Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Diyarbakır’da 10 Aralık İnsan Hakları Günü yürüyüşü: “Barış insan haklarıyla mümkündür”

Diyarbakır’da 63 kurum ve kuruluşun katılımıyla 10 Aralık İnsan Hakları Günü yürüyüşü düzenlendi. Ortak açıklamayı okuyan Diyarbakır İnsan Hakları Şube Başkanı Ercan Yılmaz, Kürt meselesinin tabu olmaktan çıkarılması gerektiğini belirterek, “Kürt Meselesinin çözümü ve demokratik değerler önünde engel oluşturan kanunlarda değişiklik yapılmalı, en nihayetinde coğrafyamızda yaşayan her bir yurttaşın eşitliğini sağlayacak demokratik ve sivil bir Anayasa yapılmalıdır” dedi.

Diyarbakır’da 63 kurum ve kuruluşun katılımıyla 10 Aralık İnsan Hakları

Haber: Mehmet Mucahit CEYLAN

(DİYARBAKIR) – Diyarbakır’da 63 kurum ve kuruluşun katılımıyla 10 Aralık İnsan Hakları Günü yürüyüşü düzenlendi. Ortak açıklamayı okuyan Diyarbakır İnsan Hakları Şube Başkanı Ercan Yılmaz, Kürt meselesinin tabu olmaktan çıkarılması gerektiğini belirterek, “Kürt Meselesinin çözümü ve demokratik değerler önünde engel oluşturan kanunlarda değişiklik yapılmalı, en nihayetinde coğrafyamızda yaşayan her bir yurttaşın eşitliğini sağlayacak demokratik ve sivil bir Anayasa yapılmalıdır” dedi.

Diyarbakır’da, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla, aralarında, baro, İnsan Hakları Derneği, Tabip Odası, Ticaret ve Sanayi Odası, Eğitim-Sen, Ortadoğu Sanayici ve Girişimci İş İnsanları Derneği’nin bulunduğu 63 kurum ve kuruluş öncülüğünde yürüyüş düzenlendi. “Barış insan haklarıyla mümkündür” sloganıyla Dağkapı Meydanı’nda başlayan İçkale’de sona eren yürüyüşün ardından, katılımcı kurumlar adına açıklama, İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Ercan Yılmaz tarafından okundu.

Bugün Birleşmiş İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin 77. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Yılmaz, dünya tarihinde yaşanan 2 büyük savaşın ardından oluşturulan uluslararası bildirgenin, insanın doğuştan kazandığı hakların dokunulmazlığını ve kutsallığını koruma altına aldığına dikkati çekti.

Barış içinde yaşama hakkının, bir insan hakkı olduğunu söyleyen Yılmaz, insan haklarının gelişmesi ve hayata geçirilebilmesi için barışın sağlanmasının en önemli etkenlerden biri olduğunu vurguladı. Barış sağlanmadan insan haklarının, insan hakları esas alınmadan barışın tesis edilemeyeceğini ifade eden Yılmaz, “Bu nedenle barış, insan haklarıyla mümkündür diyoruz. Coğrafyamızda yaşanan insan hakları ve demokrasi krizinin en önemli sebeplerinden biri de 100 yılı aşkın süredir devam eden ve temeli Kürt halkının ulus olmaktan kaynaklı haklarının tanınmaması sonucunda ortaya çıkan Kürt meselesidir” diye konuştu.

“Sürecin başarıya ulaşması için elimizden gelen tüm desteği sunacağız”

Ercan Yılmaz, bu meselenin, çoğunlukla güvenlikçi politikalarla ele alındığını, bu anlayışın sonucu olarak ortaya çıkan şiddet ve çatışma durumunın, Türkiye toplumu arasında derin ayrışmalara neden olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“40 yılı aşkın bir süre devam eden çatışmalı süreç sırasında zaman zaman Kürt meselesinin diyalog yolu ile çözümü için girişimlerde bulunulsa da kalıcı barışın sağlanması konusunda başarılı olunamamıştır. Son olarak 2024 yılı ekim ayından bu yana başlayan diyalog sürecinin meselenin çözümü konusunda toplumda yarattığı heyecan ve umudu memnuniyetle karşıladığımızı ve bu sürecin başarıya ulaşması için elimizden gelen tüm desteği sunacağımızı bir kez daha belirtmek isteriz.”

“Kürt meselesi, yenilgi, zafer ve taviz gibi kavramlardan arındırılarak temel hak ve özgürlükler perspektifiyle çözülmeli”

Özellikle devlet tarafından daha cesur adımların atılmasının süreci daha ileri bir aşamaya götüreceğini dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:

“Kürt meselesi bir tabu olmaktan çıkarılmalı, her türlü siyasi hesap ve kaygıdan bağımsız olarak çözüme katkı sağlayacak politikalar hayata geçirilmelidir. Kürt meselesinde şiddeti ortaya çıkaran nedenlerin ortadan kaldırılması için yüz yıllık cumhuriyet politikaları ile yüzleşilmeli ve bu politikalar terk edilmelidir. Sivil toplum örgütleri olarak barışın bir insan hakkı olduğu bilinciyle Kürt Meselesinin yenilgi, zafer ve taviz gibi kavramlardan arındırılarak temel hak ve özgürlükler perspektifiyle çözülmesi gerektiğini belirtiyoruz.

Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen ihlal kararlarının iç hukuk tarafından uygulanması yurttaşların adalet ve hukuka olan güvenini sağlayacaktır. Özelikle kamu görevlileri tarafından işlenen suçların etkisiz bir yargılama ile cezasız bırakılması, siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler ve insan hakları savunucuları hakkında verilen tutuklama ile mahkumiyet kararları ile ilgili yapılan başvurular, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan yurttaşların umut hakkını konu edilen durum ve KHK ile kamu görevinden çıkarılan yurttaşlar ile ilgili verilen hak ihlali kararlarının Anayasaya aykırı bir şekilde uygulanmıyor olması, Kürt meselesinin demokratik çözümünü uzatmakla birlikte toplumun sürece olan güvenini de zedelemektedir.

TBMM tarafından başta Terörle Mücadele Kanunu, Belediye Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve İnfaz Kanunu olmak üzere Kürt Meselesinin çözümü ve demokratik değerler önünde engel oluşturan kanunlarda değişiklik yapılmalı ve en nihayetinde coğrafyamızda yaşayan her bir yurttaşın eşitliğini sağlayacak demokratik ve sivil bir Anayasa yapılmalıdır.”

“Siyasi saiklerle yürütülen operasyonlara son verilmesi çağrısında bulunuyoruz”

Diyarbakır İnsan Hakları Şube Başkanı Ercan Yılmaz, Türkiye’de bu yıl, ifade özgürlüğü, işkence ve kötü muamele yasağı, özgürlük ve güvenlik hakkı, basın özgürlüğü ile seçme ve seçilme hakkının yoğun ve sistematik bir biçimde ihlal edildiğini ifade ederek, 2016 yılından beri uygulanan ve olağan bir rejim haline getirilen kayyım uygulamasına 2025 yılında da devam edildiğini belirtti. Yılmaz, “Siyasi iktidara ve TBMM’ye, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun kayyım atanmasına cevaz veren Anayasaya aykırı 45. Maddesinin kaldırılarak kayyım rejimine ve siyasi saiklerle yürütülen operasyonlara son verilmesi çağrısında bulunuyoruz” şeklinde konuştu.