(EDİRNE) – Öğrenci Veli Derneği (VELİ DER) Edirne Şube Başkanı Kezban Demir, her öğrencinin ücretsiz, sağlıklı ve besleyici bir öğün okul yemeğine erişim hakkının olduğunu belirterek, “Bugün Türkiye’de her 4 çocuktan biri yoksul, her 5 çocuktan biri açlıkla karşı karşıyadır. Yoksulluk, okul terklerinin en önemli nedenlerinden biridir” dedi.
Demir, Dünya Gıda Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, okul yemeği uygulamasının sosyal devlet ilkesinin en somut göstergesi olduğunu, okul yemeği ve temiz su hakkının, devletin bütçe planlamasında tercih değil, anayasal bir yükümlülük olarak yer alması gerektiğini söyledi.
Bugün, açlıkla mücadele için küresel çabaları birleştiren Dünya Gıda Günü’nde, her çocuğun ücretsiz, sağlıklı ve besleyici bir öğün okul yemeğine erişim hakkını savunduklarını, bu hakkın kamusal bir politika olarak hayata geçirilmesi ve bütçeden kaynak ayrılması taleplerini dile getirdiklerini belirtti.
“Geleceğe yapılan en değerli yatırımdır”
Kezban Demir, beslenmenin, yaşam hakkının ve dolayısıyla eğitim hakkının temeli olduğunu vurgulayarak, her çocuğun, sosyal, ekonomik ya da coğrafi koşullarından bağımsız olarak sağlıklı beslenme hakkı bulunduğunu kaydetti.
Demir, şöyle devam etti:
“Anayasamız, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları bildirgeleri; çocukların yeterli ve dengeli beslenmesini devletin güvencesine bırakmıştır. Ancak bugün Türkiye’de her 4 çocuktan biri yoksul, her 5 çocuktan biri açlıkla karşı karşıyadır. Yoksulluk, okul terklerinin en önemli nedenlerinden biridir. Okuldan kopan her çocuk, erken yaşta işçiliğe, çocuk evliliğine, istismara ve sömürüye açık hale gelmektedir. Okul yemeği programı, bu döngüyü kıracak en etkili kamusal politikadır. Okulda ücretsiz, sağlıklı bir öğün alan çocuk; okula devam eder, başarır, güçlenir, kendine güven duyar ve geleceğini kurar. Beslenme kadar, temiz içilebilir suya erişim de kamusal bir haktır. Her okulda arıtma ve filtreleme sistemleri bulunmalı, çocukların kolayca ulaşabileceği içme suyu noktaları oluşturulmalıdır.
Taleplerimiz, derin yoksulluktan kaynaklı çocuklarımızda görülen gelişim gerilikleri için MEB, sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının okullarımızda sağlık taraması yaparak acil müdahale programları hazırlamalı. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ‘Beslenme Genel Müdürlüğü’ kurulmalı. Bu müdürlük illerde de yapılandırılmalı; gıda mühendisleri, diyetisyenler, hekimler, aşçılar ve mutfak personelleri güvenceli biçimde istihdam edilmelidir. Okullarda yemekhane alanları oluşturulmalı, fiziki mekânı uygun olmayan bölgelerde merkezi kamusal mutfaklar kurulmalıdır. Okul yemeği hizmeti taşerona devredilmemeli, kamu eliyle ve kamu kaynaklarıyla yürütülmelidir. Her okulda temiz içme suyu altyapısı zorunlu hale getirilmelidir. Bütçe görüşmelerinde okul yemeği ve temiz içilebilir su hakkı ayrı bir bütçe kalemi olarak ele alınmalı; bu haklar için yeterli kamu kaynağı ayrılmalıdır.”