Haber: Mehmet OFLAZ – Kamera: Eylem Ladin DEĞER
(ANKARA) – Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, MESEM’lerde yaşanan çocuk ölümlerini protesto eden 16 öğrencinin tutuklanmasına ve öğretmenlerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Özbay, “MESEM’deki cinayetlerin failleri Yusuf Tekin ve Milli Eğitim Bakanlığı’dır” dedi.
MESEM’lerde yaşanan çocuk ölümlerini protesto eden Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi 17 öğrenciden 16’sı tutuklandı. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali ile birlikte üç öğretmen de gözaltına alındı.
Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, öğretmenlerin gözaltına alınmasını ve öğrencilerin tutuklanmasını ANKA Haber Ajansı’na şöyle değerlendirdi:
“Aslında MESEM’de yaşananları, yani gerçekleri anlatmaya çalışan gençler tutuklandı. Birileri gerçekleri söylüyor; duymak istemeseler de, görmek istemeseler de diyorlar ki: ‘MESEM bir cinayettir.’ Son 2 yılda 16 çocuk yaşamını kaybetmiş, yüzlerce çocuk yaralanmış. Birçok çocuğumuzun burada maalesef hem psikolojik anlamda travmaya maruz kaldığını hem de çeşitli istismarlara ve istenmeyen olumsuz olaylara uğradığını biliyoruz.
“Bakan’ın çocuğu MESEM’de değil, bakanın çocuğu özel okulda”
Yani MESEM dediğimiz sistemin içerisinde çocuklar ölüyorsa, çocuklar yaralanıyorsa ve siz hala buna rağmen çıkıp çocukları daha fazla üretim bandına iteceğinizi söylüyorsanız, burada gerçekten vicdani bir sorun var. Zaten bilimsel ve pedagojik olarak bir sorun olduğu gibi vicdani bir sorun da var. Ben bütün yurttaşlara şöyle sesleniyorum: Eğer bu MESEM iyi olsaydı, eğer bu düzen doğru bir düzen olsaydı, doğru bir sistem olsaydı, bu kararı alanların çocuklarını orada görürdünüz. Bakanın çocuğu MESEM’de değil, Bakan’ın çocuğu özel okulda. Ama yoksul halkın çocuğu sadece bir gün göstermelik şekilde okulda; onun dışında en az 4 günü, 5 günü, hatta 6 günü bulan bir şekilde sermayenin çarkları arasında eziliyor. Ölüyor… Ölüyor çocuklar, ölüyor.
“Bu cinayetin faili Yusuf Tekin ve Milli Eğitim Bakanlığı’dır”
MESEM bir cinayet düzenidir; cinayettir, çok net. Cinayetin de bir faili var. Fail kimdir burada? Eğer okulda olması gereken çocuk okulda değilse, inşaatta canını kaybediyorsa, çalışırken yaralanıyorsa, olmaması gereken bir yerdeyken zarar görüyorsa demek ki bunun bir sorumlusu var. Bunun sorumlusu da bu düzenin mimarlarıdır: Yusuf Tekin ve Milli Eğitim Bakanlığı. Orada bir çocuk ölüyor, orada bir çocuk yaralanıyor. Bakın, 18 yaşını doldurmayan bir gence ehliyet vermezsiniz. Alışverişlerde kısıtlama getirirsiniz, oy kullandırtmazsınız. Ama 15 yaşındaki çocuğa ‘Git, inşaatta çalış’ diyorsunuz. Bu ne? Ne acımasızlık, ne vicdansızlık. Bunun yanı sıra, hakikatleri söyleyenlerle de tartışmazsınız. Konuşmazsınız. Her seferinde olduğu gibi ‘Ben yaptım oldu, en doğrusunu ben bilirim’ anlayışıyla devam ediyorsunuz.
Eğitimle ilgili kararı eğitim bileşenleriyle tartışmadığınıza göre insanlar sözünü nerede söyleyecek? Sizin en yakınınızda söyleyecek. Siz, sermayenin yanında daha fazla çocuğu üretim bandına göndereceğinizi söylerseniz, işte o sözü orada duyacaksınız. Demokrasi dediğiniz şey yalnızca sandığa oy atıp o oyları saymaktan ibaret değil, demokrasi aynı zamanda insanların sözünü söylemesidir. Bu söz doğru mu, yanlış mı? Buna bakalım.
“Bu cinayete sessiz kalmayan gençlerimiz demokratik haklarını kullanarak sesini yükseltmiştir”
Ama gerçekleri duymaktan ziyade gerçeklerin halk tarafından duyulmasını istemiyorlar. Aslında onlar da çok iyi biliyorlar. Biz 16 çocuğun yaşamını kaybettiğini biliyorsak, yüzlerce çocuğun yaralandığını diyorsak, onlar kaç çocuğun yaralandığını bizden çok daha iyi biliyor. Kendi çocuklarına reva görmediklerini halkın çocuklarına mahkum eden bir düzen var. MESEM bir cinayettir. Bu cinayete sessiz kalmayan gençlerimiz demokratik haklarını kullanarak sesini yükseltmiştir.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın Genel Başkanı ve yöneticilerinin yanındayız. Türkiye İşçi Partili gençlerin yanındayız. Çünkü burada çocuklar, gençler ve meslektaşlarımız doğruyu söylemiştir. Buradan Yusuf Tekin’e sesleniyorum, buradan AKP iktidarına sesleniyorum: MESEM bir cinayettir. Orada yaşanan her ölümün, her yaralanmanın sorumlusu da bu düzeni devam ettirdiğiniz sürece sizsiniz.”

