Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Diyarbakır’da 150’nci KHK eylemi: “Hukuksuzluk yargı eliyle sürdürülüyor”

KESK Amed Şubeler Platformu, KHK ile ihraç edilen kamu emekçileri için Diyarbakır’da 150’nci kez bir araya geldi. İnsan Hakları Haftası’nda yapılan açıklamada, KHK’lerin hukuksuzluğu derinleştirdiği ve yargının bu sürecin parçası haline getirildiği vurgulanarak tüm ihraçların derhal göreve iade edilmesi çağrısı yapıldı.

KESK Amed Şubeler Platformu, KHK ile ihraç edilen kamu emekçileri

HABER: Mehmet Mucahit CEYLAN

(DİYARBAKIR) – KESK Amed Şubeler Platformu, KHK ile ihraç edilen kamu emekçileri için Diyarbakır’da 150’nci kez bir araya geldi. İnsan Hakları Haftası’nda yapılan açıklamada, KHK’lerin hukuksuzluğu derinleştirdiği ve yargının bu sürecin parçası haline getirildiği vurgulanarak tüm ihraçların derhal göreve iade edilmesi çağrısı yapıldı.

KESK Amed Şubeler Platformu, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçileri için Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesine bağlı Ofis semtinde bir araya gelerek 150’nci basın açıklamasını yaptı. İnsan Hakları Haftası kapsamında düzenlenen eyleme; İnsan Hakları Derneği (İHD), Diyarbakır Barosu, Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği de destek verdi.

Eylemde “KHK’ler gidecek biz kalacağız” pankartı açılırken, basın açıklamasını KESK Amed Şubeler Platformu adına Eğitim Sen Diyarbakır 2 No’lu Şube Eş Başkanı Duygu Özbay okudu.

“Keyfi ve hukuksuz kararlara teslim olmayacağız”

Darbe girişiminin iktidar tarafından fırsata çevrildiğini ifade eden Özbay, muhalif kesimlerin KHK’ler aracılığıyla hukuksuz biçimde ihraç edildiğini vurguladı. Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış sendikal hakların ihraç gerekçesi haline getirildiğini belirten Özbay, bu uygulamaların insan hakları ve evrensel hukuk ilkelerini yok saydığını kaydederek şunları söyledi:

“Darbe girişimini kendisi için fırsata çevirip, kendine muhalif olanları, çıkardığı KHK’ler ile hukuksuz bir şekilde ihraç eden iktidar; Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan sendikal hakları, ihraçların gerekçesi olarak göstererek, insan hakları ve evrensel hukuk kurallarını hiçe sayan uygulamalara imza atmıştır. Ülkedeki anti-demokratik uygulamalar ve hukuksuzluk bugünkü yaşanan ekonomik krizin en büyük sebebidir. Yaşanan hukuksuz süreçler ülkeye olan güveni yok etmiş ve krizin derinleşmesine, halkın fakirleşmesine sebep olmuştur.

Siyasal iktidar, anti demokratik yaklaşımının devamı olarak işinden ettiği birçok emekçiye ve ailelerine bu ülkenin vatandaşı değilmiş gibi davranarak birçok sosyal haktan da mahrum bırakmış, birçoğunu da cezaevlerine atarak özgürlüklerini bile ellerinden almıştır.

İç hukuk yolları hukuksuz kararlarla adalete erişimi kısıtlamasının yanı sıra bilinçli bir şekilde de başvuranları oyalayarak sürecin tüketilmesini engellemektedir. Oyalama komisyonu görevini yargıya devretmiştir. Yargı erki keyfi uygulamalarından derhal vazgeçmelidir.”

“Kadın emekçiler hedef alındı”

OHAL döneminde KESK’e bağlı sendikalardan ihraç edilenlerin yüzde 25,3’ünün kadın emekçiler olduğu hatırlatılan Özbay, kadın emeği mücadelesine tahammül gösterilmediği ve OHAL fırsatçılığı kapsamında KESK’li kadınlara daha fazla saldırı gerçekleştirildiğini belirterek şöyle konuştu:

“OHAL döneminde KESK’e bağlı sendikalardan ihraç edilenlerin yüzde 25.3’ünü kadın emekçiler oluşturmaktadır. KESK’in kadın emeği mücadelesindeki sözüne tahammül göstermeyen siyasal iktidar OHAL fırsatçılığı kapsamında KESK’li kadınlara daha çok saldırmıştır.

OHAL KHK’leri yetmezmiş gibi, 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. madde eliyle ihraç kararları verip emekçileri ekmek ile terbiye edebilecekleri yanılgısına bir kez daha düşmüşlerdir. Haksız hukuksuz kararların ortağı olan herkes 32 tane KHK’nin tarihin çöplüğünde yerini aldığını görmelidir ve bu yönlü ısrarcı tavrını sonlandırmalıdır.

OHAL Komisyonu’nun keyfi kararları, şimdi de yargı eliyle devam etmekte, AKP-MHP iktidarının yargıya baskısı, KHK hukuksuzluğunun devam etmesine neden olmaktadır. ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisine imza attıkları için yıllardır türlü hukuksuzluklara ve eziyete maruz kalan barış akademisyenlerinin görevlerine iade süreci, mahkemelerin Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımaması nedeniyle yılan hikâyesine dönmüş durumda. Görevlerine iade edilen akademisyenler hakkında göreve başladıkları üniversitelerin mahkemeye yaptıkları itirazlar nedeniyle istinaf mahkemesinden yürütmenin durdurulması kararları çıkmış ve akademisyenler ikinci kez görevlerinden ihraç edilmiştir.”

“Tüm ihraçlar görevlerine iade edilmeli”

Haklarında memuriyete engel herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan ve hukuken suç teşkil etmeyen gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu emekçilerinin dosyalarının cezasız şekilde sonuçlandırılması gerektiği belirten Özbay, bugüne kadar ihraç edilen herkesin tüm haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmesi çağrısı yaparak şunları ifade etti:

“Haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm arkadaşlarımızın dosyaları herhangi bir ceza verilmeden sonuçlandırılmalı ve bugüne kadar ihraç edilen tüm arkadaşlarımız bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidirler.

İhraç olan kamu emekçilerinin en sonuncusu görevine dönene kadar mücadeleye devam edeceğiz. Bıkmadan, usanmadan ve her seferinde daha da yüksek sesle haykıracağız.”