Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

EMEK Partisi: Dün Erdal Eren’in yaşını büyütürek idam sehpasına götüren anlayış, bugün de MESEM aracılığıyla çocukları sermayenin dişlileri arasında ölüme götürüyor

EMEK Partililer, 12 Eylül askeri darbesinde yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren’in ölümünün 45’inci yılında Şişhane Meydanı’nda açıklama yaptı. EMEK Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, “Dün Erdal Eren’in yaşını büyüterek idam sehpasına götüren anlayış bugün de MESEM’ler aracılığıyla çocukları sermayenin dişlileri arasında ölümü götürüyor. Sadece son bir yılda okul sıralarında olması gereken 85 çocuk sermayeye ucuz işçi olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından pazarlandığı için öldü. Bu ülkenin çocukları kapitalistler daha fazla para kazansın diye ölüyor” dedi.

EMEK Partililer, 12 Eylül askeri darbesinde yaşı büyütülerek idam edilen Erdal

Haber: Oktay YILDIRIM – Kamera: Umut Emre GÖKBULUT

(İSTANBUL)- EMEK Partililer, 12 Eylül askeri darbesinde yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren’in ölümünün 45’inci yılında Şişhane Meydanı’nda açıklama yaptı. EMEK Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, “Dün Erdal Eren’in yaşını büyüterek idam sehpasına götüren anlayış bugün de MESEM’ler aracılığıyla çocukları sermayenin dişlileri arasında ölümü götürüyor. Sadece son bir yılda okul sıralarında olması gereken 85 çocuk sermayeye ucuz işçi olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından pazarlandığı için öldü. Bu ülkenin çocukları kapitalistler daha fazla para kazansın diye ölüyor” dedi.

EMEK Partililer, 12 Eylül askeri darbesinde yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren’in ölümünün 45’inci yılında Beyoğlu Tünel’de toplandı. Buradan açıklama yapmak için Şişhane Meydanı’na yürümek isteyen partililere polis izin vermedi. Abluka altına alınan partililer bulundukları yerde basın açıklaması yapma kararı aldı. Açıklama öncesi Erdal Eren’in ailesine yazdığı son mektup okundu. Daha sonra EMEK Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros açıklama yaptı. Barbaros açıklamasında şunları söyledi:

“Erdal Eren’i anmak aslında bugünü dünü ve yarını birlikte düşünmektir”

“Bir ablukanın ortasındayız, Şişhane Meydan’da açıklama yapmak istiyoruz buradan yürümek istiyoruz. 45 yıldır 17 yaşında olan yoldaşımız Erdal Eren’i anmak için bugün burada toplandık. Bugün bu barikatlar aslında sermaye düzenini korumak için oluşturulmuştur. Aslında bu barikatlar bugün saray rejiminin içine düşürdüğü halkı yoksulluğa, açlığa, gençleri sefalete mahkum ettiği düzenin açığa çıkmasından ne kadar korktuğunun tablosudur. Bize dediler ki pankartları indirin, flamaları indirin, Erdal’ı andığınız dövizleri indirin çocukları sermaye düzenine bırakıldığı pankartları indirin, kadınların cinayete kurban gittiği dövizlerinizi aşağıya indirin mücadelenizi sermaye dair öfkenizi aşağıya indirin öyle yürüyün, Şişhane Meydanı’nda açıklama yapın. Bunu kabul etmiyoruz, bunu doğru bulmuyoruz. Burada yaptığımız şey gençlerin geleceğe sahip çıkmasıdır. Burada yaptığımız şey çocukların bu sömürü düzeninde ölmemişidir. Burada Erdal Eren’i anarken bunları söylüyoruz. Ne bayraklarımızı ne pankartlarımızı ne de dövizimizi aşağıya indirmiyoruz. Buradan sermayeye karşı sömürü düzenine karşı en çok da saray rejiminine karşı sözümüzü söylemeye devam edeceğiz. Bugün Erdal Eren’i anmak aslında bugünü, dünü ve yarını birlikte düşünmektir. İşte yarattığınız tablo bugün budur.

