Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Yalçın: “Zorunlu eğitimin 12’den 11 yıla esnetilmesi, kaynakların daha etkin ve hedefe yönelik kullanımını mümkün kılabilir”

Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 4+4+4 zorunlu eğitim sisteminin değişmesine ilişkin hazırlıkları değerlendirerek, “Zorunlu eğitimin 12 yıldan 11 yıla esnetilmesi, kaynakların daha etkin ve hedefe yönelik kullanımını mümkün kılabilir” dedi. 

Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 4+4+4 zorunlu

HABER: Batuhan DÜKEL / KAMERA: Dursun ALKAYA

(ANKARA) – Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 4+4+4 zorunlu eğitim sisteminin değişmesine ilişkin hazırlıkları değerlendirerek, “Zorunlu eğitimin 12 yıldan 11 yıla esnetilmesi, kaynakların daha etkin ve hedefe yönelik kullanımını mümkün kılabilir” dedi.

Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de 2012 yılından itibaren uygulanan “4+4+4” zorunlu eğitim sistemine yönelik eğitim sisteminin, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde görüşülecek olmasını değerlendirdi.

Eğitim Bir Sen olarak Türkiye’de ilk defa bu konuda geniş kapsamlı bir saha araştırması yaptıklarını ve bunu da temmuz ayında rakamsal boyutuyla kamuoyuyla buluşturduklarını hatırlatan Yalçın, “Araştırmanın en dikkat çekici sonucu, zorunlu eğitim süresinin 12 yıl olmasının uzun bulunduğu. Öğretmenlerin yüzde 93.8’i, yöneticilerin yüzde 97.1’i, öğrencilerin78.5’i ve velilerin de yüzde 78.8’i bu süreyi uzun buluyor ve bu konuda kanaatlerini paylaşıyor. Katılımcıların yaklaşık yüzde 90’ı lise son sınıfın üniversite hazırlık ve kariyer planlama yılına dönüştürülmesi gerektiğini savunuyor. Araştırma, esnek ve modüler orta öğretim modellerine güçlü bir destek sunuyor aslında. En çok önerilen model ise 3+1; yani 3 yıl zorunlu, 1 yıl isteğe bağlı. Ve 2+2; 2 yıl zorunlu, 2 yıl isteğe bağlı şeklinde iki seçenek bu araştırmada öne çıkıyor” diye konuştu.

Yalçın, daha kısa ama nitelikli ve bireysel farklılıklara duyarlı bir eğitim modelinin, hem erken mesleki yönlendirmeye olanak tanıyacak hem de eğitim sisteminin daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasını sağlayacağını söyledi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, zorunlu eğitim süresine ilişkin bakanlık ön çalışmasını Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ne sunacaklarını ifade ettiğini hatırlatan Yalçın, “Millî Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere bu anlamda saha araştırmamız tüm kamu kurumlarına ulaştırılmış ve bu konuda saha beklentileri kamuoyuna yansıtılmıştır. Sonuç olarak 4+4+4 zorunlu eğitimde yapısal dönüşümün zorunluluğu esnek bir ortaöğretim modelini de beraberinde getirecektir” ifadelerini kullandı.

“TBMM tutanıklarını da taradık”

Araştırmada elde edilen bulgular doğrultusunda, zorunlu eğitim süresinin, toplumun beklentileri ve hayatın gerçekleriyle uyumlu hale getirilmesi gerektiğine işaret eden Yalçın, TBMM tutanıklarını da taradıklarını, çeşitli tarihlerdeki yazılı soru önergelerinde de eğitim süresinin esnek ve yeniden yapılandırılması gerektiği, kısa ve odaklanmış modellerin geliştirilmesi gerektiği gibi görüşlerin ifade edildiğini aktardı.

Zorunlu eğitim süresinin azaltılması yönündeki taleplerin her geçen gün dillendirilmeye devam ettiğini belirten Yalçın, “Daha kısa ama nitelikli ve bireysel farklılıklara duyarlı bir eğitim modeli hem erken mesleki yönlendirmeye olanak tanıyacak, hem de eğitim sisteminin daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasını sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

“Dünya genelinde zorunlu eğitim süresi 9 ile 13 arasında değişkenlik gösteriyor”

Çeşitli ülkelerin zorun eğitim modellerine yönelik örneklere bakıldığında, OECD ülkelerinde zorunlu eğitim süresinin ortalamasının 11 yıl olduğunu, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerde zorunlu eğitim süresinin 9 yıl olarak kurgulandığını anlatan Ali Yalçın, şöyle devam etti:

“Dünya genelinde zorunlu eğitim süresi 9 ile 13 arasında değişkenlik gösteriyor. Değişen toplumun beklentileri, çalışma hayatının taleplerini karşılayacak şekilde eğitim süresinin uzunluğu öğrencileri çalışma hayatına da bu anlamda hazırlamıyor. Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin zorunlu eğitim süresiyle ilişkin bakanlık ön çalışmasını Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ne sunacaklarını ifade etti. Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere bu anlamda saha araştırmamız tüm kamu kurumlarına ulaştırılmış ve bu konuda saha beklentileri kamuoyuna yansıtılmıştır.”

Lisans eğitim süresine ilişkin tartışmalar

Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, YÖK’ün lisans eğitimi süresine ilişkin de bu anlamda tartışmalar bulunduğunu hatırlarak, YÖK Başkan Erol Özvar’ın, zorunlu eğitimin yanı sıra yüksek öğretimde de benzer sorunların masaya yatırıldığını, çözüm olarak lisans eğitimi süresinin 3 yıla indirilmesi yönünde mevzuat hazırlığı yaptıklarını paylaştığını hatırlattı. Yalçın, “Zorunlu eğitim süresi ile alakalı bu tartışmalar beraberinde yüksek öğretim sisteminde de doğal olarak tartışmayı zorunlu kılmaktadır. Bu anlamda YÖK’ün bu çalışmalarını da yakından, ilgiyle takip ediyoruz” değerlendirmesini yaptı.

“Sürece ilişkin geniş kapsamlı raporumuzu da çalışarak şekillendirmeye çalışıyoruz

Sonuç olarak zorunlu eğitimde yapsal dönüşümün zorunluluğunun, esnek bir ortaöğretim modelini de beraberinde getireceğini vurgulayan Ali Yalçın, şunları söyledi:

“Meclis tutanakları, uluslararası raporlar, Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları, raporları ve saha araştırmamız, ortaöğretim yapısının bireyselleştirme temelli, esnek modellerle yeniden kurgulanmasına yönelik güçlü bir toplumsal destek olduğunu ortaya koymaktadır. Biz bu tartışmalar ışığında, saha araştırmasının verileri ışığında, konunun sosyal taraflarla tartışılması, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda 21. Milli Eğitim Şurası’nı bu anlamda düzenleyerek bunu tartışmaya açmasını son derece önemli buluyoruz. Çünkü toplumun her kesimi tarafından dillendirilmeye başlandığı bir zeminde konunun sosyal taraflarla nitelikli tartışmayla şekillenmesi gerektiğine inanıyoruz. Katılımcılık bunu gerektirir. Demokratik yönetim bunu gerektirir. Bu açıdan biz bu sürece ilişkin geniş kapsamlı raporumuzu da çalışarak şekillendirmeye çalışıyoruz.”