Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Depremde yıkılan MCG Tower ile ilgili, belediyede görevli inşaat mühendisi hakkında dava açıldı

İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Şubat depremlerinde yıkılan MCG Tower ile ilgili, dönemin İskenderun Belediyesi’nde görev yapan inşaat mühendisi Tayfun Kaba hakkında bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlamasıyla dava açtı. ANKA Haber Ajansı’nın ulaştığı iddianamede Tayfun Kaba, “Yüksek katlı yapılaşmaya izin verilmesi” eleştirilerine yanıt vererek, yapılaşmanın güncel imar planları ve 3194 Sayılı İmar Kanunu’na uygun olduğunu belirtti. Binada anne ve babasını kaybeden Selin Sümbültepe, “Biz bu mücadeleyi sevdiklerimizin hatırası için sonuna kadar devam ettireceğiz. Sorumluların tamamının yargılanmasını talep etmekten asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.

İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Şubat depremlerinde yıkılan MCG Tower ile

Haber: Mehmet OFLAZ

(ANKARA) – İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Şubat depremlerinde yıkılan MCG Tower ile ilgili, dönemin İskenderun Belediyesi’nde görev yapan inşaat mühendisi Tayfun Kaba hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlamasıyla dava açtı. ANKA Haber Ajansı’nın ulaştığı iddianamede Tayfun Kaba, “Yüksek katlı yapılaşmaya izin verilmesi” eleştirilerine yanıt vererek, yapılaşmanın güncel imar planları ve 3194 sayılı İmar Kanunu’na uygun olduğunu belirtti. Binada anne ve babasını kaybeden Selin Sümbültepe, “Biz bu mücadeleyi sevdiklerimizin hatırası için sonuna kadar devam ettireceğiz. Sorumluların tamamının yargılanmasını talep etmekten asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.

İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Şubat depremlerinde yıkılan MCG Tower’daki ölüm ve yaralanmalarda “yüksek katlı yapılaşmaya izin verildiği” gerekçesiyle, İskenderun Belediyesi’nde görevli inşaat mühendisi Tayfun Kaba ve diğer bazı görevliler hakkında soruşturma izni talep etti. Ancak İskenderun Kaymakamlığı, Tayfun Kaba hakkında soruşturma izni vermedi. İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı ve ailelerin karara itiraz etmesi üzerine Adana Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi, kaymakamlığın kararını kaldırarak soruşturma izni verdi.

ANKA Haber Ajansı muhabirinin edindiği bilgiye göre, İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı, belediyede görevli inşaat mühendisi Tayfun Kaba hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan, 22 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açtı. İddianamede, Kaba’nın savunmasına da yer verildi.

“2017 tarihli statik projede imzam vardır”

Tayfun Kaba, ifadesinde, yaklaşık 15 yıldır İskenderun Belediyesi’nde çalıştığını belirtti. Bilirkişi raporunda yer alan, 25 Mayıs 2017 tarihli statik projedeki belediye onay kısmında bulunan imzanın kendisine ait olduğunu kabul eden Kaba, o dönemde İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nde inşaat mühendisi olarak görev yaptığını ifade etti.

“Yüksek katlı yapılaşmaya izin verilmesi” eleştirilerine yanıt veren Kaba, yapılaşmanın güncel imar planlarına ve 3194 Sayılı İmar Kanunu’na uygun olduğunu savundu. Yıkılan yapının ilk yapı ruhsatını 12 Temmuz 2017 tarihinde aldığını belirten Kaba, bu yapının bağlı olduğu imar planının ise 11 Haziran 2013 tarihli belediye meclis kararıyla onaylandığını ifade etti.

Kaba, ilgili imar planında söz konusu parselin kat yüksekliğinin “Hmax = Serbest” olarak belirlendiğine dikkat çekerek, projede yalnızca statik projenin idari onay kısmında imzasının bulunduğunu, bunun dışında dosyada herhangi bir yetki veya sorumluluğunun olmadığını öne sürdü.

İmar mevzuatına uygun şekilde hazırlanarak belediyeye sunulan projelerin imzalanmaması halinde, bunun “görevi ihmal” anlamına geleceğini ifade eden Kaba, böyle bir ihmalin söz konusu olmadığını belirtti.

“Yapı kullanım izin belgesi almadan insanları yerleştirmek suçtur”

22 Haziran 2023 tarihli bilirkişi raporunda, jet grout projesinde olması gereken 80 cm çapındaki kazıkların mevcutta sadece 25 cm olarak uygulandığının ve kazıkların projede belirtilen yerlerde ve sayıda olmadığı tespitinin yer aldığını aktaran Kaba, geoteknik raporda belirtilen zemin iyileştirme işlemlerinin projeye uygun yapılmaması durumunda, üst yapı projesinin hükümsüz kalacağını, yapıda proje dışı kirişler, galeri boşluklarının kapatılarak odalara katılması, terasın kapatılarak dubleks dairelere katılması ve kapalı çıkmalar gibi birçok değişikliğin fotoğraflarla tespit edildiğini söyledi.

Kaba, “Tüm bu aykırılıklar belediyeye sunulan sadece statik projenin değil, ruhsat eki tüm projelere aykıdır. Bu durum İskenderun Belediyesi’nin yapı kullanım izin belgesi vermemesinden de net bir şekilde anlaşılmaktadır. Böyle bir yapıya yapı kullanım izin belgesi almadan insanları yerleştirmek başlı başına suçtur” diye konuştu.

“Suçlamaları kabul etmiyorum, kusurum yok”

İnşaat mühendisi Tayfun Kaba, idari onay verdiği projede, zemin imalatlarından son katlara kadar projeye aykırı uygulamalar olduğunu, kendisine yöneltilen suçlamalarda kusuru bulunmadığını belirterek, hakkındaki suçlamaları reddetti.

Kaba hakkındaki iddianame, İskenderun 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilerek, aynı mahkemede görülen diğer sanıkların yargılandığı dava ile birleştirildi. Kaba, 6 Kasım’da ilk kez hakim karşısına çıkacak.

“6 Kasım’da görülecek altıncı duruşmamızda ilk kez bir kamu görevlisi yargılanacak”

MCG Tower’da anne ve babasını kaybeden müzisyen Selin Sümbültepe, süreci ANKA Haber Ajansı’na şöyle değerlendirdi:

“MCG Tower dosyasında yeni bir aşamadayız. 6 Kasım’da görülecek altıncı duruşmamızda ilk kez bir kamu görevlisi yargılanacak. Oysa biliyoruz ki birçok deprem dosyasında en az 5-6 kamu görevlisi sanık olarak yer alıyor. Ama MCG Tower dosyasında şimdiye kadar yalnızca 1 kamu görevlisi hakkında yargılama izni çıktı. Üstelik bu noktaya gelmek hiç kolay olmadı. Önce soruşturma izni verilmedi, avukatlarımızla birlikte itiraz ettik. Şimdi o uzun mücadelenin ardından soruşturmanın yolu açıldı. MCG Tower sevdiklerimizin mezarı oldu. Anne ve babam dahil 14 canı o binada kaybettik. Adalete erişmek bu ülkede hala mücadele gerektiriyor. Biz bu mücadeleyi sevdiklerimizin hatırası için sonuna kadar devam ettireceğiz. Sorumluların tamamının yargılanmasını talep etmekten asla vazgeçmeyeceğiz.”