Halkın tepesine çökenler, Türkiye’yi sermaye için sömürü ülkesi haline getirmek için her şeyi göze almıştı”

12 Eylül faşist darbesi deyince akla gelen ilk isimlerden biridir Erdal Eren. Erdal Eren demek bugün Sinan Sümer demektir, Ercan Koca demektir, EMEK Partisi demektir. Mücadelenin devamı demektir. Erdal Eren genç yaşına rağmen partisinde örgütlenmiş, genç bir militandı. Erdal’ı sadece dünü, bugünü ve yarını birlikte konuşarak değil onun mücadelesini onun mücadelesini örgütleyerek devam ediyoruz biz. Sadece burada anlattığımız Erdal Eren değildir. Geleceği nasıl kurmayı düşündüğümüzün hayalidir. Sosyalizm mücadelemizdir. Erdal Eren sadece 17 yaşında yaşı büyütülüp idam edildiği için değil örgütlü parti militanı olduğu içinde bugün emperyalizme, darbeci zihniyetlere karşı birer simgedir aslında. Erdal Eren bugünün Türkiye’sinde kararlı bir militandır ve düne bakmaktır. Bugün 2025 Türkiye’sini anlamak için 12 Eylül darbesinin faşist bir cunta olduğunu biliyoruz ve bugünün o günün devamı diyoruz. Darbeci generallerin arkasında 12 Eylül darbesinde ABD, NATO, uluslararası sermaye ve iş birlikçi burjuvazi vardı. Halkın tepesine çökenler, Türkiye’yi sermaye için sömürü ülkesi haline getirmek için her şeyi göze almıştı.

“Emekçilerin, gençlerin ekonomik, demokratik talepleri demir parmaklıklar ardında”

Askeri darbe, etkileri bugüne kadar devam eden 24 Ocak kararlarının önünü açtı. Ve 12 Eylül darbesi sendikaların, siyasi partilerin, kitle örgütlerinin ve devrimci basının kapatıldığı, grevlerin yasaklandığı sokakların ve üniversitelerin açık kuşatma altına alındığı, her türlü muhalefetin susturulduğu bir dönemdi. Sermaye darbeyle birlikte 24 Ocak kararlarını ayakta alkışladı tıpkı bugünkü gibi. Nereden biliyoruz, Vehbi Koç, darbenin başı Kenan Evren’e gönderdiği mektupta, ‘Emrinize amadeyim’ dedi. Başbakanlık koltuğuna oturan Turgut Özal, ‘Darbe olmasa bu kararları alamazdık’ sözünü söyledi. Patronlar örgütü TİSK’in Başkanı Halit Narin, ‘Bugüne kadar hep işçiler güldü, şimdi gülme sırası bizde’ dedi. Bugünkü saray rejimi ABD’nin ve patronların istekleri doğrultusunda benzer kararlara imza atıyor. Halkı, emekçileri yoksulluğa, açlığa sürüklüyor. Saray rejiminin iktidari süresince kamusal birikimler, kamu işletmeleri özelleştirme adı altında sermayeye peşkeş çekiliyor. 12 Eylül darbesinin dünü buydu bugünü de bu. Grev yasaklarının sendikal hakların hala 12 Eylül darbesinin gölgesinde olduğunu biliyoruz. Emekçilerin, gençlerin ekonomik, demokratik talepleri demir parmaklıklar ardında.

“Bu ülkeyi emperyalistlere peşkeş çekmesin diye saray rejimi, bugün çürümüş düzeni değiştirmek için burada toplandı”

Dün Erdal Eren’in yaşını büyüterek idam sehpasına götüren anlayış bugün de MESEM’ler aracılığıyla çocukları sermayenin dişlileri arasında ölümü götürüyor. Sadece son bir yılda okul sıralarında olması gereken 85 çocuk sermayeye ucuz işçi olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından pazarlandığı için öldü. Evet bu ülkenin çocukları kapitalistler daha fazla para kazansın diye ölüyor. Erdal Eren çocuklar ölmesin diye sınıfın partisinde örgütlenmiş ve kapitalist düzene karşı mücadele veren bir militandı. Doğanın para hırsıyla talan edilmediği, ucuz gıda, ekmek kuyruklarının, kadınların, gençlerin öldürülmediği, çocukların okula gittiği, işçilerin emeklerinin karşılığını alabildikleri, insanca yaşayacak bir ücret için mücadele etti Erdal Eren. Sosyalizm için mücadele etti, halkı için emekçiler için mücadele etti. İşte bugün burada toplanan gençlerde kendi ülkesinin geleceği için kendi geleceği için sefalete mahkum olmamak için bu ülkeyi emperyalistlere peşkeş çekmesin diye saray rejimi, bugün çürümüş düzeni değiştirmek için burada toplandı. İşte Erdal Eren’i anlamak, bugün işçilerin emekçilerin yaşadığı koşulları değiştirmek için örgütlü mücadele etmek demektir. Bu uğurda hayatlarını kaybeden tüm yoldaşlarımıza borcumuz var. Sosyalist bir Türkiye için daha çok mücadele etmeli, daha çok örgütlenmeliyiz. Ekmek, barış, özgürlük için saray rejimini yıkacağız Erdal Eren yaşayacak sosyalizm kazanacak.”