Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ekonomist Cangöz: “Hazine’nin aynası alacakta da berrak olursa kamu maliyesine duyulan güvenin temeli daha sağlam olacaktır”

Ekonomist Coşkun Cangöz, “Hazine’nin aynası borçta olduğu kadar alacakta da berrak olursa, kamu maliyesine duyulan güvenin temeli daha sağlam olacaktır. Günün sonunda mali şeffaflık, sadece ne kadar borcumuz olduğunu değil, kimden ne alacağımızı ve bunun şartlarını bilmekle de güçlenir” ifadesini kullandı.

Ekonomist Coşkun Cangöz, "Hazine’nin aynası borçta olduğu kadar alacakta da

(ANKARA)- Ekonomist Coşkun Cangöz, “Hazine’nin aynası borçta olduğu kadar alacakta da berrak olursa, kamu maliyesine duyulan güvenin temeli daha sağlam olacaktır. Günün sonunda mali şeffaflık, sadece ne kadar borcumuz olduğunu değil, kimden ne alacağımızı ve bunun şartlarını bilmekle de güçlenir” ifadesini kullandı.

Ekonomist Coşkun Cangöz, Hazine’nin ağustos ayında alacak verilerini paylaşması üzerine Medium’da bir yazı kaleme aldı. Paylaşılan verilerin çok takip edilmediğine dikkati çeken Cangöz, verilerin şeffaflık ve hesap verilebilirlik açısından önemine vurgu yaptı.

Cangöz, “kamu kuruluşlarının yurtdışından sağlamış oldukları dış krediler için verilen Hazine garantileri nedeniyle yapılan üstlenimler”, “Hazine tarafından yurt dışından alınan kredilerin yurtiçindeki kuruluşlara kredi (ikraz) olarak kullandırılması kapsamında doğan alacaklar”, “ilgili mevzuattan kaynaklanan işlemler nedeniyle doğan ve Hazine tarafından üstlenilen her türlü ödemeden kaynaklanan alacaklar”, “Hazine tarafından ilgili mevzuat kapsamında kredi (ikraz) olarak kullandırılmak üzere ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetleri kapsamında oluşan alacaklar” dışında kalan devlet vehay hazine harcamalarının da paylaşılan tabloda yer almadığını ifade etti. Cangöz, tabloda Ocak – Temmuz döneminde yapılan tahsilatın yüzde 60’ını gerçekleştiren Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) Hazine’nin alacak stoku tablosunda yer almadığını belirtti.

Cangöz, yazısında özetle şunları kaydetti:

“Hazinenin alacak listesinde yer almayan bir kurumdan milyarlarca liralık bir tahsilat yapılması, alacak defterini özensiz bir şekilde tutan mahalle bakkalının unutulmuş bir borçludan beklenmedik bir para almasına benziyor. Komik bir senaryo gibi dursa da, konu Hazine hesapları olunca bu durumun Hazine alacak tablolarının kapsam ve güvenilirliğine gölge düşürdüğünü söylemek gerekiyor. Bu da ister istemez ‘Acaba bilmediğimiz başka borçlar da var mı?’ sorusunu akla getiriyor.

“Finansal tablolar, bir kurumun ya da bir ülkenin mali durumunun aynasıdır”

Oysa finansal tablolar, bir kurumun ya da bir ülkenin mali durumunun aynasıdır. Mali politikaların etkin bir şekilde yönetilmesi ve kamu kaynaklarının doğru bir şekilde kullanılması bu aynanın mali görünümü net ve doğru bir şekilde göstermesine bağlıdır. Bunun da ötesinde ve belki daha da önemlisi; vatandaşın ödediği vergilerin ve devlet borcunun nereye harcandığı, bu kaynaklardan hangi kurumlara hangi koşullarda kredi verildiği ve bunların nasıl tahsil edildiği hesap verilebilirlik ve şeffaflık açısından hayati önem taşır.

Ancak, Hazine alacak verilerini borç istatistiklerini açıkladığı detayda açıklamıyor. Dolayısıyla Hazine alacaklarının faizini, vade yapısını, bu kredilerde sübvansiyon olup olmadığını, kredilerin hangi para birimi üzerinden verildiğini ve tahsilat projeksiyonunu yani Hazineye ne zaman, hangi tutarda borç geri dönüşü olacağını bilmiyoruz. Hazine’nin aynası borçta olduğu kadar alacakta da berrak olursa, kamu maliyesine duyulan güvenin temeli daha sağlam olacaktır. Günün sonunda mali şeffaflık, sadece ne kadar borcumuz olduğunu değil, kimden ne alacağımızı ve bunun şartlarını bilmekle de güçlenir.”