Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

DİSK AR’dan Asgari Ücret Araştırması 2026 raporu: “Türkiye’de işçilerin yarısı asgari ücretle ya da altında çalışıyor”

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından hazırlanan 2026 yılı Asgari Ücret Araştırması sonuçlarına göre Türkiye’de işçilerin yarısı asgari ücretle ya da altında çalışıyor.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından hazırlanan

(ANKARA) – Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından hazırlanan 2026 yılı Asgari Ücret Araştırması sonuçlarına göre Türkiye’de işçilerin yarısı asgari ücretle ya da altında çalışıyor.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), 2026 yılına ait “Asgari Ücret Araştırması”nı yayımladı.

Asgari ücretin on milyonlarca yurttaşın derdi, milyonlarca işçinin ve hanenin yaşam koşullarını ilgilendiren çalışma hayatının en temel konularından, sınıf mücadelesinin temel alanlarından biri olduğu bildirilirken 2025’te asgari ücretin yıllık alım gücü kaybının 50 bin TL’yi aştığı ifade edildi.

Asgari ücret değil toplu sözleşme kapsamı genişletilmelidir”

Araştırmada ayrıca Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısına ilişkin öneriler yer aldı. Asgari ücret tespitinin yalnızca işçi için değil, bakmakla yükümlü olunan aile bireyleri de dikkate alınarak yapılması gerektiği belirtilerek, “Asgari ücret değil toplu sözleşme kapsamı genişletilmelidir. Bu hüküm mevzuata yazılmalıdır” denildi. Ücret belirlemesinin genel ücret düzeyi ve ekonomik büyümeyle bağlantılı şekilde toplu pazarlıkla yapılması gerektiği vurgulandı.

Asgari ücret enflasyonun sebebi değil”

Raporda, işçilerin yüzde 46,7’sinin asgari ücret ve altında gelir elde ettiği belirtilerek, kadınlarda bu oranın yüzde 60,1 olduğu ifade edildi. Raporda, asgari ücret artışlarının enflasyon veya istihdam kaybına yol açtığı iddiasının gerçeklerle uyuşmadığı belirtildi ve “Asgari ücret enflasyonun sebebi değil” denildi.

“AB’de TİS kapsamı yükseldikçe, asgari ücretli oranı düşüyor”

1951–1974 arasında uygulanan bölgesel asgari ücret uygulamasının yeniden gündeme getirilmesine karşı çıkılan raporda, verimlilik artışının asgari ücrete yansımadığı vurgulandı. Türkiye’nin, Avrupa’nın en düşük asgari ücretli ülkelerinden biri haline geldiği belirtildi. AB ülkeleriyle karşılaştırmada, sendikalaşma ve toplu iş sözleşmesi kapsamının belirleyici olduğuna dikkat çekildi ve “AB’de TİS kapsamı yükseldikçe, asgari ücretli oranı düşüyor” denildi.

Raporda özetle şu bulgular yer aldı:

  • “TİS kapsamındaki işçilerin ücretleri, kapsam dışında kalan işçilere göre yüzde 40 daha fazla.
  • Brüt asgari ücretin kişi başına GSYH’ye oranı 1974’te yüzde 80,6 iken, 2025’te yüzde 43,6’ya geriledi.
  • Asgari ücret açlık ve yoksulluk sınırının altında kaldı. 24 ayın sadece 4 ayında açlık sınırının üzerinde gerçekleşti.
  • Asgari ücretli, 2005’ten bu yana 22 Cumhuriyet altını kaybetti.
  • Asgari ücrette vergi istisnası, vergiden indirim yöntemi yerine matrahtan indirim şeklinde uygulanmalı.
  • Gelir vergisinin ilk dilimi, 2000’de asgari ücretin 22 katıyken, 2025’te 6,1 katına geriledi.
  • 2010’da 3,8 milyar TL olan prim desteği, 2024’te 267,8 milyar TL’ye yükseldi.”