(ESKİŞEHİR) – Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Özkan Demirkol, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Akademi uygulamasının öğretmenleri finansman kaynağı olarak gördüğünü belirterek, “Ülkenin dört bir yanında barınma krizi, yüksek kiralar ve hayat pahalılığı altında ezilen eğitim emekçilerine hizmet içi eğitim merkezlerinde bir de konaklama faturası çıkarmak ancak öğretmen düşmanlığıyla açıklanabilir” dedi.
Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Özkan Demirkol, MEB Akademi uygulamasına ilişkin basın açıklaması yaptı. Demirkol, şunları söyledi:
“Hukuken ve vicdanen kabul edilemez”
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın oluşturduğu Milli Eğitim Akademisi’nin başkanının açıklamalarına göre yalnızca 7 ilde Akademi açılması ve 5 tanesinde konaklama olacağı; öğretmen adaylarını 12 ay boyunca, görevdeki öğretmenleri ise hizmet içi eğitimlerde zorunlu barınma ve konaklama ücreti ödeme yükümlülüğüyle karşı karşıya bırakması, hukuken ve vicdanen kabul edilemez. MEB Akademi Başkanı’nın; ‘Ankara ve İstanbul’daki eğitim merkezlerinde konaklama hizmeti olmayacak. Diğer illerdeki eğitim merkezlerinde isteyen adaylara bu hizmeti vereceğiz. Konaklamak isteyenlerden ücret alacağız’ sözleri, akademilerin bir öğretmen yetiştirme programından çok, öğretmenleri finansman kaynağı olarak gören bir piyasa işletmesi mantığıyla hazırlandığını göstermektedir. Bakanlık öğretmeni desteklemek yerine hem mesleğe yeni başlayacak gençleri hem de yıllardır emek veren eğitim emekçilerini ekonomik açıdan köşeye sıkıştırmaya çalışmaktadır.
“Mali yükü öğretmenlere yıkıyorlar”
Öğretmen adaylarının ve hizmet içi eğitimdeki öğretmenlerin yalnızca belirli illerde aylarca konaklama zorunluluğuna sokulması, barınma giderlerinin adayların ve öğretmenlerin cebinden karşılanmasının istenmesi, kamusal eğitim sisteminde devletin sorumluluğunun ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir. Buradan anlıyoruz ki MEB’in tercihi açıktır; kendi planlamasının mali yükünü öğretmenlere ve öğretmen adaylarına yıkmak. Öğretmen adaylarının yalnızca 7 ildeki merkezlere yönlendirilmesi, barınma masrafının kendi sırtlarına yüklenmesi büyük bir ekonomik eşitsizlik yaratmaktadır. Özellikle yoksul veya dezavantajlı öğrenci ve öğretmen adayları fiilen sistem dışına itilmektedir. Bu tablo kabul edilemez.
“Hizmet içi eğitimdeki öğretmenlere konaklama dayatması”
Görevli personelin görevlendirme, eğitim veya seminer gibi durumlarda barınma, ulaşım ve iaşe giderlerinin kamu tarafından karşılanması; 6245 Sayılı Harcırah Kanunu, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, ilgili genel tebliğ ve mevzuat kapsamında devletin yükümlülüğüdür. Bugüne kadar tüm kamu kurumlarında olduğu gibi MEB’de de hizmet içi eğitimlerde eğitim emekçisine konaklama ve yol ücreti ödetilmesi hiçbir zaman kural olmamıştır. Şimdi ise eğitim emekçilerine MEB Akademilerinde verilecek eğitimlerde ‘konaklama bedelini sen karşıla’ denilmesi açıkça mevzuata aykırı, keyfi ve hukuksuzdur.
“Konaklama, ulaşım ve temel giderler devlet tarafından karşılanmalı”
Eğitim Sen Eskişehir Şubesi olarak altını net biçimde çiziyoruz; öğretmen adaylarının 12 ay boyunca kendi cebinden konaklama ücreti ödemesi kabul edilemez. Hizmet içi eğitimlere çağrılan eğitim emekçilerine konaklama bedeli çıkarılması hukuken geçersizdir. Öğretmen adayları ve hizmet içi eğitime çağrılan eğitim emekçilerinin tüm konaklama, ulaşım, eğitim malzemesi ve temel yaşam giderleri devlet tarafından karşılanmalıdır. Öğretmenlerin ekonomik koşullarının daha da zorlaştırılarak mesleğin itibarsızlaştırılması uygulamalarına son verilmelidir. Akademi merkezlerinin yalnızca 7 ilde toplanması, adaylara ve eğitim emekçilerine ekonomik yük getirmektedir; merkezler başta Eskişehir olmak üzere tüm illerde yaygınlaştırılmalı veya uzaktan/karma eğitim modelleri devreye sokulmalıdır.
“Geçim derdindeki eğitim emekçilerinin cebinden elinizi çekin”
Ülkenin dört bir yanında barınma krizi, yüksek kiralar ve hayat pahalılığı altında ezilen eğitim emekçilerine hizmet içi eğitim merkezlerinde bir de konaklama faturası çıkarmak, ancak öğretmen düşmanlığıyla açıklanabilir. Bakanlığa sesleniyoruz; öğretmeni borçlandırarak eğitim verilmez. Öğretmenlik mesleği sizin yanlış ekonomi yönetiminizin faturasını ödemeye zorlanamaz. Eğitim Sen olarak bu dayatmanın karşısındayız.”

