. Önceden kasalarla meyve alıp arabanın arkasını doldururduk ama şu an alamıyoruz. Yetmiyor ama yapacağımız bir şey de yok. Elimizden bir şey gelmiyor.”

“Başımızda duranlar bu emekli maaşlarını alsınlar, harcasınlar”

Başka bir vatandaş, “Başımızda duranlar bu emekli maaşlarını alsınlar, harcasınlar. Yetiyor mu, yetmiyor mu denesinler sonra da biz harcayalım. Sonra da halkı düşünsünler. Her şey pahalı. Ben 12 bin 500 lira maaş alıyorum. Evim kira olsaydı yetmezdi. Nasıl yetecek? Kiralar olmuş 20-30 bin lira. Allah olmayana yardım etsin” dedi.

“Emekliler için hayat çok kötü”

Musatafa Göl, şunları söyledi:

“Emekliler için hayat çok kötü. Aldığımız maaş yetmiyor. Ev kirası var, her şey ateş pahası. Markete girmeye korkuyoruz. Etin kilosu 800 lira olmuş. Ben markete girmeye korkuyorum. Altın alamıyoruz, gezmeye gidemiyoruz. Belediyeden ekmek aldım eve götürüp bir lokma bir şey yiyeceğiz. Emeklilik böyle midir? Avrupalı emekliler her yere gidiyor gezmeye. Biz nereye gideceğiz? Ev ve park arasında gidip geliyoruz. Şimdi 30-40 bin lira da alsak emekliye bu para yetmiyor.”

“15-16 bin lira alıyoruz, 16 gün gidiyor”

Hasan Açıkgöz, emeklilerin geçim derdini dile getirerek, şöyle konuştu:

“15-16 bin lira parayla şu ortamda geçinilebileceğine devlet, millet inanıyor mu? Önceden 5 bin lira alıyorduk ama zor da olsa ay başını getirebiliyorduk. Ama şimdi 15-16 bin lira alıyoruz, 16 gün gidiyor. Şu anda normal bir emeklinin maaşı en az 35 bin lira olmalı. Zaten kiralar 20 bin lira. Bu adam kira mı versin, çocuğunu mu okutsun, evini mi geçindirsin? Elektrik, su, doğalgaz almış başını gitmiş. Bu adam nasıl geçinecek? Yazık, günah. Ancak böyle yemeden, içmeden parklarda duruyor emekliler. Yazık günah değil mi bu halka?

Başka bir vatandaş, “Eşim vefat etti. Bana verdikleri 10 bin lira maaş. Evim var, o olmasaydı geçinemezdim. Şimdi de geçim olmuyor ama idare etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

“Paranın değeri yok”

İbrahim Aslaner ise paranın değer kaybettiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Emeklilerde geçim biraz zor. Hele ki ev kiraysa daha da zor. 16 bin 800 lira meblağ olarak büyük ama değeri az. Ben kirada değilim ama kirada oturan biri çok zorluk çeker. Önceden paramız değerliydi. Mesela 2008’de bizim 1 liramız paraydı. Paranın değeri yok. Bundan sonra da mümkün değil ucuzlama olmayacak.”